X

Buzdağının görünen kısmı: Bir insanı bütünüyle tanımak mümkün müdür?

Bu soru bu şekilde sorulduğunda bir çoğumuzun aklından “Elbette insanları tamamıyla tanımamız mümkün değildir” düşüncesi geçebilir. Peki bu kişiler en yakınlarınızsa -anneniz, kardeşiniz, sevgiliniz, eşiniz, dostunuz- yine de insanları bütünüyle tanımak mümkün değildir, diyebilir miyiz?

İnsanlar içlerinde pek çok şeyle cebelleşirlerken dışarıdan oldukça konforlu bir yaşam sürdükleri düşünülebilir. Genellikle insanları kendi sınırlı ve çoğu zaman da yanılgı içeren bakış açımızla tanımlama ve onlara dair önyargılarda bulunma eğiliminde oluruz. Bu durumu çift yönlü ele alırsak: Birincisi karşımızdaki kişi, kendini bize olduğundan tamamen farklı sunuyor olabilir. İkincisi bizim karşıdaki kişiyi sahip olduğumuz sınırlı bakış açımızla değerlendirmemiz sonucu kişiye dair gerçekten son derece uzak çıktılarda bulunabiliriz. Her iki türlü de burada tam anlamıyla tam bir biliş halinden bahsedemeyiz.

İlk yaklaşımı biraz daha derinleştirirsek, kişi, gerçek duyguları kabul görmeyeceği ya da onaylanmayacağı endişesi içinde genellikle saklamayı seçer. Bu noktada her insanın içinde taşıdığı farklı karakterler olabileceğini belirtmek gerektiğini düşünüyorum.

İlki bilinçli ya da bilinçsiz olarak dışarı gösterdiğimiz yüzümüz, diğeri insanların görmesini istemediğimiz, saklamayı seçtiğimiz yüzümüz ve bir diğeri ise beklenmedik anlarda ortaya çıkıveren, alışkanlıklarımızdan da derinde var olan, doğamızın gerçek yansıması olan yüzümüz. Buna bir refleks eylemi de denebilir. Burası genellikle keşfetmediğimiz ya da keşfetmek istemediğimiz yönümüzdür. Buraya kralın bir ucubeye, tırtılın bir kelebeğe dönüşebildiği yer de diyebiliriz. Bizler bu üç unsur arasında salınarak sürekli bir karakter dönüşümü ortaya ortaya koyarız.

Kültür olarak kendimizi ifade etmek, gerçek duygularımızı ortaya koymak desteklenmediğinden ve bunun üstüne bir de eğitim sistemindeki çarpıklık geldiğinde kendimizi olduğu gibi ortaya koyma cesaretimiz sekteye uğruyor. Ancak bu demek değildir ki böyle olduğu için kendimizi ortaya koymayacağız ve bu böyle gidecek. Kendimize dair her an yeni bir karar alma, yeni bir seçim yapma potansiyelimizin mevcut olduğunu bilerek davranmak kendi sorumluluğumuzu almak anlamına geliyor.

Hepimiz karşımızdaki insana dair hemen bir yargıda bulunma eğilimindeyizdir. Bunu da belirli davranış kalıplarına, kurallara, sosyal normlara, etik standartlara göre yapar ve bunlara bağlı kalırız. Ancak karşımızdaki insanı tam anlamıyla derinlemesine anlamak gibi bir şansımızın olduğunu düşünmüyorum. Her insan kendi yaralarını, acılarını, kayıplarını ve belki de anlatamayacağı konuları kendisi bilir. Ve tüm bunlardan bihaber olduğumuz halde, hangi koşullarda hangi durumlarda yaşadığı, çocukluğunun ne şekilde geçtiğine dair hiçbir şey bilmeden karşımızdakine dair yargılarda bulunuyoruz.

Kişiler hakkında bilgi sahibi olabilir, hangi yemeği, rengi, şehri en çok sevdiğini, yapmaktan en çok keyif aldığı şeyin ne olduğunu bilebiliriz. Ne tür müzik dinlediğini, hangi tür kitaplardan, filmlerden hoşlandığını da bilebiliriz, ancak tüm bunlar bir kişiyi tam manasıyla anladığımız ve tanıdığımız anlamına gelmez. Herkesin kendi gizli gerekçeleri, katlanılamayacak karakter özellikleri ve paylaşamayacağı hikâyeleri vardır.

Tüm bu nedenlerden ötürü, becerebildiğimiz ölçüde, yargılamayı bir kenara bırakarak ve hiçbir zaman bir insanı tam manasıyla tanımayacağımızı bilerek çevremizdeki insanlara her seferinde yeni bir gözle bakmayı deneyebiliriz. Her şeyin sürekli bir değişim ve dönüşüm içerisinde olduğunu düşünürsek, insanların da değişmeksizin hep aynı kalmasını beklemek bir ütopya olur. Kim bilir belki de bir kişiye yeni bir gözle baktığımız her an, ilişkilerimizde görünenin ötesindeki derinliği yakalamak için üzerimize düşen özeni göstermiş oluruz.

İlginizi çekebilir: Acele etmeyi neden bırakmalıyız: Yavaşlamayla gelen huzur

Birsen Ertan Yükseltürk: 1981’de Aydın’da doğdu. Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. University of California, Los Angeles’ta (UCLA) Uluslararası Ticaret Yüksek Lisansını tamamladı. Yurt dışı satış pazarlama sorumlusu ve bölge yöneticisi olarak görev yaptı. Şu an İngilizce - Türkçe çeviriler yapmakta, öykü ve denemeler yazmaktadır. Sevgiye ve özgürlüğe doğru yolculuğu devam etmekte. Evli ve bir kız çocuk annesidir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale