Çalıştığınız yer evinizden uzaktaysa bunu fırsata çevirmek elinizde
ABD Nüfus İşleri Bürosu’na göre, Amerika’da her 5 insandan 1’i evden işe her gün yaklaşık 35 dakikada gidiyor ve insan sayısının artmasıyla beraber trafik de artmasıyla beraber bu sürenin 90 dakikaya çıkması bekleniyor. Bu durum özellikle İstanbul’da oldukça benzerlik taşıyor. Trafikte geçen bu süre gerçekten çok fazla.
Her ne kadar gündüz işe doğru yapılan uzun yolculukların aşırı stres, çiftler arası ayrılık riskinin yükselmesi ve işe geç kalma ya da hiç gitmeme gibi olumsuz etkileri olsa da, yapılan yeni bir araştırma, bu yolculukların sanıldığı gibi çalışanların moral ve motivasyonlarını her zaman etkilemediğini dile getiriyor. Eğer işinden uzakta oturan kişi, işle ilgili öz disipline sahipse, çoğu insanın bu boşa geçen zaman denen zamanı hedeflerine ulaşmak adına kullanabiliyor.
2006 yılında yapılan bir çalışmada, insanlara günlük aktivitelerinden ne kadar keyif aldıkları soruluyor ve beklendiği üzere, listenin en altında sabah evden işe gitmek yer alıyor. Akşam işten eve dönmek de kendine en altlarda yer buluyor. Elbette bu sonuçları trafikle ilişkilendirmek mümkün. Daha üzücü sonuç ise, işe gidiş-geliş süresinin uzunluğunun sağlık problemleriyle pozitif ilişki içinde olması. Bu sağlık problemleri aşırı kilo almadan yüksek tansiyona kadar değişkenlik gösteriyor.
Bu noktada sağlık problemlerini etkileyen diğer faktörler ise; uyku eksikliği, hareketsiz yaşam, hava kirliliğine maruz kalma ve stres.
Evden işe uzun bir yolculuğunuz varsa, bu noktada yolu kısaltacak en iyi çözüm ya işe daha yakın bir yere taşınmak ya da iş değiştirmek. Elbette bu çözüm herkes için uygun değil. Eğer bu çözümlerden hiçbiri size uymuyorsa ve evle iş arası oldukça uzaksa, bu durumu daha katlanabilir hale getirecek yöntemler bulunuyor. İşte size yardımı dokunacak öneriler:
1. Arabanıza yeni yüzler dahil edin
İnsanların uzun yolculuklardan hoşnutsuz olmalarının en büyük nedeni, bu yolculuğu yalnız yapıyor olmaları. Yukarıda bahsettiğimiz çalışmanın sonuçları gösteriyor ki, biriyle beraber yaptığınız yolculuklar sizi daha mutlu ediyor, sosyalleşme beraberinde mutluluğu getiriyor.
Arabanızda başka insanlara yer vermek yalnızca ruhunuza iyi gelmiyor, aynı zamanda çevreye katkı sağlamış oluyorsunuz ve düşük maliyetli bir çözüm yolu. Bu uygulama ülkemizde yolyola.com üzerinden gerçekleşiyor. Eğer biriyle aynı yolu paylaşıyorsanız, yolculuğu da paylaşabilirsiniz.
2. Yolculuğu iş saatleri içine katın
Eğer yolculuğunuzu otobüs ya da trenle gerçekleştiriyorsanız ve kendinizi günün o zamanı verimli hissediyorsanız, yolculuk zamanını iş saatlerine dahil edebilirsiniz. Ayrıca bu sayede evden daha geç çıkıp işten daha erken çıkabilirsiniz.
Günümüzde birçok şirket esnek çalışma saatlerine ve uzaktan iş yapılması fikrine sıcak bakmaktadır. Bu yüzden eğer evden halledebiliyorsanız, haftanın 1 günü evden çalışarak, yol maliyetini de düşürebilirsiniz.
3. Yolculuğu bir keyif zamanına dönüştürün
Uygulayabileceğiniz alternatif bir yöntem ise yolculukta geçirdiğiniz zamanı elinizden geldiğince keyifli ve eğlenceli bir hale getirmektir. Radyoda beğendiğiniz VJ’yi, en sevdiğiniz müzikleri ya da sesli kitapları dinleyebilirsiniz. Araba kullandığınız zamanlar, sevdiğiniz şarkıyı yüksek sesle söylemek için en uygun zamanlardır; çünkü kimse sizi yargılamaz, sesinizi eleştirmez. Ayrıca şarkı söylemek stres hormonunuzun azalmasına ve pozitif hislerin artmasına yardımcı olacaktır.
