X

ChatGPT4o, yapay zeka ve gerçek ilişkiler

Yakın zamanda Open AI ChatGPT4o sürümünü tanıttı ve artık önümüzde yeni bir dönemin kapılarını açtı diyebiliriz. Ses, metin ve görüntünün kombine kullanımıyla ve hızlandırılmış bir yapay zeka ile eş zamanlı bir “sohbet” gerçekleştirmek artık mümkün oluyor. Bu da artık yapay zeka ile iletişimde olmamızın kaçınılmaz olduğu gerçeğini karşımıza çıkarıyor. Öyle ki, birçoğumuz işlerimizde yapay zekadan bir araç olarak yararlanıyoruz zaten.

Yapay zekanın hayatımızdaki yerini çözmeden önce bugünün dünyasında kurduğumuz ilişkiler üzerine de biraz düşünmek iyi olabilir. Çünkü bağlantıda olmanın bir “click” uzaklıkta olduğu bu düzende bağ kurmak her zamankinden daha zor diyebiliriz…

Birine verdiğimiz dikkat bu kadar kısa ömürlüyken, onu tanımaya ne kadar fırsat yaratıyoruz mesela? Birini gerçekten tanımaya karşı duyduğumuz o “güçlü merak”, yerini biraz biraz herkesi yüzeysel olarak bilmemize yetecek “sahte merak”a bırakmış durumda. Oysa ki birini tanımak için ve birini anlamak için dikkatimizi ona vermemiz ve zaman harcamamız gerekiyor. Yapay zeka şu an öğrenmeye devam ettiği için etrafındaki her türlü bilgiye bu kadar açıkken, birçok insandan da daha “meraklı” olduğunu söyleyemez miyiz? 

Geride kalmamak için, bir an önce insanların da “gerçekten meraklı” olan taraflarıyla yeniden temas etmeleri gerekiyor. Çocukluğumuzdan tanıdığımız, o saf meraktan bahsediyorum… Zira George Orwell’in şu sözünü de hatırlamakta fayda var: “İnsan, sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu belki de.”  Ya yapay zeka bizi, bazı insanlardan daha iyi anlarsa, o zaman dengeler nasıl değişir?

Yapay zeka pür dikkat ona söylediğimiz her şeyi dinleyip, bize çözümler ve cevaplar üretmeye çalışırken, bir noktada onunla entelektüel açıdan pek çok kişiden daha anlamlı sohbetler edebilmemiz mümkün olmaz mı? Eğer insanlar okumayı bırakıp, bütün yatırımlarını sadece imajlar dünyasında görüntülerine yapmaya devam ederlerse, neden olmasın?

Hala daha çok alan kaplama imkanı insanlarda iken, bu imkanı en iyi şekilde kullanmamız önemli. İlişkide olduğumuz insanların hayatlarında “gerçekten varlık göstermemiz” için de bundan daha iyi bir zaman olamaz sanırım. Varlık göstermek için anda kalmanın da ötesinde bir şeyden bahsediyorum burada; zihin başka yerlere kaçabilir, geri gelir; dikkatimiz dağılabilir, toplarız; ancak tüm bunlar “bağlandığımız” zaman yönetilebilir şeyler. Like’lar ya da imgelerden oluşan yapay ve geçici bağlantılarla değil de, zaman ve emekle örülmüş gerçek ve kalıcı bağlarla birbirimize bağlanmamız lazım. Ve temelde de öncelikle kendimize “bağlı” olduğumuzdan emin olmamız lazım. Zira yabancılaşma önce kişinin kendisiyle olabiliyor. Yakınlık, hem içerde hem dışarda bulunduğunda tam gelen bir his oluyor.

Vakitsizlikten, yorgunluktan veya hangi bahane arkasına saklanıyorsak ondan ötürü kolaya kaçtığımız şeylerin yarattığı birikimler ya da bıraktığı boşluklar, aslında işleri bir yerde zora sokuyor, farkında olunmazsa. İnsanın ömrünü uzatan ve sağlıklı bir ömür sürmesini sağlayan şeylerin başında kurduğu sağlam ilişkilerin geldiğini hatırlamakta yarar var. Eğer uzaklaştıysak önce kendimize yeniden yaklaşmamız, sonra da çevremizde olmasını seçtiğimiz kişilerle yakınlaşmamız lazım…

Gerçek bir temasın yerini yapay zeka tutamaz ancak bunun için insanların da birbirlerine gerçekten temas etmeyi hatırlamaları lazım.

İlginizi çekebilir: Tüketim döngüsünü kırmak: Üretmek, büyütmek, anlam yaratmak

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale