Çam fıstığı dünyanın özellikle Kuzey Yarımküresi içerisinde yetiştirilir ve ülkemizde de üretimi gerçekleştirilmektedir. Farklı bölge ve iklimlerde biraz farklılaşan türleri bulunur ve bu da şekil ile besin profilini biraz değiştirir. Asya kökenli çam fıstıkları biraz daha yuvarlak ve kısa olurken, Avrupa kökenli olanlar uzun ve ince olur.
Bu küçük ve tatlı kuruyemiş genellikle biraz pahalıdır çünkü toplama süreci zorludur. Bir fıstık çamının fıstık üretecek kadar yetişmesi 25 yılı bulabilir ve üretiminin zirve yapma dönemi daha da ileridedir. Sonrasında tohumlar kozalaklarından çıkarılırlar ve ardından ikinci kabukları da çıkarılarak tüketime hazır hale gelirler.
Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.
Kalp sağlığına iyi gelir
Kanda kötü kolesterolün yüksek düzeyde olması kalp hastalıkları riskini arttırır. Çam fıstığı yağından ise bir çoklu doymamış yağ asidi olan pinolenik asit elde edilir.
Bu pinolenik asit kandaki kötü kolesterolü düşürür. Fareler ile yapılan çalışmalarda pinolenik asidin karaciğerin kötü kolesterolü alma ve parçalama sürecini tetiklediği görülüyor.
Bu mekanizmanın nasıl işlediği henüz bilinmiyor ve bu nedenle daha fazla çalışma gerekiyor.
Kan şekeri düzeylerini iyileştirebilir
Hayvan deneylerine göre çam fıstığı ekstresi tüketimi açlık kan şekeri düzeylerini düşürmeye yardımcı olabiliyor.
Karbonhidrat zengini gıdalar yerine çam fıstığı gibi doymamış yağ içeren ürünleri tüketmenin de kan şekeri üzerinde faydalı etkileri olacaktır.
2014 yılında yapılan bir değerlendirmede araştırmacılar kuruyemişlerin tip-2 diyabete sahip insanlarda diyabet işaretçileri üzerindeki etkilerini incelemişler. Bunun sonucunda günde 56 gram kadar kuruyemişi 8 hafta boyunca tüketmenin glukoz düzeyleri ve insülin hassasiyeti üzerinde iyileşme sağladığı görülmüş.
Bu çalışmalarda sadece çam fıstığına değil genel olarak yemişlere bakılmış ancak çam fıstığında bulunan doymamış yağlar ve protein ile lifler de benzer bir etki yaratabilirler.
Ayrıca 28 gram kadar çam fıstığı günlük manganez ihtiyacının %109’unu sağlayabiliyor ve bu da diyabet riskinde düşüş anlamına geliyor.
10.000’den fazla katılımcı ile yapılan bir çalışmada normal gereksinimin üstünde manganez tüketen insanlarda tip-2 diyabet risklerinin daha düşük olduğu görülmüş.
Buna ek olarak çam fıstığında polifenoller de vardır ve bunların antioksidan etkileri ile sağlığı iyileştiren başka özellikleri de vardır.
Çam fıstığında bulunan fenolik bileşenler bedende bulunan reaktif oksijen türlerini azaltmaya yardımcı olabilirler ve bu da kan glukoz kontrolüne fayda sağlar. Ancak bu bilgi hayvan deneylerinden elde edilmiş ve insan deneyleri pek yok.
Fenolik bileşenlere ek olarak manganezin de bedendeki stres yollarını açan reaktif oksijen moleküllerine engelleyici etkilerde bulunduğuna inanılıyor.
Ancak manganez ve fenolik bileşenlerin diyabet üzerindeki bu etkilerinin daha iyi anlaşılması için daha fazla araştırma gerekli.
Sağlıklı bir kiloda kalmaya yardımcı olabilir
Çam fıstığında protein, lifler ve sağlıklı yağların bir kombinasyonu bulunur ve bunların hepsi daha uzun süre tok hissetmenize yardımcı olur.
Kuruyemişlerin kalori düzeyi yüksek olsa da kilo almaya sebep olmazlar ve daha uzun süre tok kalmanıza yardımcı olurlar. Yapay ve işlenmiş atıştırmalıklar yerine kuruyemiş tüketmeniz açlığınızı azaltacaktır.
Çam fıstığında bulunan yağ asitlerinin aynı zamanda kilo vermeye de destek oldukları biliniyor.
Beyin sağlığını güçlendirir
Omega-3 yağ asitleri, beslenme ile almanız gereken temel yağ asitleri arasında yer alırlar. Omega-3 asitlerinin üç türü vardır: ALA, EPA ve DHA.
EPA ve DHA bilişsel gerilemeyi azaltır ve bunama, depresif belirtiler riskinde azalma sağlayarak beyin sağlığına iyi gelir.
Maalesef dünya nüfusunun büyük kısmının yeterince omega-3 tüketmediği belirtiliyor.
Çam fıstığı güçlü bir omega-3 kaynağıdır ve 28 gramında 31.4 mg kadar bulunur. Yetişkinlerin günde 1.1-1.6 gram kadar omega-3 almaları öneriliyor.
Çam fıstığında bulunan omega-3’ün türü ALA’dır ve temel olarak görülse de öncelikle beden tarafından EPA ve DHA’ya çevrilmesi gerekir. Bu süreç insanlarda çok verimli işlemez.
Yine de yemek ve salatalarınıza biraz çam fıstığı katarak omega-3 alımınıza bir miktar da olsa katkı sağlamanız mümkün.
Potansiyel dezavantajları
Çam fıstığı pek çok potansiyel faydasının yanında bazı insanlarda risklerle de birlikte gelir.
Çok yaygın olmasa da çam fıstığına alerjisi olan insanlar mevcuttur ve anakflaksi düzeyinde aşırı bir alerjik tepki bile oluşabilir.
Ayrıca bazı insanlarda çam fıstığı tükettikten sonra ağızda acı ve metalik bir tat yaratan bir sendrom olduğu tespit edilmiştir. İlk vaka 2001 yılında görülmüş ve belirtiler 48 saat içerisinde başlayıp 2 haftaya kadar uzadıkları olmuş. Bu sendromun altında yatan sebep henüz belli değil.
Bu nedenle çam fıstığı tükettikten sonra garip bir belirti yaşarsanız doktora ulaşmanız uygun olur.
Çam fıstığı fıstık çamının kozalaklarından elde edilir. Bu tatlı ve damla şekilli yemişler hem tatlı hem de tuzlu pek çok tarife eklenebilirler. Besin profili içerisinde proteinler, lifler, doymamış yağ asitleri ve E vitamini, K vitamini, bakır, demir, magnezyum ve manganez gibi pek çok başka besin bulunur.
Çam fıstığının sağlık için de pek çok faydası vardır. Kalp sağlığına, kan şekeri kontrolüne ve kilo yönetimine yardımcı olabilir. Ancak olumsuz bir tepki görürseniz tüketmekten çekinin.
Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.
Kaynak: healthline
İlginizi çekebilir: Yağlı tohumların faydalarını keşfedin: 8 yağlı tohum ve sağlığınıza etkileri