4. Hareket edin
Uzun yolculukların en kötü yanlarından biri de bitmek bilmeyen oturma seanslarıdır. Bu, oldukça sıkıcı ve bazen de ağrılı olabilir, özellikle sırt ve boyun kısmında. Eğer tren veya otobüsle yolculuk yapıyorsanız ve bulunduğunuz ortam aşırı kalabalık değilse, esneme hareketleri yapabilirsiniz. Eğer yolculuğunuz 1 saati aşıyorsa, arabanızı geride park ederek ya da toplu taşımada 1 durak önce inerek biraz yürümeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz.
5. Rotanızı yeniden düşünün
En kısa yoldan gitmek size çekici bir çözüm yolu gibi gelebilir; fakat bazen kazanmaya çalıştığınız zaman strese girmenize neden olabilir, özellikle gitmeye çalıştığınız yol oldukça karışıksa ve o yolda trafik varsa.
Az şeritli ve bol kavşaklı yollar, sürücülerin yol verme kavgası yaşamasına neden olabilmektedir. Daha önce kullanmadığını yollarda neyle karşılaşacağınızı bilmediğiniz için bu durum sizi daha çok strese sokabilmektedir. Bu yüzden bazen ‘En iyi yol, bildiğin yoldur’ felsefesini benimsemeniz gerekebilir. Eğer sürekli kullandığınız rotanız artık sizi sıkmayı başladıysa, arada bir yeni bir rota denemek can sıkıntınızı giderebilir.
6. Hedeflerinizi paylaşın
Güncel bir araştırmada, rastgele seçilen katılımcılar arasında yolculuk süresince kişisel ve profesyonel hedeflerini paylaşanlar, 6 haftanın sonunda işinden daha mutlu olduklarını ve duygusal tükenmişliği daha az yaşadıklarını dile getiriyorlar. Hayatın temposu içinde, her zaman karşımızdakine hayatımızı bu şekilde yansıtma şansına sahip olamıyoruz.
Aslında günlük yolculuklarımız, nerede olduğumuz ve nereye doğru gittiğimizle ilgili daha geniş bir perspektiften bakmamıza yardımcı olabilir. Alternatif olarak, uzun yolculuklar işi arkamızda bırakmamıza yardımcı oluyor, işle ev arasında ciddi bir mesafe olması psikolojik olarak dünyayı birbirinden ayırmamıza yardımcı oluyor.
7. Şükredin
Eğer uzun yolculuklar size acı veriyorsa, kendinize artık şefkat göstermeyi hak ediyorsunuz demektir. Bu, siz ne kadar pozitif bir insan olsanız da her zaman kolay olmayabilir ama bir şans vermeye kesinlikle değer. Her ne kadar oraya ulaşmak için yaptığımız yolculuklar konforlu olmasa da, sadece işiniz için yolculukta olduğunuz için şükredebilirsiniz ya da modern teknoloji sayesinde bir yerden bir yere gidebilmenin atalarımızın hayal bile edemeyeceği hızda olmasından dolayı mutluluk duyabilirsiniz. Yolculuğun kendisi için müteşekkir hissetmiyorsanız bile hayatınızdaki diğer güzel şeyleri düşünüp, onlar için mutlu olabilirsiniz. Araştırmalara göre, müteşekkir hissetmek sadece mutluluğa bağlı olarak ortaya çıkmıyor, kalp ve beden sağlığımızın yerinde olması da aynı şekilde hissetmemizi sağlıyor.
İlgili yazı: Son günlerde daha çok ”şükrediyorum, seviniyorum, gülüyorum.”
Fakat hiçbir zaman şükretmeyi, yani tolerans gösterilemeyecek ya da adil olmayan bir durumu, kabullenmekle karıştırmamak gerekir. Bazıları içinse uzun yolculuklar sürdürülebilir değildir ve bunun için en iyi çözüm, bu duruma bir çare bulmaktır. Bazıları içinse farklı bir bakış açısının faydası büyüktür.
Kaynak:
Psychologytoday.com
Strategy-business.com