X

Büyülü zehir sosyal medya sizi ne kadar içine çekiyor?

Sosyal medyanın hayatımızın her yerinde olduğu gerçeğini artık hepimiz kabullendik. Nereye gitsek cebimizde, ellerimizde  uçsuz bucaksız ve renkli bir dünyayı taşıyoruz. Öyle yoğunuz ki yıllardır yüzünü görmediğimiz çoğu insanla ilişkimizin hala sürüyor olmasını bile sosyal medyaya borçluyuz. Buluşamıyoruz ama birbirimizi takip ediyor ve haberleşebiliyoruz. Artık yakınlarımızın özel günlerini unutmuyor ve hatta eşlik edebiliyoruz. Yeni “trendlerden” anlık haberlere kadar her şeye tek bir “tık” ile erişebiliyoruz.

Sabah uyandığımızda yataktan kalkmadan ilk kontrol ettiğimiz şey telefonumuz değil mi? Uzun zamandır görüşmediğimiz arkadaşlarımızla buluşabildiğimiz günde bile, sohbetin durağanlaştığı ilk anda sosyal medyada bir yerlerde buluyoruz kendimizi. Sinemaya mı gittik… 10 dakikalık arada telefonunu eline almayan var mı? Bir şey kaçırdık mı? Oh kaçırmamışız! Artık filmin ikinci yarısına, sigarasını söndürmüş bir tiryakinin huzuru içinde devam edebiliriz. İşte tam da bu durum sosyal medyanın zehrini beynimizin her noktasına saldığını gösteriyor. Beyin sürekli yapılan eylemlerde sevgi ve bağımlılık arasındaki farkı yitirebiliyor. Bu sebeple Twitter’a girip bir tweet daha atmayı sevdiğimiz için değil ona bağımlı olduğumuz için yapıyoruz.

Diğer bir ilginç yanı ise beynin sosyal medyada dönüştüğü karaktere olan hayranlığı. Sosyal medya üzerinden yaptığımız klavye kahramanlıklarına hayran olur hale geliyoruz. Söyleyemediğimiz her şeyi daha ustaca ve cesaretle ifade ediyor; ülke sorunları, haksızlıklar ve canımızı sıkan her şeye uzay boşluğunda gibi isyan ederek rahatlıyoruz. Aldığımız like’larla gizli gizli, çaktırmadan özgüvenimizi tazeliyor ve vicdanımızı rahatlatıyoruz. Paylaştığımız postlarla sesimizi duyurduğumuzu yeri geldiğinde vatandaşlık görevimizi yerine getirdiğimizi sanıyoruz. Instagram logosu üzerinde duran kırmızı kalp +1 bize iyi geliyor. Onaylanmak hoşumuza gidiyor. Hoşumuza gittikçe de sıradaki her +1’i tutkuyla beklediğimiz bir kısır döngüye giriyoruz. Aslında sosyal medyanın kullandıkça daha fazla içine çekildiğimiz bir bataklık olduğunu göremiyoruz.

Durumun ciddiyetinin biraz daha farkında olanlarımız, hesaplarını sık sık güncellemeye, telefonunu eline daha az almaya çalışsa da çoğunlukla bu durum hüsranla sonuçlanıyor. Çocuklarımıza günde belli saatlerde internette vakit geçireceklerini söylüyor; belli yaşa kadar ellerine telefon vermiyor, belki de televizyondan uzak tutuyoruz. Fakat onlar için bu kuralları koyarken kendimiz için hiçbir şey yapmamaya devam ediyoruz. Parkta oynarken ona eşlik etmek yerine fotoğrafını çekip paylaşmayı tercih ediyoruz. Anı yakaladığımızı sandığımız sosyal medyada geçirdiğimiz dakikalarla gerçek hayatımızdaki “anları” yitiriyoruz.

New York’ta gerçekleştirilen Amerikan Psikiyatri Birliği Kongresi’nde; mesleği özel bir çalışma gerektirmedikçe, sosyal medyada günde 6 saatten daha fazla vakit geçirilmesi ve bu ilginin 6 aydan uzun sürmesinin “sosyal medya bağımlılığına” işaret ettiği görüşüne varıldı. Beynin bağımlılığı alışkanlıklardan ayırma becerisini yitirdiği ve tıpkı keyif verici maddelere bağımlılık durumlarında olduğu gibi aynı reaksiyonu verdiğine karar verildi. Şimdi kendinize bir bakın. Siz de bağımlı mısınız yoksa?

İlginizi çekebilir: Hayatınız tüm sağlıklı yaşam akımlarının peşinde koşacak kadar değersiz mi?

Eylül Aktan: Profesyonel Koç Eylül Aktan, yaşamınızı iyileştirmek için çıktığınız “gelişim ve dönüşüm” yolculuğunda sizi desteklemek için çalışan bir uzman. En iyi hissettiğiniz versiyonunuzu hayata geçirmek için kendi içinize ışık tutmanızı sağlayan bir koç. Aslında bir beyaz yaka olarak çalışırken hedeflediği yaşam standartlarına sahip olmadığını farkeden ve bu durumu değiştirmek için harekete geçen bir farkındalık yolcusu. Önce 2015 yılında tanıştığı Mindfulness ile zihnini, duygularını ve düşüncelerini farketmek üzerine çalıştı. Şimdilerde Türkiye’de ve çeşitli Avrupa ülkelerinde aldığı Profesyonel Koçluk, NLP, Yoga, Somatik Deneyimleme ve Nörobilim eğitimleri ile dönüşüm yolculuğunu sürdürüyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale