X

Cesaret, cesaret ve cesaret!

Genelde hayattaki seçimlerimizin bazında iki olgu var: sevgi ve korku. Dünya bu iki zıtlığın üzerine kurulu; tüm seçimlerimiz de. 

Bir de cesaret denen bir kavram var. Sevginin olduğu yerde cesaret pamuk helva gibi! Kendiliğinden geliyor zaten seninle beraber; dünyadaki her şeyi yapma cesaretin ve gücün oluyor dünya üzerinde. Ne tatlı, ne eğlenceli bir histir o!

Peki korku noktasında olduğumuz zaman hayatlarımızda? İşte o zaman cesaretin ayakları geri geri gidiyor. Hiç bulaşmak dahi istemiyor olaya. Geri planda tutuyor kendisini, şeffaflaşıyor çizgi filmlerdeki hayaletler gibi. Görüp, onu oradan çıkarıp seçmek ve beraber hareket etmek de apayrı kocaman bir şey oluyor bizler için. İşte o da farkındalık gerektiriyor. İçinde bulunduğumuz duruma bakıp, köküne inip, üstüne bir de ne olduğunu anlayıp seçim yapmak gerekiyor. Ve kalbimizi büyütecek seçimler yapabilmemiz için de çoğu zaman da cesaret gerekiyor. Hatta şöyle söyleyeyim: cesareti seçmek için bile cesaret gerekiyor!

Benim hep dualarım arasında yer alır: “Korkularımın üzerine cesaretle gidebilip en hafif ve rahat şekilde sevgiye dönüştüreyim..” 

Bence tüm dönüşümler bu noktada başlıyor. Korkularımızın üzerine inatla cesaretle gitmek! Ya da zaten mecbur bırakılıyoruz; hayat bizi istemesek de sürüklüyor oralara. “Sen kalbini genişletmek, ruhunu olgunlaştırmak için geldin buralara kadar madem; sen kendi başına altından kalkamıyorsan cesaretle büyümenin, dur ben senin yoluna azıcık ittireyim seni”. Hayat bunu yaparken bize gıcık olduğundan falan yapmıyor aslında; sadece bizi desteklediği için yapıyor olgunlaşmamız için, hayata gelme amacımızı gerçekleştirebilmemiz için. Hayat da tabii çeşitli kişiler ve olaylar kullanıyor bu durumları bize yaşatırken. Bir ayrılık, ölüm, işten atılma, en yakın arkadaşınla bozuşmak; her şey olabilir. 

Bu anlattıklarım bizim bilinç boyutumuzda gerçekleşmiyor tabi. Genelde olayların içinde kayboluyoruz gayet dünyevi şekilde. Biz o anki gözlüklerimizden bakıp sinirleniyoruz, deliriyoruz, isyan ediyoruz. Ama azıcık olayın dışına çıkıp yukarıdan olaylara daha sakin bakabildiğimiz noktada görmeye başlıyoruz. Bu zaman istiyor tabii ki o ayrı. Kesinlikle tatsız bir şey yaşadığımız an olmuyor kabul! Ama zaten ver o zamanı kendine. Evet sinirliyim de, evet öfkeliyim de, evet üzgünüm de, ağla, bağır ama gerçeğin o an ne ise onu yaşa.

Başkaları ‘üzülme’ dedi diye üzüldüğün için kendini aptal hissetme. İnsansın unutma. Sana biri yanlış bir şey yapmış olsa dahi evrende tanıdığın tüm insanlar: ‘Buna üzülme artık bak neler yapmış boşversene’ dese dahi kendini kötü hissetme. O an yaşadıklarını, kalp kırıklığını sadece sen bilirsin ve üzülmeye de hakkın var, sana yapılan saygısız bir şey olsa bile. O hakkı başkaları senden alıyor ama sen sakın kendinden alma! Bak çok ciddiyim bu konuda; hemde sakın alma. Bırak yaşa sonuna kadar o üzgünlüğünü de. Zaten sen izin verdikçe kendi kendine gidiyor..

Bir süre sonra olayların dışına çıkıp biraz daha objektif bir yerden görmeye başlamak birçok şeyi farklılaştırıyor aslında demin yukarıda da bahsettiğim gibi. En delirip, asla affedemem dediğin bir olayın üzerinden bile öfke sıyrılmaya başlıyor. Bir bakıyorsun sen o deneyimlediğin korkunç durumla beraber bambaşka güçlü, kuvvetli bir insan olmuşsun farkında olmadan. Büyümüşsün. Aslında senin hayat amacın yolunda; kalbini büyütmek, ruhunu olgunlaştırmak adına; sana baya baya hizmet etmiş. Tabii ki gidip sarılmak zorunda değilsin ama içten bir teşekkür ediyorsun işte bunu görmeye başladığın an. ‘Teşekkür ederim beni bugünkü ben yapmakta olan basamaklardan biri olduğun için’ diyorsun yaşadığın duruma veya kişiye. Herkesin ve her şeyin bir sebebi var ve hiçbir şey tesadüf değil ya. İşte o sebep…

Biliyor musunuz? Olayı buradan görmek istemek bile bir cesaret aslında.. Bazen hatta çoğu zaman affetmek bile cesaret gerektiriyor. 

Aslında affetmek insanın kendi üzerinden yük alması demek. O negatif duygularla barınmaması, kendisini hafifletmesi demek. Affetmek karşındaki kişiyi affetmek olarak algılanıyor ama benim de demek istediğim daha çok senin büyümene hizmet ettiğini bilerek affetmek aslında. Canım, cicim demeye de gerek yok bu yüzden. O tatsız, yük yapan duygulardan arınmak için diyorum ya.. Neyse ben bu konuda ahkam kesemeyeceğim şu an. Bir gün içinde bulunduğum durumu tüm kalbimle affedebilirsem o zaman neler olduğunu, gerçekten affetmenin nasıl bir his olduğunu; insanı nereden nereye taşıdığını yazarım zaten. 

Bir de son dönemlerde yaşadıklarım, duyduklarım, gözlemlediklerimle şunu görüyorum: biz daha cesaretli varlıklarız kızlar! Çok net söylüyorum. Erkekler çoğu konuda kendini kral sanıyorlar ya, bu cesaret konusunda minik bir kediye dönüşüyorlar. Gıkları çıkmıyor. Enteresan değil mi? Bizim doğamız anlayamıyor ama onların da başka bir doğası var herhalde. Ne bileyim bu konuyu ben de pek anlamıyorum ama gurur duyun kendinizle. Onun için diyorum… Böyle bizi duygusal, zayıf varlıklar olarak görüyor ya hani çoğu; sadece gülün. İspatlamaya çalışmaya falan girmeyin hiç kendinizi. Gerçeği bilin ve sadece gülümseyin. 

Cesaret ile başladım nerelere dalıp çıktım yine ben. İnsanın kendisini olduğu gibi kabul etmesi, hüznünü yaşaması, affetmesi… Hepsi birbirine bağlı. Hepsi cesarete bağlı. Hepsi ne kadar cesur olmayı seçtiğimize bağlı yaşamımızda.

Unutmayın; zor olsa da her birimiz için cesareti seçmek çoğu zaman, bize yepyeni kapılar açan hayatta. Hep o istediğimiz fırsatları, hep o istediğimiz “güçlü / kuvvetli biz”i yaratan o. Korkuyu seçip orada kaldığımız müddetçe aynı hayat döngüsünde debelenip durmaya devam edeceğiz. Doğanın kanunu bu. Gelin kırabildiğimiz kadar kıralım zincirlerimizi. Seçimler yaparken elimizden geldiğince cesaret bizimle olsun. Dönüp durmayalım artık olduğumuz yerde. Öylesi aslında çok sıkıcı değil mi?

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Sabır aslında ne demek: Hayatlarımızda ne için sabrediyoruz?

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale