Kalp çakrası omurga hattı boyunca uzanan 7 ana çakranın tam ortasında, dördüncü olarak yer almaktadır. Bedende akciğerler ve göğüs kafesi bölgesi bu çakrayı temsil eder. Sanskrit dilindeki adı Anahata’dır. Vurulmaz, yenilmez anlamına gelir. Element olarak ise hava elementini temsil eder. Çakranın rengi yeşildir, huzuru ve şefkati hatırlatır. Çakranın konusu sevgi ve şefkattir.
Çakra sisteminin tam ortasında yer alması vesilesiyle de dengeyi temsil eder. Bu denge eril-dişil, alma-verme, ruh ve madde gibi birbirinin zıttıyla var olan durumları içerir. Tüm bunların, tüm ikiliklerin dengesini sevgi dolu ve şefkatli bir yerden kurmayı hatırlatıyor. Çakranın dengesiz çalışmasını günlük hayat içinde kurduğumuz cümleler ile anlayabiliriz. Örneğin; sevgisiz birisine nasıl taş kalpli diyorsak, bazı insanlar için de kalbi kocaman diyoruz. Kalp üzerine yapılan çoğu benzetme, kim için kullanılıyor olursa olsun, bize dengesiz çalışmasıyla ilgili ipucu veriyor. Kalp ile yaşanılan çoğu hastalıkların sebebi olarak da, çakranın dengesiz çalışmasını referans gösterebiliriz. Kalp sevgi istiyor, şefkat istiyor, yakınlık istiyor ama bunları göremediğinde gölge duygusu olan keder ortaya çıkıyor. Keder ve üzüntü kalbin beslenmesini durduruyor. Düşünün ki, beslendiği tek yer sevgi olan kalbimiz beslenemiyor. Öte yandan kayıplar, tutulmamış ve ifade edilmemiş yas da kalbin kapanmasına sebep oluyor.
Peki, dengede çalışmadığını nasıl anlayabilir ve bunu için ne yapabiliriz? “Büyüdüğüm ailede sevgi ifade edilebiliyor muydu? İletişim sevgi dolu ve şefkatli miydi? Sevgi ve şefkat benim için ne demek? Sevgimi rahatlıkla gösterebiliyor muyum? Kendime şefkatli davranabiliyor muyum?” bunlar birkaç başlangıç sorusu. Ama dengeye getirmek için pratikte öz sevgi ve öz şefkat konularına bakabiliriz. Sevilmeyi bekliyorken, kendimi seviyor muyum? En yakınlarıma şefkatli davranırken, kendime şefkat gösteriyor muyum? Yargılamadan, eleştirmeden sarmalayabiliyor muyum hatalarımı? bu birkaç sorunun ışığında kalp çakranızın dengede olmadığını düşünüyorsanız bu tavsiyelerden biri ve birkaçı iyi gelebilir:
- Bölgesel olarak çakra akciğerleri temsil ettiği için tüm nefes çalışmaları iyi gelecektir.
- Sarılmak ve kucaklamak çok basit bir şefkat pratiğidir.
- Öz sevgi ve öz şefkat çalışmaları; yani kendini sevme, kendine yaklaşımı değiştirme çalışmaları.
- Kayıplar için keder ve yas çalışmaları.
Kalp çakrası için birkaç olumlama:
Kendimi seviyorum.
Ben sevilmeye layığım.
Ben değerliyim.
Kendime, başkalarına ve hayata karşı sevgi doluyum.
Bitirirken Mevlana’nın çok sevdiğim bir sözünü paylaşmak isterim, tam olarak kalbi ve kalp çakrasını dengelemenin en güzel nasihati olarak: ‘’Gönül, gönül verilerek alınır.’’
İlginizi çekebilir: Çakralarımızı yakından tanıyalım 3: Solar pleksus