X

Canlı suyun en temel özelliği: Suyun temiz olması

Yaşam kaynağımız suyun canlı olmasının önemi ve canlı suyun özelliklerinden, geçen haftaki yazımda bahsetmiştim. Canlı su içmenin, içenlere şifa olduğunu artık biliyoruz. Bu ve takip edecek birkaç haftalık yazımda, canlı suyun temel özelliklerini daha yakından inceleyeceğiz.

Canlı suyun en temel ve birincil özelliği suyun temiz olmasıdır. Aslında temizlik birçok konuda temeldir ve en önemli özelliktir. Bu sayede hastalıklardan korunmamız mümkün olmaktadır. Bu temel kuralı iyi bilir ve dikkat ederiz.

Canlı suyun en temel ve birincil özelliği suyun temiz olmasıdır.

Su; biyolojik, kimyasal ve fiziksel olarak ne kadar temiz ise o kadar canlı demektir. Uzun yıllar süren su çevrimi sayesinde yüzyıllar boyunca su, doğal yollarla kendi kendisini temizlemiştir. Tarih boyunca da en fazla biyolojik olarak kirlenmesi nedeni ile insan sağlığı için bir tehdit oluşturmuştur.

Sanayi devriminden sonra kimyasal kirlilikler de büyük bir tehdit haline dönüşmüştür. Tüketilen sular ile birlikte vücutta yavaş yavaş toksinler birikmektedir. Peki bu toksinler bizi nasıl etkilemekte?

Suda biyolojik kirliliklerin bulunması

Su, mikroorganizmaların üreyebilmesi için harika bir ortamdır. Suya çeşitli yollarla bulaşan mikroplar hızlı bir şekilde üreyerek koloniler oluştururlar. Bu nedenle, içme suyunun bu kirliliklerden korunması ve doğru yöntemler ile dezenfekte edilmesi gerekmektedir.

Dezenfeksiyon yöntemleri suyun faydalarını azaltmadan ve niteliğini değiştirmeden yapılmalıdır. Doğanın kendi kendini temizleme yöntemi bu konuda muhteşemdir ancak günümüzde bu sürecin uzunluğu nedeni ile dezenfeksiyon klorlama, ozonlama, filtreleme gibi yöntemler ile yapılmaktadır.

Tarih boyunca su kaynaklı hastalıkların toplu ölümlere nasıl yol açabildiğini biliyoruz. Özellikle bebek ve küçük yaştaki çocukların yakalandığı hastalıkların hatırı sayılır bir oranı su kaynaklıdır. Suda bulunan bakteri, virüs ve parazitler; tifo, dizanteri, kolera gibi ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara neden olabilmektedir.

Ülkemizde içme suyu olarak paketlenmiş su veya evsel arıtma sistemleri kullanılıyor.

Günümüzde doğal kaynak sularından günlük su ihtiyacını karşılayan çok az topluluk kaldı. Bazı ülkelerde içme ve kullanma suyu olarak şehir şebeke suları tercih edilirken; bizim ülkemizde yaygın olarak kullanma suyu şehir şebekesinden karşılanıyor, içme suyu olarak da paketlenmiş veya evsel arıtma sistemleri kullanılıyor.

Suyun temiz olduğundan emin olmamız önemlidir. Bununla birlikte hava ile temas etmeye başlamasıyla suyun biyolojik olarak kirliliği de açık olacağını bilmemiz gerekir.

Suda kimyasal kirliliklerin bulunması

Günümüzde suyu kirleten birçok faktör vardır. Biyolojik olarak suyun kirli olması kadar kimyasal olarak kirli olması da birçok sağlık sorununa neden olduğu için, bu istenmeyen bir durumdur. Suyun canlılığını yitirmesine neden olur.

Kimyasal kirlilikler canlı olan doğal kaynak sularına karıştığında suyun yapısını bozarak ölü su haline dönüşmesine neden olurlar. Hatta suyun canlılığını korumak için biyolojik kirliliği önlemek adına suyun dezenfekte edilmesi dahi suyun canlılığını yitirmesine neden olmaktadır.

Sudaki mikroorganizmaları arıtma tesislerinde dezenfekte edilse bile, tesisten son kullanım noktası kadar birçok risk olduğu için tedbir amaçlı klor gibi dezenfektanlar su ile birlikte şebeke hattına verilir.

Klor ve bileşenleri kanserojen olduğu için tüketmek son derece zararlıdır. Suyun canlılığını yitirmesine neden olan klorlama işlemi farklı açılardan insan sağlığına zararlıdır. İçmek dışında harici olarak kullanmak da sağlık açısından zararları bulunabilmektedir. Örneğin; klorlu su ile dişleri fırçalamak, diş eti çekilmesine neden olabilmektedir. Klorlu su duş almak da buhar yoluyla akciğerlere zarar vermektedir gibi.

Hastalıklara neden olan mikroorganizmaları etkili ve düşük maliyetli olarak dezenfekte eden klor, suyun bir yandan canlılığını sağlarken, diğer yandan da yavaş yavaş zarar vermektedir. Sudaki oksijen miktarının azalması da klorlamanın diğer bir yan etkisidir.

Klor dışında suda bulunan diğer kimyasal kirlilikler şu şekilde özetlenebilir:

  • Organik su kirleticileri: Deterjanlar, kimyasal olarak arıtılmış içme suları, gıda işleme atıkları, böcek ilaçları ve bitki ilaçları, petrol hidrokarbonları, benzin, dizel yakıt, jet yakıtı, motor yağı, yanlış depolama sonucu ortaya çıkan sanayi solventleri gibi uçucu gazlar (VOC), hijyen ve kozmetik atıkları…
  • İnorganik su kirleticileri: Kükürt dioksit gibi asidik fabrika atıkları, gıda işleme atıkları arasında yer alan amonyak, kimyasal fabrika atıkları, gübrelerdeki azotlu ve fosforlu bileşikler, ağır metaller, çeşitli insan kaynaklı alüvyonlar…

Tüm kirleticilerin sağlık üzerinde farklı zararları bulunmaktadır. Sanayi devrimi ile birlikte suya kontrolsüz deşarjlar artmıştır. Kimyasal olarak su kirliliğinin artması beraberinde farklı riskleri de getirmiştir.

Suda fiziksel kirliliklerin bulunması

Suyun fiziksel olarak kirli olması, biyolojik ve kimyasal olarak kirli olmasına oranla daha az zararlıdır ve çözümü daha kolaydır. Filtreleme yöntemi ile giderilebilir.

Suyun hafızasının kirli olması

Su hafızasından bilgi taşıyabilen muhteşem bir yapıdır. Bu konuda özellikle “Masaro Emoto”nun çekmiş olduğu resimler bilim dünyasından hem şaşkınlık hem de ilgi ile karşılanmıştır. Bilim insanlarının sağlıklı ömürler süren toplulukları incelediğinde hafızalarının da temiz olduğunu görmüşlerdir. Bu nedenle suyun temiz olduğunu söyleyebilmek için aslında hafızasının da temiz olduğunu söyleyebilmek gerekir.

Not: İlerleyen haftalarda suyun hafızası konusunu detaylı bir şekilde yazacağım.

Oya Milli Sülün: Sulak bir ülke olan Hollanda'da doğup, büyümeme rağmen, kendimi bildim bileli bir bardak su içmez, üniversite yıllarında okurken de içme suyu ile ilgili hiçbir çalışma yapmak istemezken, yaşam beni "canlı su" uzmanı yaparak hayatın ne kadar ironik olduğunu kanıtladı. Ben de hayatın bana verdiği cevaba karşılık, suyun bilinmeyenlerinde önce bir güzel kayboldum sonra da kendimi de bulup çıktım… Siz de su deyip geçmeyin, çünkü SU: aşktır, sanattır, sevgidir, barıştır, bununla birlikte aynı zamanda şifadır, enerjidir, yakıttır, güçtür, bazen de afettir, seldir, çığdır...

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale