X

Çağımızın egzersizi: Negatif düşüncelerin üzerinden gelme sanatı

“Her şeyi olduğu gibi görmeyiz, olduğumuz gibi görürüz” Anais Nin

“Pozitif bir bakış açısına sahip olmak neyin yapılamacayağından çok neyin yapılabileceğine bakmaktır” Bo Bennett

“Her zaman haklı olan kötümserden, bazen yanlış olan iyimser olmak daha iyidir” Lâ edri

Olumsuz düşünce sadece bir his ve düşünce ile, belki birinin söylediği bir cümle ile başlar ve siz böylece  aşağı doğru düşmeye başlarsınız, kafanızdaki yağmur bulutuyla dolaşırken kendiniz için endişelenirsiniz, üzülürsünüz, harekete geçmek için ne yapmalıyım diye düşünürsünüz.

İçinizde ya da çevrenizde bulunan hoşnutsuzluk hızla toksik hale gelir ve sizi istediğiniz yaşamdan alıkoyabilir.

 Kendi olumsuz düşüncelerinizi ya da çevrenizdeki olumsuzluğu önlemek ve aşmak için herkese yardımcı olan bu 12 ipucu ve alışkanlığı geliştirebilirsiniz :

 1. Olumsuz (ya da olumsuz gibi görünen) bir duruma düştüğünüzde, 
burda iyi ve yararlı olan şeyi bulmaya çalışın. 

Bir aksilik yaşarsanız, işler yolunda gitmezse, başarısız olursanız, tökezlerseniz,

olumsuz düşünceler başınıza üşüşebilir.

Buna karşı koymak için kendinize sorular sormanız gerekebilir.

Kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacak, aynı zamanda öğrenebileceğiniz, böylece büyüyebileceğiniz sorular.

Örneğin: bu durumdaki/burdaki iyi şey nedir?

Bir dahaki sefer daha iyi sonuç alabilmek için yapabileceğim başka bir şey var mı?

Varsa nedir?

Burdan öğreneceğim şey nedir?

En iyi arkadaşım bu durumda bana nasıl yardımcı olurdu?

2. Hatırlatma: İnsanların sizin hakkınızda söyledikleri ve düşündükleri sizi olumsuz düşüncelere düşürebilir.

Gerçek şu ki; insanların aslında o kadar da boş zamanları yok, onların da zihinleri çocukları, işleri, evcil hayvanları, hobileri, kendi korku/kaygı/endişeleriyle dolu. (başka insanların onlar hakkında ne düşündükleri gibi kaygılarla..)

(Yani kısacası bunlara o kadar da takılmayın)

İşte bu farkındalık ve kendinize hatırlatma sizi özgür kılacak, hayatınızda derinleşmeye ve bu yönde adımlar atmanıza yardım edecek

3. Düşünceyi sorgulayın: Olumsuz bir düşünce omuzlarınıza çöktüğünde, 

zihninizi işgal ettiğinde durun ve kendinize sorun: 

Bunu ciddiye almalı mıyım? Çünkü çoğunlukla cevap hayır oluyor.

Nitekim o anda aslında yorgun, aç, bitkin, fazla mesai yapmış, canı sıkılmış durumda oluyorsunuz ya da küçük bir hatanın üzerinde fazlasıyla duruyor, büyütüyorsunuz.

(%95 olumlu %5 lik  bir olumsuzluk varsa resmin bütününe bakın, o %5 lik olumsuzluğa fazla takılı kalmayın!)

Bazen kendinize sorduğunuz bu soru/değerlendirmeler bütüne bakınca oldukça iyi ve doğru yaptığınızı görmenizi sağlar. Bu size gerçeklik kontrolü sağlar

Ayrıca olumsuz bir düşünce hep öyle olacak ve hep böyle gidecek anlamına gelmez!

4. Çevrenizdeki olumsuzluğu değiştirinNeye izin verdiğinizi sorgulamaya başlayın ve kendinize sorun.

Hayatımdaki olumsuzlukların üç önemli kaynağı nedir?

İnsanlar olabilir, web siteleri, dergiler, podcastler, müzik vb…

Sonra yine kendinize sorun;

Bu üç kaynağı daha azaltmak için ne yapabilirim?

Eğer hepsini birden yapamıyorsanız, daha küçük bir adımla, birer birer başlayın.

5. küçük tepeleri dağ yapmaktan vazgeçin!

Küçük bir olumsuz düşünceyi kocaman bir canavar haline getirmeyin.

Bunu 3.maddeyi uygulayarak yapabilirsiniz ya da olaylara dışarıdan sakince bakarak. Yani probleme uzaktan, belirli bir mesafeden, dürbünün tersinden bakın.

Ve aynı zamanda kendinize şu soruyu sorun;

5 yılda hatta 5 haftada bu sorun/olumsuzluk olacak mı?

Çoğu durumda cevap muhtemelen hayır olacaktır.

6. Bırakın ve konuşun.

Olumsuz düşüncelerin zihninizi bulutlandırmasına izin vermeyin. Durumu ya da bu konudaki düşüncelerinizi bir yakınınızla konuşun.

Bu size yeni bir ışık tutacak,  yeni bir bakış açısı ya da hareketin planı kazandıracak ya da hiçbiri olmasa bile rahatlamanızı sağlayacak.

7. Yaşayın ve şimdiki zamana geri dönün

olumsuz bir düşünceye kapıldıysanız büyük olasılıkla olan bir şeyi düşünüyorsunuz ya da olabilecek bir şeyi demektir. Zihniniz modunuza göre birinden birine gidip geliyor olabilir.

Bunun yerine şimdiki zamana, şu ana odaklanın!

Zihninizi daha çok şimdi ve burda olmaya alıştırın.

Zihninizi şu ana getirmenin yolları

Nefesinize odaklanın. Şimdi 1-2 dakikanızı nefese ayırın, her zamankinden daha derin nefes alın.

Burnunuzdan ve diyaframdan derin nefesler alın, sadece içeri aldığınız ve verdiğiniz havaya odaklanın.

Ne yapıyorsanız 1-2 dakika ara verin, başınızı kaldırın, dünyaya bakın

pencerenizin önünden geçen insanlara odaklanın, etrafınızı saran kokuların ve teninizi ısıtan güneşin farkına varın.

8. Kısa bir egzersiz yapın.

Ne zaman olumsuz düşüncelerle ilgili bir probleminiz olsa, bedenimizi çalıştırın.

20-30 dakikalık egzersiz yapın ve ağırlık kaldırın.

Bu aktivite endişelerinizi ve gerginliğimi atmanızı sağlar, konsantrasyonunuzu yeniden kazanmanıza yardım eder.

9.Belirsiz korkuların sizi yere sermesine izin vermeyin.

insanların genelde ortak yaptığı hata; probleme yakından bakıp incelemek, yüzleşmek yerine, korkmak ve kaçmak.

Bu durumda kendinize şu soruyu sorun

Gerçekçi olarak, bu durumda olabilecek en kötü şey ne olabilir?

10. Birinin hayatına olumlu bir şey katın.

Eğer olumsuz düşüncelerle bir yerde takılmışsanız, burdan çıkmanın en iyi ve basit yolu, bir başkasına yönelmek.

Bir arkadaşınıza, yakınınıza yardım etmek sizi iyi hissettirecek, iyimser olmanıza yardım edecek.

Başkasına olumlu bir dokunuş için birkaç yol şöyle;

Nazik olun, yardımcı olun, tüm benliğinizle “orda onunla olun” dinleyin…

11. Sahip olduklarınız için şükredin 

Olumsuz bir durumdayken, olumsuz düşüncelerle doluyken kolayca sahip olduğumuz şeyleri unuturuz, sanki bunlar normal hayatta verili şeylermiş gibi, olağanmış gibi düşünürüz.

İşte onlardan bazıları;

Her gün düzenli yemek

Soğuk gecelerde, rüzgarlı günlerde başının üstünde bir çatı

Temiz su

Nazik ve hep yanımda destekleyen, yardıma hazır aile

12. Yarın hayatınıza/güne olumlu yaklaşmaya başlayın.

Nasıl yapacaksınız?

Karamsar ve olumsuz yaklaşım her şeyi daha da zorlaştıracak, sizi daha da gerilime sokacak.

Sabah kalktığınızda, olumlu yaklaşım üzerine kendinize bir hatırlatma yapın.

Bu size ilham veren bir ya da birkaç söz olabilir, tutkuyla bağlandığınız bir hayal ya da hedef olabilir. Bir kağıda yazın, masanızın, buzdolabınızın üzerine yapıştırın ya da telefonunuzun açılış ekranına koyun. Kısacası hep göreceğiniz bir yerde olsun.

Size iyi gelen bir konuşmayı dinleyin dinleyin ya da yeni bir blog okuyun, sizi motive eden  ya da güldüren kitabın bir bölümünü okuyun, sevdiğiniz bir şiiri, arkadaşlarınızla ya da sevgilinizle yaptığınız bir konuşmayı aklınızdan geçirin.

Kaynak:

positivityblog

health.com

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale