X

Cappadox’da büyüleyici bir manzarada koşma keyfi ve Columbia deneyimi

Geçtiğimiz hafta, sevgili Beril Tarakçıoğlu‘nun anlatmaya başladığı Cappadox maceramızaBeril Tarakçıoğlu‘, bu hafta ben devam ediyorum.

2007’de Türkiye’ye geldiğim ilk zaman, Kapadokya’da 5 günlük bir trekking turu yapmıştım. Aklımda ve anılarımda hep büyüleyici bir yer olarak kalmıştı. 16-18 Mayıs arasında ilk kez düzenlenen Cappadox festivaline katılmak için tekrar Kapadokya’ya gittim. Gerçekten anılarımdaki gibi, nefes kesen manzaralar ve özel enerji ile dolu bir toprak vardı.

Etkinlikler farklı mekanlarda gerçekleşiyordu, ama hepsi birbirine oldukça yakındı. Festival merkezi Uçhisar’daydı. Kale ayağında konserler için büyük bir sahne kurulmuş. Açık havada konserleri dinlemek daha da etkileyici oluyormuş. Özellikle Iyeoka’nın performansı olağanüstüydü. Nijerya kökenli Amerikalı sanatçı hamileydi, yakın zamanda doğum yapacakmış ama enerjisi çok yüksekti ve performansı oldukça özeldi. Merak etmeyin sadece müzik dinlemek için Cappadox’a gitmedim, tabii ki spor da yaptım.

Kapadokya’da bir gün içinde iki mevsim yaşanıyor

İlk günlerde trekking yaparken gizli bir patika keşfettim ve doğal  güvercinlikten uçan güvercinleri izlerken peri bacaklarının arasında dağ bisikleti sürdüm. Son gün ise, o gün yapılacak koşu aktivitesine katılmak için sabah erkenden kalktım ve hava biraz serin olduğundan outdoor bir pantolonu giymeyi tercih ettim.

Kapadokya’da Mayıs ayında bir gün içinde iki mevsim yaşanıyor, erken sabah saatleri ve geceleri serindi ama gündüzleri oldukça sıcaktı. Silver Ridge modeli Columbia pantolonu hem Omni-Shade™ teknolojisi sahibi hem de dizlerin üstünde fermuarları var ve bu şekilde paçaları çıkardığınızda şort olarak da kullanılabiliyor. Sabah saat 9 civarlarında hava ısınmaya başladı ve kıyafet değiştirmekle vakit kaybetmek istemediğim için paçaları fermuarlı yerlerinden çıkardım ve artık şortumla koşmaya başladım. Kapadokya’nın vadilerinden koşarak geçmek farklı bir his veriyor.

Uçhisar’ın kalesinin önünden yola çıktıktan sonra 10 dakika kadar aşağıya doğru koştuk ve meşhur Aşk Vadisi’ne girdik. İlk 400 metre bilim-kurgu filmde gibiydim; beyaz volkanik taşlı zeminde koşmak kuş gibi hafif hissettiriyor ve hakikaten uçuyormuşsun gibi geliyor. Sonra vadiye girdik ve patika darlaşmaya başladı. Küçük tünellerden girip geçtik. Aşk Vadisi’nin sonunda ise ünlü peri bacalarının yanından geçtik.

Serinlik hissi veren tişört

Göreme köyüne doğru devam ederken, ağaçsız bir araziyi koşuyorduk. Güneş sıcaklığını fazlasıyla hissettiriyordu. Kapadokya’da hava nemli değil, fakat neredeyse çöl sıcaklığını hissedebilirsiniz. Üstüme turkuaz renkli Omni-Freeze Zero özel teknolojisine sahip Columbia tişört giymiştim. Tişörtü aldığım zaman etikette tişörtün “serinlik” verdiği yazıyordu. Açıkçası denemeden önce buna hiç inanmadım. Renginin ve şeklinin güzelliği yetiyordu. Ama hakikaten koşu esnasında terlemeye başladığımda, tişört serinlik hissi vermeye başladı!

Koşudan sonra bu özel teknolojiyi daha detaylı inceledim. Tişörtün kumaşında küçük mavi halkalar bulunuyor. Terleme ile bu halkalar aktif oluyor ve serinlik sağlıyor. Aslında fazlar terlediğiniz zaman bu serinlik etkisi artıyor bile. Hakikaten giymeden önce inanmamıştım ama deneyince giydiğim tişört serinlik üretebiliyordu!

Kapadokya’da koşmak için her şey var

Göreme’yi ve bu sıcak havasını geçtikten sonra Güvercinlik Vadisi’ne girdim. Kapadokya’da her vadi birbirinden farklı. Güvercinlik Vadisi, Aşk Vadisi’ne göre daha yeşil bir alana sahip ve daha fazla ağaç bulunuyor. Birkaç dik yokuş çıktıktan sonra ağaçlar arasında Uçhisar kalesini tekrar görmeye başladık, start noktasına yaklaşıyorduk.

Cappadox festivalinde bu koşuya katılmak benim için çok güzel bir antrenman olmuştu. Kapadokya’da koşu konusunda her şey bulunuyor; yokuşlar zorlayıcı, hava kuru ve sıcak, zemin sürekli değişiyor; bazen sert, bazen çamur, bazen toprak. İyi bir antreman için her şey var; kesinlikle en kısa zamanda koşmak için tekrar geleceğim.

Coraline Chapatte: İsviçreliyim ama neredeyse 10 senedir Türkiye'de oturup çalışıyorum. Neuchatel'de 4 sene ekonomi okudum. İsviçre'de doğan her çocuk bütün sporları küçük yaşta öğrenir. Bu yüzden spor hayatım çok yönlüydü ve çok erken yaşta sporcu beslenmesi, dinlemesi ve yaşam felsefesi gibi konular, her çocuk gibi bana da öğretildi. Mezun olduktan sonra dalmaya başladım ve çok hoşuma gitti. İsviçre'de üst düzey bir yöneticiyken her şeyi bırakıp dalmaya gittiğim Kaş'tan çok etkilenip Kaş'a yerleştim ve deniz rehberliği ve sualtı fotoğrafçılığı yaptım. 2011'de İstanbul'a taşındım. 2013 ve 2015 arasında birçok uzun mesafe (50 km ve 80 km) koşu yarışlarına katıldım. Her koşudan yeni şeyler öğrendim. Uzun koşularda kaçış noktası ve erteleme şansı yoktur. Başlarsınız ve bitirirsiniz. Bu, benim için yaşam felsefesi oldu. Ekim 2015 de “Likya Yolu Ultra Maratonu”na katılıp 6 günde 250 km koştum. Bu yolda tek başınadır herkes. Bu yolculuk sadece fiziksel değildir. Vücut ile başlar ama zihinle biter. Mayıs 2016 ilk triatlon yarışına katıldım ve 3. oldum. Dört ay sonra Eylül ayında Kuşadaşı'nda Türkiye Triatlon Şampiyonası'nda 30+ yaş kategorisinde üçüncülüğü kazandım ve Ekim ayında Antalya'da Gloria Ironman 70.3 yarışında 5. oldum. O kadar kısa bir sürede böyle sonuçlara ulaşmak disiplin, azim, sağlıklı ve dengeli bir beslenme ve iyi bir planlama ister. O dönemde istediğim sağlıklı tatlıyı bulamadığım için kendi keklerimi yaratmaya ve pişirmeye başladım; glütensiz ve rafine şekersiz "Cora'nın Kekleri” macerası bu şekilde başladı. Beş dil (Fransızca, Türkçe, İngilizce, Almanca, İtalyanca) konuşuyorum. Çeşitli konularda motivasyon seminerleri veriyor, şirketler için ve bireysel spor koçluğu yapıyor, koscora.com blogunda (Avrupa'nın en iyi 3 koşu blogu arasına seçildi) ve Türkiye'de ve İsviçre'de spor ve sağlıklı yaşam konularında yazılar yazıyor, sosyal medya danışmanlığı yapıyor ve ayrıca çeşitli dillerde tercümanlık yapıyorum. Eylül 2016'den itibaren Marmara Üniversitesi'nde Spor Psikolojisi ve Spor Yöneticiliği yüksek lisans yapıyorum.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale