X

Çekici bir ses tonuna sahip olanların karşı cins tarafından daha fazla tercih edilmesinin altında yatan bilimsel gerçekler

Derinden gelen kalın seslerin ve düzgün bir aksanın seksi bulunduğuna dair klişe bir söylem vardır.  İşte o klişe söylem, bilimsel verilerle desteklenmiş ve doğru olduğu kanıtlanmış bir söylem. Cinsellik ve ilişkiler alanında yapılan çalışmalar, ses tonunun karşımızdaki kişiyi ne kadar çekici bulduğumuzdan partner seçimimize kadar ilişkilerdeki bir çok dinamiği etkilediğini gösteriyor. Tabi duyduğunuz sesin kafanızda canlandırdığı görüntü, karşınızdaki kişinin gerçek fiziksel özellikleriyle uyuşmuyorsa büyük bir hayal kırıklığını da beraberinde getiriyor.

Çekici Bir Ses Tonuna Sahip Olmak
Çekiciliğin sesi

Karşı cinsle aranızdaki çekimde kokunun ve yüzdeki simetrinin genetik uyum açısından ne kadar önemli olduğunu daha önceki yazılarımızda incelemiştik. Ses tonu da tıpkı koku ve yüz simetrisi gibi kişinin genleriyle ilişkili olan bir özellik. Evrimsel açıdan iyi genlere sahip olan, yani yüzü simetrik olan, güzel kokan ya da sesi iyi olan bir birey, aynı şekilde iyi bir üreme sistemine sahiptir ve kaliteli nesiller meydana getirmek için iyi bir seçim olacaktır.

‘’Sesi iyi olan erkekler yakışıklıdır.’’ tezi de bir söylentiden ibaret değil. Birleşik Krallık’taki Northumbria Üniversitsi’nde yapılan bir çalışmada, hem kadın hem de erkek katılımcılara önce belirli erkek sesleri dinletildi ve bu sesleri çekicilik, baskınlık, özgüven ve seksilik kriterlerine göre değerlendirmeleri istendi. Daha sonra aynı katılımcılara seslerin sahibi olan erkeklerin fotoğrafları karışık olarak gösterildi ve bu fotoğrafları da aynı kriterlere göre değerlendirmeleri istendi. Çalışmanın sonunda sesi çekici ve seksi bulunan erkeklerle görüntüsü seksi ve çekici bulunan erkeklerin aynı erkekler olduğu görüldü. Yani, sesi derin ve çekici olan erkekler, genelde dış görünüş olarak da çekici bulunan erkekler.

Aynı şekilde 2002 yılında yapılan bir çalışmada da, katılımcılardan kendilerine dinletilen seslerdeki erkekleri, fotoğraflarıyla eşleştirmeleri istendi. Katılımcıların %75’inin doğru şekilde eşleştirme yaptığı görüldü.

Seksin sesi

Ses tonu, birinin dış görünüşüyle olduğu kadar, cinsel yaşamıyla da ilgili bazı bilgiler içeriyor olabilir.

2004 yılında yapılan araştırmada, ses tonunun ve çekiciliğinin vücut ölçüleriyle olan ilişkisini açıklamaya yönelik bir çalışma yapıldı. Bu çalışmaya göre, çekici bir ses tonuna sahip olan erkeklerin daha geniş omuzlu ve daha dar kalçalı oldukları görüldü. Kadınlarda ise çekici ses, ince bel ve geniş kalçalarla bağdaştırıldı. Araştırmacılar bunu hormonal bir etki olarak açıklıyor. Testesteron hormonunun daha fazla salgılanması, daha kalın bir ses anlamına geliyor. Aynı hormon, kas gelişimini de pozitif olarak etkiliyor. Dolayısıyla kalın bir sese neden olan testesteron hormonu, aynı zamanda kaslı bir vücudun da altında yatan sebep. Aynı şekilde kadınlardaki östrojen ve progesteron hormonları, kadınların sesi kadar vücut ölçülerini de etkiliyor.

Sonuç olarak, çekicilikte büyük rol oynayan simetrik yüz hatları gibi sesin de cinsel yaşam üzerindeki etkisinin büyük olduğunu söyleyebiliriz. Yapılan araştırmalar, sesi daha çekici olan bireylerin daha aktif bir cinsel yaşamları olduğunu, daha fazla kişiyle ilişki yaşadıklarını, ilk cinsel deneyimlerinin daha erken yaşlarda olduğunu ve daha tahrik edici olduklarını gösteriyor.

Sesteki değişimler

Hepimizin bildiği gibi sesimiz hayatımız boyunca aynı kalmıyor ve gelişim dönemlerine göre farklılıklar gösterebiliyor. Hatta yalnızca gelişim dönemlerine bağlı kalmayarak, aylık ya da haftalık ses değişimleri bile gözlemlenebiliyor.

Örneğin; 2008 yılında Evrim ve İnsan Davranışı isimli bilimsel bir dergide yayınlanan bir araştırmada, kadınların sesleri regl dönemi boyunca 4 farklı zamanda kayıt altına alındı. Elde edilen sonuçlara göre, kadınların sesinin en çekici olduğu dönem yumurtlama evresi. Araştırmacılar bu ani değişimde hormonların çok büyük bir rolünün olduğunu söylüyor.

Duyduğumuz diğer sesler

Araştırmalara göre dinleyiciler ayrıca dinledikleri kişinin sosyoekonomik seviyesi, kişilik özellikleri, duygusal ya da zihinsel durumu, yaşı, boyu, ağırlığı gibi farklı özellikleri öngörebiliyor.

Görüldüğü gibi ses tonunun çekicilik üzerindeki etkisi oldukça fazla. Ses tonumuzu değiştirebilmemiz mümkün olmayabilir, ancak karşımızdaki kişiyle konuşurken kullandığımız kelimeler, düşüncelerimizi ifade ediş tarzımız ve  özgüvenimiz kontrol edebileceğimiz özellikler.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale