X

Çağımızın temel ihtiyaçlarından dikkat ve sadelik

Sayfalarca yazı yazmak kolaydır. Aklına her geleni taşırsan kâğıda, akışa, tekrarlara, karmaşık cümlelere bakmazsan, bağlacı eksik, anlamı düşük demeksizin yazarsan, sayfalarca yazıyı kolayca yazabilirsin. Ancak, bir anlam yaratmak istiyorsan, yazdıklarına dikkat etmen ve onları sadeleştirmen gerekir. İşte zor olan, bu kısımdır. Dikkat ve sadelik belki de yazma işinde en temel öğelerdir. Peki, bu sadece yazmak için mi geçerlidir? Çağımızın en temel ihtiyaçları da bu iki kelimeyle özetlenebilir belki de; dikkat ve sadelik.

Teknoloji çağında bizden en çok çalınan şey zamanımız değil aslında, dikkatimiz. Sürekli “beni gör”, “bana bak” diyen sayısız uyarana maruz kalıyoruz. Kesintisiz bir şekilde herhangi bir şeyle ilgilenebilme süremiz giderek kısalıyor. Eş zamanlı olarak en az iki ekrana bakarak yaşamak normalimiz olmuş durumda. Duygusal boşluğumuz arttıkça görülmeye ve sanal ortamlarda beğenilmeye olan ihtiyacımız da arttığından, bizzat kendimiz de bu koca havuzu besliyoruz ve bizler de sürekli birilerinden dikkatlerini istiyoruz.

Bunca işlenmemiş mesaj ve bilgi yığını içinden, gerekli olanları ayıklayıp, bunları işleyebilmek için dikkatimize olan ihtiyacımız da giderek artıyor. Bilgiye erişim çok kolay evet, ama bilgi erişildiğinde anlam kazanan bir şey değil aslında. Ancak, bilgiyi işlediğimizde, kendi deneyimlerimizle, diğer bildiklerimiz ve bilmediklerimizle birlikte harmanlayabildiğimizde gerçekten “bilme halinden” bahsedebiliyoruz. “Bilirkişi” olma hali, bir arama motoruna ya da yapay zekâya sorulan sorunun cevabını okumaya indirgenmişken, “bilgelik”ten de giderek uzaklaşıyoruz. 

Bunu en iyi anlamanın yolu da sadelikten geçiyor zira. Çünkü sadeleşme bir damıtma işlemidir. Ancak bir şeyi gerçekten anladığımızda ve içselleştirdiğimizde, onu en sade şekliyle anlatabilmemiz mümkün oluyor. Hayatında neyi ne kadar sadeleştirebildiğine bakarak, orada ne kadar damıtma işlemi yapabildiğini de anlıyor insan.

Sadeleştirmek çoğu zaman sadece bir ayıklama işlemi gibi gelebilir, ancak bundan çok daha fazlasıdır. Sadeleşmek, derinleşmektir aynı zamanda. Yüzeyde görünenle yetinmeyip kazı işlemi yapmaktır. Derinlerden çıkan çöpü ayıklayıp, hazinelerin de tozunu almaktır. Sadeleştikçe azalmaz da, çoğalır insan. Ve sadeleşmeye bir başladığında, her yere sıçrar etkisi. Çünkü insan bir kere “az ama öz” insanın verdiği huzuru tadınca, “az ama öz” sözlerin daha etkili olduğunu fark edince, “az ama öz” eşyanın tüm ihtiyaçlarını karşıladığını anlayınca, hayatındaki her şeyde sadelik aramayı alışkanlık edinir. 

Herkesin farklı alanlarda sadeleşmeye ihtiyacı var şüphesiz, ancak zihnimizde sadeleşme ihtiyacımız ortaktır ve önceliklidir diye düşünüyorum. Sürekli maruz kaldığımız uyaranlar, üzerine günlük olaylar, deneyimlerimiz ve zihnimizde dönüp duran diğer her şey bizi yormaya başladığında durup soluklanmalıyız. Maalesef zihnimiz bize her zaman doğruyu söylemiyor ve her düşüncemize inanmamız doğru bir seçim olmuyor. Zihnimizi meşgul eden her düşünceye dikkatimizi vermemeyi ve bazılarının sadece geçip gitmesine izin vermeyi öğrenmemiz gerekiyor. Düşüncelerimiz hakkında düşünmek de bu süreçte bizlere farkındalık kazandırıyor. 

Farkındalıkla birlikte dikkatimizi neye verirsek onu büyütürüz, onunla ne kadar çok ilgilenirsek özüne inebiliriz ve ancak elimizde saf, sade bir “öz” olduğunda bilgelikten söz etmeye biraz daha yaklaşabiliriz.

İlginizi çekebilir: Kırmızı kalemlerimizi bırakıp, bizleri özgürleştirecek silgiler uzatalım birbirimize

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale