X

Çevreyi korumak nasıl daha iyi hissetmenizi sağlayabilir?

Bu gezegenin misafirleri olarak kendimizi bir çıkmaza soktuk. Bu nedenle, bugün iklim değişikliği, hava kirliliği gibi çevre sorunlarıyla mücadele ediyoruz. Dünyadaki tüm bu olumsuz değişiklikler konusunda suçluluk, endişe, üzüntü ve öfke hissediyorsanız, kesinlikle yalnız olmadığınızı bilin. Kişisel davranışlarımız ve alışkanlıklarımızla, çevre sorunlarının nedensel bir parçası olsak da, çare; ondan kaçmak değil. Aksine ona doğru gitmek. Böylece çözümün de bir parçası olabiliriz.

Çevreyle bir şekilde bağlantı kurmak, stresi azaltmaya ve zihinsel sağlığı artırmaya yardımcı olabilir. Bu yazıda, çevreyi korumanın önemini ve bunu yapmanın bize sağlayabileceği faydalarını keşfedeceğiz.

Çevreyi korumak neden önemli?

Muhtemelen bildiğiniz gibi, iklim değişikliği şu anda benzeri görülmemiş bir tehlike seviyesine ulaştı. Küresel olarak, çevreye verdiğimiz ciddi zararın belirtileri olan artan sıcaklıklar, yaygın kuraklık ve yoğun doğal afetler yaşıyoruz. Yani iklim değişikliği bireysel değil, hepimizi etkileyen kolektif bir sorun. Bununla birlikte, çevreyi korumak konusunda hepimiz üzerimize düşeni yaptığımızda, dünyamızın sağlığını iyi yönde değiştirebiliriz. Ek olarak, çevreyi korumak, çok korkutucu ve yönetilemez hissettiren bir olgunun ortasında bir kontrol ve aracılık duygusu hissetmeye de yardımcı olabilir.

Çevreyi korumak bize nasıl fayda sağlayabilir?

Çevreyi korumanın dünyamız için faydaları aşikar. Ancak bunu yapmak sadece gezegen için faydalı olmakla kalmaz, aynı zamanda zihinsel ve fiziksel esenliğimiz için de çok yararlıdır. Çevreyi önemsediğimizde, ister plaj temizliği için dışarı çıkmak ister kendi besinlerimizi yetiştirmek olsun, genellikle doğal dünyayla meşgul oluruz.

Dışarıda olmak ve doğada aktif bir biçimde yer almak yoluyla çevreyi korumanın hem zihinsel hem de fiziksel sağlık yararlarını hemen, şimdi deneyimlemeye başlayabiliriz!

1. Çevreyi korumanın zihinsel faydaları

Söz konusu, iklim değişikliğine eşlik eden duyguları yönlendirmek olduğunda, çevre yanlısı davranışlarda bulunmak, olumsuz ve zorlayıcı duyguları yönetmeye katkı sağlayabilir. Çevreyi korumak için zaman ayırmak, ruh sağlığımızı korumak için son derece önemli olan bir “umut biçimi” olarak görülebilir. Umut, sadece değişim dilemek anlamına gelmez. Bunun yerine, çevre yanlısı davranışlarda bulunarak değişime olan inancımızı sürdürdüğümüz aktif bir süreçtir. İklim değişikliği her insan üzerinde karmaşık ve zorlayıcı duygular yaratırken, çözüm yolunda bir şeyler yapmaya başlamak kişilere ciddi şekilde yardımcı olabilir.

2. Çevreyi korumanın fiziksel faydaları

İklim değişikliği, sadece ruh sağlığımızı etkilemiyor. Hatta özellikle fiziksel sağlığımız için endişe verici. Hava kirliliği, azalan gıda- su kalitesi ve stres, fiziksel sağlığımız için oldukça önemli tehditler. İşte iklim değişikliğini dengelemek için olumlu adımlar atmak, karşılığında, çevresel değişikliklerin fiziksel sağlığımız için oluşturduğu bu tehditleri azaltabilir. Ayrıca, çevreyi korumanın farklı yollarını keşfetmek, sağlıklı davranışlarla da sonuçlanabilir. Örneğin bahçecilik, harika bir fiziksel aktivitedir ve kendi besinlerinizi yetiştirmek meyve ve sebze alımınızı artırır.

3. Doğada zaman geçirmenin faydaları

Doğada bulunmak, ruh ve beden sağlığımız için inanılmaz derecede önemlidir. Doğada zaman geçirmek daha az bilişsel yorgunluk, daha az zihinsel hastalık riski, daha iyi bir ruh hali ve daha yüksek benlik saygısı ile sonuçlanabilir. Sadece biraz güneş ışığı almanın bile zihinsel sağlık açısından çok büyük faydaları olabilir; güneşe maruz kalmak bitkinliği ve depresif semptomları azaltabilir. Söz konusu fiziksel sağlık olduğunda, açık hava etkinliği kan basıncının, kalp atış hızının ve adrenalinin düşmesine neden olabilir. Doğada bulunmanın faydalarını elde etmek için dışarı çıkıp çevreye nasıl yardımcı olabileceğinizi düşünün. Örneğin, bir doğa koruma alanında gönüllü olmak veya yerel bir kuruluşta ağaç dikimine yardım etmek, bunu yapmanın iki kolay yolu.

Çevre için neler yapabiliriz?

Daha önce de belirttiğimiz gibi, umut sadece güzeli dilemek değildir; mutlaka eylem gerektirir. Bu yüzden, dünyamızın iyileşmesine ve insanlığın esenliğine doğru ilerleme ruhuyla, çevreyi korumaya dahil olmanın yollarını bulmak gerekir. Peki, çevre için neler yapabiliriz? İşte bazı fikirler.

  • Kısa yolculuklarda bisiklet kullanmaya çalışın: Eğer yaşadığınız koşullar buna uygunsa, özellikle kısa yolculuklar için mümkün olduğunca bisiklet kullanın. Çalışmalar, uçucu organik bileşiklerin %25’inin seyahatin ilk birkaç milinde yayıldığını gösteriyor. Yani bir sonraki kahve molanız için bisikletinize atlamak, hava kirliliğini düşük tutmanıza yardımcı olabilir.
  • İkinci el alışverişe yönelin: Bildiğiniz gibi, moda endüstrisi önemli bir kirlilik kaynağıdır; her yıl 92 milyon ton atık üretir. Kullanılmış giysiler satın almak çevreyi korumaya yardımcı olabilir ve gardırobunuza özgünlük katabilir.
  • Tüketiminizi azaltın: Çok fazla yiyecek israf ediyorsanız veya asla kullanılmayan biblolar satın alma eğilimindeyseniz, daha az tüketmek için alışkanlıklarınızı değiştirmeyi düşünün. Bunu yapmak, nihayetinde masrafları azaltmaya da yardımcı olabilir ve bunu bir kazan-kazan durumu haline getirir.
  • Zamanınızı veya paranızı çevre odaklı kuruluşlara bağışlamayı düşünün: Ülkemizde bu konuda çalışmalar yürüten pek çok kurum veya kuruluş bulunuyor. Siz de bunları inceleyerek çevreyi koruma çalışmalarına maddi-manevi destek sağlayabilirsiniz.
  • Çoğu şeyi geri dönüştürün ve yeniden kullanın: Yeniden kullanılabilir atıkları çöpe atmaktan kaçının. Bu, arazilere atık boşaltma alanından tasarruf sağlayacak ve toprak kalitesini artıracaktır. Eski şeyler, yeni oyuncaklar veya mücevherler yapmak için kullanılabilir. Biraz yaratıcı düşünerek, herkes israftan servet kazanabilir.
  • Plastik poşetlerden kaçının: Tekrar kullanılabilir ve yıkanabilir poşet kullanımı da çevreyi korumanın basit bir yolu. Plastik poşetlerin ayrışması çok zaman alır, ayrıca yanlışlıkla plastik poşetleri yediklerinde çoğu hayvanın ve balığın hayatı da etkilenecektir.
  • Su tüketiminde özenli olun: Su temel kaynaklardan biridir. Bu yüzden suyu dikkatli ve makul bir şekilde kullanmak hepimiz için bir zorunluluk. Bir damla suyu bile israf etmeden çevreyi koruyabilir ve yaşatabiliriz. Bu amaçla damlatan muslukları onarın. Sıhhi ihtiyaçlarınız için israf etmeden daha az su kullanın. Banyo yapmak için kova kullanmak ve çok sık duştan kaçınmak da su tasarrufuna yardımcı olacaktır.

Sonuç olarak hızla değişen iklim düşünüldüğünde, korkmamak ve umutsuzluğa kapılmamak elde değil. Ancak gördüğünüz gibi, yalnızca çevre için değil, kendi sağlığınız için de atabileceğiniz birçok adımlar var. Bu işte yalnız değilsiniz; üstelik birlikte daha güçlüyüz. Çevreyle ilgili endişelerin günlük yaşamınızı önemli ölçüde etkilediğini fark ederseniz, biraz destek için bir terapiste ulaşabilirsiniz. Bu bağlamla ilgili yazımız da size yardımcı olabilir: Eko-anksiyete ile başa çıkmanın yolları: İklim kriziyle ilgili kaygınızı azaltacak öneriler

Kaynaklar: verywellmind, earthreminder

İlginizi çekebilir: Çocuklara çevre bilinci kazandırmanıza yardımcı olacak 5 öneri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale