Hayatımıza girdiği andan bu yana çok hızlı bir gelişim gösteren cep telefonu, bugün bilim dünyasında bağımlılık tartışmalarına konu oluyor. Her ne kadar bağımlılık kavramının tanımı psikologlar tarafından yalnızca kimyasal maddelerle sınırlandırılsa da, bu konuda davranışsal bağımlılık olarak adlandırılan başka bir kavram daha mevcut ve bunun da beynimize olan etkileri, tıpkı klasik anlamdaki bağımlılığa benzer özellikler gösterebiliyor. Yine de internet ve cep telefonunun bağımlılık yaratıyor olması üzerinde kesin bir anlaşmaya varılmış değil.
Fiziksel ve davranışsal bağımlılık
Fiziksel bağımlılık şeklinde de adlandırabileceğimiz klasik anlamdaki bağımlılık, tıpkı sigarada bulunan nikotin gibi kimyasalların nöronları etkilemesini gerektirir. Ayrıca fiziksel bağımlılık yalnızca kişinin kendisini iyi hissetmesi ile değil, aynı zamanda toleransın artması ve yoksunluğunun yaşanması, dolayısıyla sürekli bağımlı olunan şeyin düşünülmesi ve kontrol kaybı gibi durumlarla da ilgilidir.
Öte yandan bağımlılığın teşhisi için var olması gereken bu durumlar, davranışsal bağımlılık olarak adlandırdığımız, kimyasal bir maddenin söz konusu olmadığı bazı bağımlılık türlerinde de görülmektedir. Kumar bağımlılığı, genellikle bu konuda en çok verilen örnektir ve bunun nedeni, kumarda kazanılan paranın nöronlarınızı etkiliyor ve dopamin salgılatıyor olmasıdır. Bu nedenle kumar, bir süre sonra tıpkı nikotin gibi bir bağımlılık yaratabilir.
İlginizi çekebilir: Eski bir top modelin ağzından: Bağımlılıkla yaşamak ve bundan kurtulabilmek
Peki ya cep telefonları?
Cep telefonları, bilim dünyası tarafından henüz bağımlılık duyulabilen bir nesne olarak tanımlanmış değil. Şimdiye dek bağımlılık türleri arasında cep telefonuna en yakın olan şeyse oyun bağımlılığı.
Ancak bu durum, yoğun cep telefonu kullanımının davranışsal bağımlılığın bazı özelliklerini göstermediği anlamına gelmiyor. Örneğin; cep telefonunda görülen herhangi bir şey, kişinin ruh halini değiştirmeye yetebiliyor ya da pek çok insan, gününü cep telefonunu kullanarak ve kullanmadığı zamanlarda da onu düşünerek geçirebiliyor. Öte yandan cep telefonlarının dopamin salgılanmasını da tetiklediği biliniyor. Aslına bakarsanız, telefonunuza gelen her yeni bildirim, vücudunuzun dopamin salgılamasına neden olabilir ve siz de kendinizi bu yüzden her 5 dakikada bir telefonunuzu kontrol ederken bulabilirsiniz. Ayrıca bazı araştırmalara göre, cep telefonu kullanımının beyinde yalnızca yemek yeme ve seks yapma gibi durumlarda salgılanan bazı kimyasalların salgılanmasına neden olduğu yönünde bulgular mevcut. Dolayısıyla bu tür faktörlere bakarak cep telefonu kullanımının bağımlılığa benzer etkilerinin olduğunu söyleyebiliriz.
Tam olarak bağımlılık şeklinde adlandıramamamızın nedeni ise; tolerans, kontrol kaybı ve yoksunluk gibi fiziksel durumların cep telefonu kullanımında görülmemesi. Her ne kadar bazı insanların cep telefonları yanlarında değilken rahatsız hissettikleri gözlemlenmişse de, bilim bu konuda çekimser tavrını koruyor.
Tüm bunlardan hareketle yoğun cep telefonu kullanımının bağımlılıkla bazı noktalarda birleşip, bazı noktalarda ayrıldığını söylemek mümkün. Henüz teknik olarak bir cep telefonu bağımlılığından söz edemesek de, yapılan bazı araştırmalarda yoğun cep telefonu kullanan bireylerde yüksek stres seviyesi ve düşük yaşam tatmini gibi olumsuz sonuçların gözlemlendiği bir gerçek. Dolayısıyla bağımlı olmamız mümkün olmasa bile, cep telefonu kullanımımızı sınırlandırdığımızdan emin olmamız gerektiğini söyleyebiliriz.
İlginizi çekebilir: Cep telefonunuzu daha bilinçli kullanmanızı sağlayacak tüyolar
Cep telefonu kullanımı ile ilgili yapılan diğer araştırmalar için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz:
Kaynak
scishow