X

Can sıkıntısı, zihin ve beden bağlantısı: Sıkıldığımızda beynimizde neler oluyor?

Akşam saatlerinde eve geldiniz ve Spotify’dan rastgele bir liste açarak dinlemeye başladınız. İlk kez duyduğunuz ve çok beğendiğiniz bir şarkıyı dinlemeye başladığınızda bunun olumlu duyguları beraberinde getirdiğini ve gerçekten zevk aldığınızı hissedeceksiniz. Ancak zaman geçtikçe ve aynı şarkıyı üst üste defalarca kez dinledikten sonra bu şarkıdan sıkıldığınızı ve hatta zaman zaman sinirlendiğinizi bile hissedebilirsiniz. Peki, daha önce hoşlanarak ve keyifle dinlediğiniz bu şarkıdan sıkılmanıza, hatta olumsuz duygular hissetmenize sebep olan şeyin ne olduğunu biliyor musunuz? Ne oldu da beyniniz kısa bir süre önce keyifle dinlediği bu şarkıyı beğenmemeye, hatta nefret etmeye başladı? Nereden geldi bu can sıkıntısı?

Can sıkıntısı neden olur: Beyin neden sıkılma sinyalleri gönderiyor?

Beynimiz gün içinde üstümüzü değiştirmekten yemek yemeye, çalışmaktan hareket etmeye, gerçekleştirdiğimiz tüm aktiviteleri ve hem zihnimizi hem de bedenimizi etkileyen tüm süreçleri çoğu zaman farkında olmadığımız stratejileri kullanarak yönetiyor. Muhteşem bir filtreleme sistemine sahip olan beyin, yaptığımız en küçük şey için bile ödül mekanizmasını devreye sokarak, milisaniyeler içinde oldukça kapsamlı analizler ve değerlendirmeler yapıyor. Alışkanlıklarımız ve gün içinde yaptığımız tüm aktiviteler beynin ödül/ceza filtresinden geçirilerek o şey her neyse sürdürme ya da sonlandırma kararı alıyor.

Beyin, yapılan şey ne kadar keyif verici olursa olsun bir süre sonra sürekli aynı uyarana maruz kaldığı için ödül mekanizmasını artık devreye sokmamaya başladığında, bedenimiz ve zihnimiz de (bağımlılık geliştirme sürecine benzer şekilde) keyif alabilmek için aynı şeyi daha yoğun şekilde yapma eğilimi gösteriyor. Adaptasyon olarak adlandırılan bu alışma sürecinde, örneğin daha önce hiç yemediğiniz lezzetli bir yemeği yediğinizde aldığınız haz, aynı yemeği üst üste sürekli yediğinizde artık ortaya çıkmamaya başlıyor ve o yemekten sıkılmanıza sebep oluyor. Benzer şekilde başlangıçta size zevk veren bir şarkı, yapmaktan keyif aldığınız bir iş ya da yeni bir ilişki bir süre sonra alışkanlığa dönüşerek ödül mekanizmasını çalıştırmamaya ve zevk alamamanıza sebep oluyor. Özet olarak, yeni uyaranlar, heyecan ve merak duygusu olmadığı sürece nerede olursanız olun, o şeyi ne kadar çok isterseniz isteyin beyniniz daha az dopamin salgılamanıza ve sıkılmanıza neden olacak.

Dünyadaki her şeyi ilk kez deneyimleyecek, yeni doğmuş bebekleri düşünün. Herhangi bir şeyi ilk kez gördüklerinde, ilk kez dokunduklarında ya da ilk kez tadına baktıklarında beyinleri yeni bağlantılar üretmeye başlıyor. Yenilik, evrimsel olarak öğrenmeyi beraberinde getirdiği için beynin devamlı olarak arzuladığı, bedenimizde bizi mutlu eden kimyasal süreçlerin başlamasını sağlayan bir tetikleyici ve bu süreç, biz gelişirken ve olgunlaşırken sürekli olarak kendini tekrarlamaya devam ediyor. Bu sürecin tam tersine, yeniliğin olmadığı ve sürekli olarak aynı şeylerin tekrarlandığı, rutinlerin domine ettiği bir yaşam tarzı ise mutluluk veren kimyasalların salgılanmasını durdurarak sıkılmaya eşlik eden olumsuz ve istenmeyen duyguları beraberinde getiriyor.

Sıkılmayı neden olumsuz bir durum gibi algılıyoruz?

Can sıkıntısının olumsuz imajının arkasında üretkenliğe engel olduğuna dair kalıplaşmış inançlarımız yer alıyor. Herkesin hayatının bir döneminde mutlaka deneyimlediği sıkılma durumu, sadece insanların değil hayvanların da zaman zaman karşılaştığı bir durum ve sıkılmanın yaratıcılığı artırdığına dair önemli sayıda araştırma bulunuyor. Sıkılmanın olumsuz getirileriyse, yalnızca can sıkıntısının kronikleşmesiyle birlikte kendini göstermeye başlıyor.

Can sıkıntısının hangi noktada yaşamımıza katkı sağladığı, hangi noktada psikolojik iyi oluşumuzu olumsuz etkilediği sorusuna cevap arayan bir araştırma, sıkılmanın beyindeki sürecini kapsamlı olarak inceliyor.

Can sıkıntısının zihinsel boyutu ve ruh sağlığıyla olan ilişkisi

Washington State Üniversitesi’nde yapılan bu kapsamlı araştırma, can sıkıntısından olumsuz etkilenen kişilerin ve sıkıldığı halde zihin sağlığında olumsuz bir değişim olmayan kişilerin beyinlerindeki farklılıkları araştırmayı amaçlıyor. İlk etapta beyin yapılarında herhangi bir fark bulunmayan bu kişilerin, sıkılma durumu esnasında beyin aktivitelerinde farklılıklar olduğu gözlemleniyor. Araştırmanın sonuçları, sıkılmanın negatif etkilerini deneyimleyen katılımcıların genelde kaçınmacı bağlanma örüntüleri gösterdiklerini, sıkılmadıkları durumlarda da anksiyete ve depresyon başta olmak üzere ruh sağlığı problemlerine daha yatkın kişiler olduklarını, sıkılmamızın sebebi her ne olursa olsun sıkılma deneyimini pozitif ya da negatif olarak algılamamızın aslında genel ruh sağlığımızla yakından ilişkili olduğunu gösteriyor.

54 katılımcıyla yapılan araştırmada öncelikle katılımcılardan can sıkıntısını nasıl tanımladıkları, sıkılmaya eşlik eden durumlar, sıkıldıklarında nasıl tepki verdikleri gibi farklı bilgilerin toplandığı anketler doldurmaları isteniyor. Ayrıca, sıkılma sırasındaki farklılıkları inceleyebilmek için normal beyin aktiviteleri de ölçümleniyor. Ön değerlendirmeler sonrasında katılımcılara 10 dakika sürecek, oldukça sıkıcı bir görev veriliyor ve bu görevler üstünde çalışırkenki beyin aktiviteleri de ayrıca ölçümleniyor. Beyin aktivitesi ölçümlerinde spesifik olarak, kişinin olumsuz duygular ve anksiyete yaşadığı durumlarda aktive olan sağ lobundaki ve yeni uyaran arayışı sırasında aktive olan sol lobundaki dalgalanmalar gözlemleniyor.

Araştırmanın sonucunda günlük yaşamında çok fazla sıkıldığını belirten kişilerin deney sırasında verilen sıkıcı görev üstünde çalışırken beyinlerinin sağ lobunun daha aktif çalıştığı ve görev sırasında can sıkıntısı hissinin giderek yükselen bir grafik izlediği görülüyor. Günlük yaşamında daha az sıkılan kişilerdeyse beynin sol lobunda daha fazla aktivite olduğu gözlemleniyor.

Peki, bu araştırmanın sonuçları bize ne söylüyor? Araştırmacılar, elde ettikleri sonuçlara dayanarak gün içinde sıkıldığımızı hissettiğimiz anlarda can sıkıntısına ve ne kadar sıkıldığımıza odaklanmak yerine, bizi içinde bulunduğumuz ana bağlayacak aktivitelere yönelmenin sıkılmanın olumsuz etkileriyle başa çıkmada etkili bir strateji olabileceğini söylüyor. Proaktif düşünme olarak adlandırılan bu stratejiyle zihninizin odağını bilinçli olarak can sıkıntınızdan farklı şeylere çevirmek sıkılmanın pozitif getirilerinden faydalanmanıza ve sıkılma sürecini yaratıcılığınızı besleyen bir araca dönüştürmenize yardımcı oluyor.

Can sıkıntısına yüklediğimiz anlamların, sıkılmayı pozitif bir deneyime dönüştürmede ne kadar etkili olduğundan ve sıkılmanın aslında genel kanının aksine yaşamımıza nasıl katkı sağladığından bir sonraki yazımızda detaylı olarak bahsedeceğiz. Can sıkıntısının psikolojik boyutlarını ve neden sıkıldığınızı öğrenmek için Neden sıkılıyoruz: Can sıkıntısının psikolojik nedenleri yazımızı, günlük yaşamda sıkılmamıza neden olan çevresel faktörleri ve çözüm önerilerini incelemek için Modern yaşamda can sıkıntısı: Sıkılmamıza sebep olan faktörler ve çözüm önerileriNeden sıkılıyoruz: Can sıkıntısının psikolojik nedenleri yazımızı, günlük yaşamda sıkılmamıza neden olan çevresel faktörleri ve çözüm önerilerini incelemek için  yazımızı da mutlaka okumanızı öneriyoruz.

Kaynaklar: Journal of Psychophysiology; This.deakin.edu.au; Health Line, Medical News Today

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale