Cevdet Bey’e mektuplar: İnsan, tecrübe etmediği şeyleri özler mi?

İnsan tecrübe etmediği şeyleri özler mi? Özlüyormuş Cevdet Bey. Alafranga hayat isteyip alaturka olmak size özgü değil, yalnız hissetmeyiniz. Ben 2013 senesindeyim ve aynı hissiyatı barındırıyorum ruhumda.

Gitar değil kanun çalsın istiyorum. Öpücük değil buse almak, aşık olmak değil sevdalanmak istiyorum. Boş verin canım dünyayı. O nasıl isterse öyle yapsın. Ben mektuplaşmak istiyorum. Satır satır, hece hece. Nazım’ın Vera’ya mektupları gibi. Gelecek korkusu duymak yerine, pembe panjurlu hayaller istiyorum.

Aileler dağılıyor Cevdet Beyciğim. Evler değil apartmanlar dikiyorlar keyifli sofraların üzerine. Beton kokuyor tabaklar. Ucuz parfümleri sevmezsiniz bilirim. Yasemin koksun istersiniz. Ben de öyle. İnsan maziyi düşünmeden edemiyor. Dans etmek sevişmek değildi o zamanlar. Sevişmek dans etmekti. Tangoydu tutku.

Hazin sonları yazıyor gençler mütemadiyen. Ben genç değil miyim diye düşünüyorum bazen. Belki de leylekler getirmemiştir beni. Eski bir sandıktan çıkmışımdır. Ondandır size mektup yazışım.

Ahmed Arif Leyla Erbil’e bir mektubunun sonunda ‘yarı parçan’ diye veda etmiş. Size de sesi titremiş gibi geldi mi? Yanakları kızarmıştır belki de. Hayır, eskilerin bahsettiği o midede uçuşan kelebeklerden artık bulunmuyor pek. Şu sıralar dünya, tahayyülü çok güç bir yer. Modası mı geçti nedir…

Size bir yaka çiçeği gönderiyorum Cevdet Bey. Hanımınız Nigar Hanım umarım beğenirler.

Hasretle.

İlginizi çekebilir: İfade özgürlüğü mü, görgüsüzlük mü: Lüks yaşam tarzına dayanan paylaşımların ardındaki motivasyon ne?

Aslı Yirsutimur
Merhaba ben Aslı! 1988’de İstanbul’da doğdum. Lisans hayatımı Ankara ve Almanya’da tamamladım. Ankara Üniversitesi Sosyal Antropoloji ve İletişim çift anadal mezunuyum. Almanya’da Avrupa Etnolojisi ... Devam