Çağın vebası: Depresyon
Depresyon kişinin sosyal hayatını, iş hayatını ve özel hayatını olumsuz şekilde etkileyen ve çok sık görülen bir ruhsal bozukluktur. Depresyon, hem kişiyi, hem de kişinin yakın çevresini olumsuz yönde etkiler. Depresyondaki kişilerin düşünce, duygu ve davranış düzeyinde pek çok olumsuz değişiklikler görülür.
- Depresyondaki birey, kendisini, çevresini ve geleceği olumsuz bir şekilde algılar.
- Kendisine karşı eleştirel olur, değersiz ve yetersiz hisseder. ¨Ben sevilmeyen biriyim¨
- Çevresinde olanları genelde olumsuz algılar, kendisinden çok şey talep edildiğini düşünür. ¨İnsanlar beni beğenmiyor¨
- Geleceğe dair umutsuz hisseder. Bir şeyleri değiştirme gücünü kendinde bulamaz. ¨Hep böyle kötü gidecek, yalnız kalacağım¨
Depresyonun Belirtileri
- İlgi kaybı: Kişinin yapmaktan zevk aldığı şeylerden artık zevk almaması ve onlara karşı ilgi duymaması
- Kendine yönelik olumsuz etiketler oluşturma: ‘‘Ben değersizim’’, ‘‘Ben yetersizim’’, ‘‘Beceremiyorum’’ gibi
- Aktivitelerin azalması: Kişinin herhangi bir şey yapmak için motivasyonunun ve gücünün olmaması
- Kişinin sorumluluklarını yerine getirecek gücü bulamaması: Hareketlerde yavaşlama
- Karar vermede güçlük
- Özgüvende azalma
- Kendini suçlama ve suçluluk hissi
- Ağlama
- Boşlukta hissetme
- Geleceğe dair umutsuzluk, hiçbir şeyin değişmeyeceğine dair katı bir inanç, harekete geçememe.
- İştahta ve uykuda artma veya azalma
- İntihar düşünceleri
Depresyonun Tedavisi
Bilişsel Davranışçı Terapi, depresyon tedavisi üzerindeki etkili bir terapi yöntemidir. Bu yöntem, tedavi sürecinde, kişinin hem olumsuz düşünceleri, hem de hayatını kısıtlayıcı davranışları üzerinde çalışılır. Bilişsel Davranışçı terapide, terapist aktif bir rol oynar. Seanslar yapılandırılmış bir şekilde ilerler. Danışan ile iş birliği yapılarak ulaşılmak istenen hedefler/amaçlar belirlenir. Bu hedefler liste haline getirilir. Asıl amaç seanslardan sonra hastanın, kendi terapisti haline gelmesidir. Depresyonun tekrar etmesinin önlenmesi için, seanslarda hastanın gerekli becerileri edinerek güçlenmesi amaçlanır.
Düşünce düzeyinde, kişinin olumsuz duygularına neden olan ve hasta tarafından doğru kabul edilen olumsuz düşünceleri üzerinde çalışılır. Depresyondaki kişiler çeşitli düşünce hataları yaparlar.
Düşünce Hatalarına Örnekler
- Küçümseme; Kişi yaptığı işi küçümser, beğenmez. ‘‘Benim yaptığım iş, hiçbir işe yaramaz’’ ya da ¨Ben ne yapabilirim ki?¨ şeklinde.
- Genelleme; Kişi olumsuz olayları geneller ve olumlu olaylara dikkat etmez.‘‘Her şey kötü gidiyor’’.
- Bireyselleştirme; Kişi olumsuz olayların sorumlusu olarak kendisini görür ve kendisini olumsuz şekilde etiketler. ‘‘Evliliğimin kötü gitmesinin tek nedeni benim’’ , ¨Ben beceremiyorum, diğeri yapabiliyor¨ gibi.
- “Ya hep ya hiç” düşünce biçimi; Kişi yaptığı olumlu şeyleri gözden kaçırır ya da tam istediği gibi olmadığı için durumun tamamen olumsuz tarafına odaklanır ‘‘Hiçbir şey yapamıyorum’’ gibi.
Terapide hastanın sorgulamadan kabul ettiği ve farkında olmadan yaptığı bu bilişsel çarpıtmalar üzerinde çalışılır. Bu hatalı düşünceler sorgulanır. Bunların yerine, daha gerçekçi ve kişide olumlu duygular uyandıracak düşünceler aranır.
Tedavi sürecinde, davranış düzeyinde ise, kişiyi harekete geçirecek eylemler üzerinde çalışılır. Sosyal beceri eğitimi verilerek, kişinin girişkenlik becerileri arttırılmaya çalışılır. Geleceğe dair umutsuzluk üzerinde çalışılarak, kişinin ‘‘şu an”a dair motivasyonu kazanması için uğraşılır. Hastaya, seanslarda kazandırılmaya çalışılan becerileri uygulamaya geçirebilmesi için ev ödevleri verilir.
Depresyon hayat kalitesini oldukça bozan, kişinin hayatındaki her alanda işlevselliğini olumsuz şekilde etkileyen bir ruhsal bozukluktur. Bu nedenle depresyona kısa sürede müdahale edilmesi, kişinin yaşamdan aldığı doyumu arttırmak açısından büyük önem taşır.
İlginizi çekebilir: Anksiyete bozukluğu (kaygı bozukluğu) nedir, belirtileri nelerdir, nasıl tedavi edilir?