X

Çayı sütle içmenin faydaları nelerdir?

Çay, dünyanın ve ülkemizin en popüler içeceklerinden bir tanesi ve aynı zamanda onu sağlığa faydaları nedeniyle içenler de mevcut, bazı ülkelerde içine süt katılarak da içiliyor. Ancak bu sütün çayın faydalarına herhangi bir şey katıp katmadığı ve bedeninizde çayın bileşenlerinin işlenmesine etki edip etmediği belirsiz. Gelin, bu konuda yazılmış olanlara bir bakalım.

Hem çayın hem de sütün faydaları vardır

Çayın pek çok farklı türünün sağlığa çeşitli faydaları olsa da, yeşil ve siyah çay üzerine en çok araştırma yapılmış olanlar.  Her iki çay türü de aynı bitkiden yapılır ancak farklı işlenme yöntemlerinden geçerler.

Yeşil ve siyah çayda flavonoidler adı verilen bitkisel bileşenler bol bulunurlar. Bu bileşenler antioksidan olarak işlev gösterirler ve serbest radikal olarak bilinen reaktif moleküllerden kaynaklı hücre hasarı ile savaşırlar. Serbest radikallerin çok fazla miktarda olmaları kalp hastalıklarına, kansere ve diğer problemlere yol açar.

Özellikle yeşil çayda catechin adı verilen flavonoidler bol bulunurlar, siyah çayda ise theaflavinler bol bulunurlar. Bu bileşenler nedeniyle siyah veya yeşil çay içmek hem insan hem de hayvan deneylerinden elde edilen sonuçlara göre tansiyonu düşürür, kanser karşıtı etkiler yaratır ve kolesterol düzeylerini azaltır.

Diğer yandan sütte protein, kalsiyum, potasyum gibi besinler yüksek düzeydedir ve bunlar optimum gelişim, beden kompozisyonu ve kemik sağlığı için önemlidirler.

Süt proteinleri çaydaki bileşenler ile etkileşime girebilir

Hem çay hem de sütte bulunan faydalı bileşenler nedeniyle ikisini birleştirmek iyi bir fikir gibi görünebilir.

Çin’de 1800’den fazla yetişkin ile yapılan bir çalışmada çayı ve sütü ayrı ayrı tüketmenin ağız kanseri riskinde ciddi bir azalma sağlayabileceği görülmüş ve bu faydanın birlikte tüketilmeleri durumunda da ortaya çıkma ihtimali olduğu belirtilmiş.

Ancak bazı çalışmalarda ise sütteki proteinlerin çaydaki antioksidan bileşenlerin emilimi ve aktiviteleri üzerinde bozucu etkilerinin olabileceğinden bahsediliyor.

16 yetişkin kadınla yapılan bir çalışmada 500 ml kadar çay içmenin kan akışını ciddi şekilde iyileştirdiği, kalp işlevlerini iyileştirebileceği görülmüş. Ancak siyah çayla birlikte yağsız süt tüketmek bu etkileri yaratmamış.

Araştırmacılar bu nedenle sütte bulunan kazein proteininin çayda flavonoidlere bağlanarak bedendeki aktivitesine engel olmuş olabileceği sonucuna varmışlar. Ancak 9 yetişkinle yapılan başka bir küçük çalışmada ise siyah çay içmek antioksidan flavonoidlerin kandaki düzeyinin artmasını sağlamış ve çaya süt eklemek bu etkiye engel olmamış. İlginç şekilde demleme süresi ne kadar uzun olursa çaydaki antioksidanların emiliminin o kadar fazla olacağı sonucuna varılmış ve sütün bu konuda bir etkisi olmamış.

Bu çalışmaların çelişkili sonuçlarını temel alırsak, süt çaydaki antioksidanların aktivitelerini bir noktaya kadar etkileyebilir ancak uzun süre demlenen çaylarda bu etki hayli azalıyor gibi görünüyor.

Fakat bu süreci daha iyi anlamlandırmak için daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Çayın türü fark edebilir

Çaya süt eklemenin etkisi çayın türüne göre değişiklik gösterebilir ancak çalışmalar genel olarak siyah çay üzerine.

Yeşil çay da flavonoidler açısından zengin olduğundan süt, yeşil çayın bileşenlerini de siyah çay kadar etkileyebilir.

18 yetişkinle yapılan bir çalışmada yeşil çay kapsülleri ile süt tüketmenin, çay kapsülü tüketince ortaya çıkan yakılan kalorilerdeki artışı engellediği görülmüş.

Bu sonuçlar ilginç olsalar da süt ve yeşil çay ile yeşil çay takviyeleri arasındaki ilişkiyi anlamlandırmak için daha fazla çalışma gerekiyor. Ayrıca siyah ve yeşil çaydan başka diğer çay türlerinin sütle etkileşimlerine dair başka bir çalışma bulunmuyor.

Sonuç olarak çay, özellikle de siyah ve yeşil türleri, antioksidan olarak davranan bileşenler bakımından zengindir ve diğer faydalarına ek olarak tansiyonda ve kolesterol düzeylerinde düşme sağlayabilirler. Bazı çalışmalara göre çaya süt eklemek bu bileşenlerin aktivitelerini engelleyebilir ancak başka çalışmalarda göre de böyle bir etki yok.

Bunlara ek olarak çoğu çalışmada süt ve çay tüketimine dair alınan örneklem boyutu oldukça küçükmüş ve bunları düzenli tüketen katılımcıların uzun vadeli sonuçları değerlendirilmemiş.

Bu nedenle çay ve sütü bir araya getirmenin ne kadar faydalı olduğuna dair net sonuçlar yok fakat çay tüketmenin genel olarak sağlığa pek çok potansiyel faydası olduğuna dair veriler mevcut.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Kahve içmeden de uyanık hissetmenin ve enerjiyi artırmanın yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale