X

Çevrenizdeki kötü enerjiden korunmak için dikkate alınması gereken noktalar

Korku, öfke, hayal kırıklığı ve hareketsizlik gibi duygular tamamen enerjidir. Hiç farkında olmadan, diğer insanlardan bu enerjileri yakalama potansiyeliniz bulunuyor. Eğer duyguları sünger gibi çekme eğiliminiz varsa, başka bir kişinin negatif duygularını çekmemeyi ya da kalabalıkta dolaşan negatif enerjiyi engellemeyi öğrenmeniz oldukça önemli.

Enerjik bir bakış açısından yaklaşırsak, negatif duygular çeşitli kaynaklardan besleniyor olabilir: Hissettikleriniz kendinizden kaynaklı, başkasından kaynaklı ya da bu ikisinin bir kombinasyonu olabilir. Bu yazımızda, bu ikisi arasındaki farkı nasıl anlayacağınızı açıklıyoruz ve stratejik olarak pozitif duygularınızı cesaretlendirip, bu şekilde size ait olmayan negatif duyguları omuzlarınızda taşımanıza gerek kalmayacağını görmenizi sağlamayı umuyoruz.

Hassas olup olmadığınıza karar verin
  • İnsanlar size “aşırı hassas”, “fazla duygusal” diyor ve bunu iltifat olarak söylemiyorsa,
  • Başkalarının korku, endişe ve stresini hissediyorsanız. Sadece tanımadığınız ya da sevmediğiniz kişilerin değil, ayrıca arkadaşlarınız, aileniz ya da iş arkadaşlarınızın da olabilir,
  • Kalabalık bir ortamdayken kısa süre içerisinde yorgun, bitkin ve mutsuz hissediyorsanız,
  • Ses, koku ve çok uğultulu konuşmaların olduğu yerler sizi sinirlendiriyor ve huzursuz hissetmenize neden oluyorsa,
  • Enerjinizi yeniden kazanabilmek için yalnız kalmanız gerekiyorsa,
  • Hissettiğiniz şeyleri mantık çerçevesinde düşünmüyorsanız ve hisleriniz kolayca inciniyorsa,
  • Doğuştan cömert, bağışlayıcı, maneviyata yatkın ve iyi bir dinleyiciyseniz,
  • Gittiğiniz her yere bir kaçış planıyla gidiyorsanız; örneğin, her etkinliğe arabanızla gidiyor ve böylece en hızlı kaçış yolunuzu yapmış oluyorsanız,
  • Yakın ilişki samimiyeti, boğulma ya da kendi özünü kaybetme hissi veriyorsa hassas bir kişisiniz demektir.
Kaynağını bulmaya çalışın

Hislerinizin kendinizin mi başkasının mı yoksa ikisinin birleşimi mi olduğunu kendinize sorun. Eğer hissettiğiniz korku ya da öfke gibi hisler sizinse, kendi kendinize ya da profesyonel bir yardım alarak nedeniyle yüzleşmeye çalışın. Eğer bu hisler sizden kaynaklanmıyorsa, orijinal kaynağını bulmaya çalışın.

Kendinizi, şüphelendiğiniz kaynaktan mümkün olduğu kadar uzak tutun

Rahatladığınızı hissedene kadar uzaklaşın. Tanımadığınız kişileri gücendirmek istememe konusunda aşırıya kaçmayın. Umuma açık yerde, sizi etkileyen depresif enerji hissediyorsanız oturduğunuz yeri değiştirme konusunda kesinlikle tereddüt etmeyin.

Nefes almaya odaklanarak kendinizi merkeze koyun

Bunu yapmak, sizi özününe bağlar. Birkaç dakika boyunca, negatif duyguları nefesinizle dışarı verin, sakinliği ve huzuru nefesinizle alın. Bu egzersiz olumsuzlukların üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır. Olumsuzlukları vücudunuzdan kalkan gri bir sis olarak, umudu ise üzerinizde parlayan altın rengi bir ışık olarak hayal edin. Çabuk sonuçlar almanıza yardım edebilir.

Zararlı hisleri saklandıkları yerden çıkarın

Korku gibi negatif hisler sıklıkla duygusal merkeziniz olan karın boşluğuna saklanır.

Stresten kurtulmak ve onun yerine olumlu hisleri yerleştirmek için avucunuzu karın boşluğunuza koyun.

Çoktandır devam eden depresyon ve anksiyete bozukluklarında da bu metodu kullanabilirsiniz. Bunu bir alışkanlık haline getirdikçe, hem merkezinizi güçlendirecek hem de rahatlayıp kendinizi daha optimist ve güvende hissedeceksiniz.

Kendinizi koruyun

Çoğu insanın (özellikle şifacıların) kullandığı bir korunma yöntemi olan, tüm vücudunuzda beyaz ışığı (size güç verdiğini düşündüğünüz başka renk de olabilir) hissetmeyi hayal etmek oldukça işe yarayan bi metod. Fiziksel olarak rahatsız eden ögeleri ve negatif hisleri engelleyen bir kalkan ve pozitif hisleri çeken bir filtre olarak düşünebilirsiniz.

Aşırı duygu yüklenmesini kontrol edin

Tüm hisleri engellemeye çalışmayın, lanet olarak gördüğünüz bu durumu bir avantaja çevirebilirsiniz. Sizi özgür kılacak ve rahat uygulayabileceğiniz pratik stratejiler için şunları yapabilirsiniz:

Modunuzu düşürebilecek insanları tanımayı öğrenin. Duygusal empatisi yüksek olan insanlar için zor olan kişiler sınıfında eleştirici kişiler, kurbanlar, narsistler ve kontrol etmeyi seven kişiler yer alıyor. Judith Orloff bu bireylere “duygusal vampir” diyor. Bu davranışları belirlemeyi bilirseniz, kendinizi bu kişilere karşı koruyabilirsiniz. Kendinizi o kişilerin bulunduğu ortamdan uzaklaştırabilir ve kendinize “yaptığın şeyleri sevmememe rağmen olduğun kişiye saygı duyuyorum” diye mesajlar verebilirsiniz.

Kalabalık bir ortama girmek gibi sizin için stresli bir duruma girmeden önce yüksek proteinli gıdalar tüketin. Gittiğiniz yerde de en kenarda oturun ya da ayrı durun.

Sizi zor durumlardan kurtarması için başka insanlara güvenmek zorunda olmadığınızın farkında olun. Kendinizi kötü hissettiğinizde eve dönebilmek için kendi arabanızla gelin ya da bu duruma karşı bir planınız olsun.

Sınırlarınızı belirleyin. Ne kadar dayanabileceğinizi bilin. Sadece yarım saat dayanabileceğiniz insanlardan kibar bir şekilde uzaklaşın. Kendinizi zorlamayın.

Başkalarıyla kalıyorsanız, evinizde mutlaka kendi özel alanınız olsun. Kendinize ayırdığınız zaman dilimlerine saygı göstermelerini istemenizde bir sakınca yok.

Meditasyon yapın.

Pozitif insanlar ve olumlu duygular aramaya çalışın

Başkalarının içindeki iyiliği görebilen bir arkadaşınızı arayın. İyi yanları ortaya çıkaran bir dostunuzla vakit geçirin. Onların kendilerine ve başkalarına olan inancını duymak size iyi gelecektir. Umut veren sözler, şarkılar ve sanat eserleriyle ilgilenin. Umut bulaşıcı bir histir ve modunuzu kesinlikle yükseltecektir.

İlişkinizi kesmek ve kendinize bağlanmak için bir sığınak oluşturun

Duvarınıza bir şelale ya da yemyeşil bir orman resmi asın (hatta yanınızda da bulundurabilirsiniz) ve kendinizi kötü hissettiğinde ona bakın. O sessiz ve dinlendirici ortamda olduğunuzu düşünün.

Kendi kişisel rahatlık ve huzur sığınağınızı oluşturun. Orada, kendi gücünüz ve enerjinizle bağlanın.

Yoga yapın ve nefes teknikleri üzerine egzersizler yapın.Hem zorlu zamanlarınız için güvenli bir liman oluşturacak hem de duygusal merkezinizi güçlendireceksiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale