Çetin Çetintaş’tan kaygılı dönemlerde uygulayabileceğiniz meditasyon
Hepimiz bazen zor zamanlardan geçtiğimizi, sınırlarımızın zorlandığını, zihnimizin belirsizliklerle dolu olduğunu hissettiğimiz kaygılı anlar yaşayabiliriz. Bu gibi zamanlarda sakinleşmek ve iç huzuru yeniden bulabilmek, her zamankinden çok daha önemli bir hal alır ve meditasyon pratikleri, bizi merkezimize getirmeye, zihinsel ve ruhsal berraklık kazanmamıza yardımcı olur. İşte Çetin Çetintaş’ın kendi anlatımıyla kaygılı dönemlerde uygulayabileceğiniz bir meditasyon:
Herkes zaman zaman kaygılı bir süreç geçirebilir. Bu doğaldır. Önemli olan bu süreci yöneterek, kaygılara kapılmadan, yaşamımızı iyi bir şekilde sürdürebilmektir. Aksi halde, kontrol edilemeyen kaygı kişiyi meşgul eder ve yaşamını kötü etkiler.
Kaygı sürecinde yogada üzerinde durduğumuz en temel konu kişinin bedeni ve nefesiyle bağ kurması. Bedenimize ve nefesimize yabancılaştıkça, bulunduğumuz ana yabancılaşıyoruz. Dolayısıyla bu bizim bulunduğumuz andan uzaklaşmamıza ve düşünceler içinde savrularak kaybolmamıza sebebiyet veriyor. Kaygılı bir süreç geçiriyorken daha fazla düşünmenin bize hiçbir yardımı olmuyor… Bu süreçte ihtiyacımız olan bedenle ve nefesle ilişkimiz üzerine yoğunlaşmak. Hadi gel kısa bir çalışmayla zihnimizdeki kaygıyı geriye çekelim.
- Rahat bir oturuşa gel. Öncelikle şunu hatırla; bir şeyi düzeltmeye çalışmıyoruz, sadece kendinle bağını yeniden güçlendireceğiz.
- Dikkatini önce bedenine getir. Başında aşağı doğru kısa bir süre bedenimizi tanıyacağız. Yüzün nasıl hissediyor, omuzların nasıl hissediyor, omurgan dik mi, oturduğun zeminle kalçanın ve bacakların ilişkisi ne durumda, kolların nasıl bir pozisyonda gözlemle. Bedenini bir heykeli izlermiş gibi izle. Hiçbir yorumda bulunmadan, sadece gözlemci ol.
- Yukarıdan aşağı bir süre bedenini taradıktan sonra, dikkatini etrafındaki seslere getir. Hiçbir sesi yorumlamadan sesleri duy. Belki komşunun sesi geliyor, belki dışarıdan insan sesi, belki kuşların… Her sesi yargısız bir şekilde sadece duy.
- Birkaç dakika bu sesleri dinledikten sonra boğazı hafifçe sıkarak ujjayi nefesiyle burnundan derin sesli bir nefes al ve yine boğazı hafifçe sıkarak sesli bir şekilde nefesi geri ver. Boğazı hafifçe sıkmak, soluk borusunun hacmini düşürerek nefesin ses çıkartmasını sağlayacak. Birkaç dakika 4 saniyede nefes alıp 8 saniyede geri ver. Eğer bu senin için zorsa, 3 saniyede nefes alıp 6 saniyede geri verebilirsin. Nefesi bedenine tam doldurduğundan emin ol. Nefesin dışarıda duyduğun seslerin bir parçası olsun ve dikkatini nefesinin sesine getir.
- Ardından yavaşça ellerini göğüs kafesine al ve kendine şefkat göstererek bu çalışmayı yaptığın için teşekkür et.
Namaste.
İlginizi çekebilir: ‘Ruhum yogayı, yoga da ruhumu besliyor’: Çetin Çetintaş ile yoga ve kendini bulma yolculuğuna dair röportaj