Astlarıyla gerçek bağlar kuramayan bir patronsanız, dikkatli olmanız gerekiyor. Çünkü ABD’de 1000 işçiyle yapılan bir online anket çalışmasının sonuçlarına göre; çalışanların yüzde 91’i iletişim sorunlarının yöneticileri aşağı çektiğini söylüyor.
İlginizi çekebilir: Kendisini iş yaşamında geliştirmek isteyenler için en iyi ücretsiz online eğitim portalları
Araştırmada, çalışanlar yöneticilerinin özellikle çok yakından idare etmek, zorbalık, narsisizm ve kararsızlık gibi duygusal zekadan yoksun davranışlarına dikkat çekiyor. Ankete cevap veren çalışanlar tarafından belirtilen, yöneticileri etkin liderlikten alıkoyan diğer iletişim sorunlarına yüzdeleriyle birlikte aşağıda yer veriliyor:
Çalışan başarısını fark etmemek: % 63
Açık yönergeler vermemek: % 57
Çalışanlarla görüşmek için zaman ayırmamak: % 52
Emrinde çalışanlarla konuşmayı reddetmek: % 51
Başkalarının fikirlerini kendine mal etmek: % 47
Yapıcı eleştiride bulunmamak: % 39
Çalışanların ismini bilmemek: % 36
İnsanlarla yüz yüze veya telefonda konuşmayı reddetmek: % 34
Çalışanların iş dışındaki yaşamlarını sormamak: % 23
Elde edilen verilere göre yöneticilerin çoğu, çalışanların onları güvenilir görmelerine yardımcı olacak önemli anları kaçırıyorlar. Organizasyonların çalışan anketlerine, danışmanlara ve yeni girişimlere ayırdıkları bütçe düşünüldüğünde bu sonuçların şaşırtıcı olduğu bir gerçek.
Etkin liderler nasıl iletişim kurar?
Etkin liderler, sağlıklı iletişimin üretkenlikle bağlantılı olduğunu bilirler. Çalışanlarını takdir eder, onlara geri bildirim vermekten, alınan kararları onlarla paylaşmaktan ve fikirlerini almaktan çekinmezler. Aşağıda etkin iletişim kuran liderlerin kurması gereken cümleler için bazı örneklere yer verdik:
1- Senden ve bu işe sunduğun katkıdan memnunum. Yöneticiler; çalışanlarının özgün ve bireysel katkılarını basit ‘aferin’lerle geçiştirmemeli, yaptıkları işe ruhunu koyan astlarını bireysel olarak takdir etmelidir.
2- Teşekkür ederim (Bireysel ya da toplu). Asansörden otoparka kadar birçok günlük iletişim alanı, yöneticilerle çalışanların dinamik ilişkiler kurabilecekleri yerlerdir ve yöneticiler bu gibi durumları çalışanlarına teşekkür etmek için bir fırsat olarak görmeleri gerekir. Toplantılar veya e-postalar da aynı şekilde bu amaç için kullanılabilir.
3- Sen ne düşünüyorsun? Çalışanlar, en parlak fikirlerini, sürekli doğru cevabı kendisinin verdiğini düşünen ve başkalarının fikirlerini kendine mal eden yöneticilerden saklarlar. Dolayısıyla yöneticilerin daima çalışanlarına fikirlerini sormaları ve bunları açıkça ifade edebilmeleri için de güvenli bir ortam sağlamaları gerekmektedir.
4- Şu an gerçekleşen şeyler… Şirketler sürekli olarak değişime giderler, çalışanlarınsa genellikle bu durumdan son anda haberi olur. Oysa bu motivasyonu önemli ölçüde azaltan bir durum. Değişikliklerin nedenleri ve kendilerini bekleyen süreçlerin açıklanması, çalışanların yöneticilerine olan saygılarını artıracaktır.
5- Geri bildirimler… Yöneticiler, geri bildirimde bulunmak için bir performans değerlendirmesini beklememeli, bunun için her fırsatı değerlendirmeliler.
6- Merhaba Ayşe. Yazar Dale Carnegie, kendi isminin bir insana her dilde en tatlı ve en önemli kelime olarak geldiğini söylüyor. Bu açıdan, yöneticilerin çalışanların ismini bilmesi hayli önemli. Herkesin ismini ezberleyemeyecek kadar büyük şirketlerde çalışanlarınsa en yakınındakilerden başlaması gerekiyor.
Yukarıda anlatılanlardan, iş yaşamının insanla ve dolayısıyla sağlıklı iletişimle ilgili olduğu sonucunu çıkarıyoruz. Yetersiz kalan şirketlerin başarısızlıkları; çoğu zaman yöneticilerin iş konusundaki yetersizliklerinden değil, aksine kendileri için çalışan insanların ihtiyaçlarını anlamamalarından kaynaklanıyor. Nitekim bu konuda uzmanlığıyla bilinen Psikiyatrist Edward Hallowell de insan yaşamında en güçlü iki deneyimin başarı ve iletişim olduğunu, sadece başarıya odaklanıldığında iletişimin yetersiz kalabildiğini ifade ediyor.
İlginizi çekebilir: Bir yöneticinin en önemli görevi, çalışanının iş yeri dışında da bir hayatı olduğundan emin olmaktır
Kaynak:
hbr.org