X

Büyük popo trendi: Beden üzerindeki toplumsal estetik baskılar ve “Big Butts”

Crossfit Kalça Egzersizleri

İnsan doğasının tatminsizliğinden mi, yoksa tüketime yönelik yaşam biçimimizden mi, veya her ikisinden mi bilinmez,  sahip olduğumuz tek ve biricik bedeni, kültürel estetik anlayışların ve trendlerin keyfi rüzgarlarına göre şekillendirmeye çalışıyoruz. Bir süredir özellikle forma girmeye veya fit kalmaya çalışan insanlara aşılanan-empoze edilen ve sosyal medyada yaygınlaşan estetik normlardan “Strong is the new sexy”, “Big Butts” trendlerinin kendine çokça yer bulduğu alanlardan birisi.

“Big Butts” derken coğrafyamızda yaşayan kadınların birçoğunun ortak derdi “yağ oranı yüksek büyük kalça”dan ziyade “kasları gelişmiş, yuvarlak ve çıkık büyük kalça” ve varyasyonlarından bahsediyorum.

Doyoueven sitesinden Squat vs. No Squat yorumu
Burney Relief adı verilen Mezapotamya kil levhasında, Babil’lilerin doğurganlık, aşk, seks ve savaş tanrıçası İshhar’ı veya Sümerli muadili İnanna’nın temsil edildiği düşünülüyor.

Aslında Babil’in doğurganlık ve bereket tanrıçası Ishtar’ın, Jennifer Lopez, Kim Kardashian, Beyoncé veya Serena Williams gibi ana akım rol modellerin, Playboy gibi dergilerin orta sayfa güzellerinin, afro-amerikan rap ve R&B müzik videolarındaki cömert vücut hatlarına sahip kadınların ve şarkılarındaki “

Hatlarının yeterince cömert olmadığını düşünen kadınların başvurduğu kalça büyütme plastik cerrahi operasyonlarının hem dünyadaki, hem Türkiye’deki sayılarının da ortaya koyduğu gibi bu trend yükselmekte. American Society for Aesthetic Plastic Surgery’nin açıkladığına göre, 2011 yılında A.B.D.’de ikamet edenler kalça büyütme operasyonlarına 26 milyon dolar harcamışlar (bir önceki seneden %40 daha fazla). Hatta Venezuela’da kadınların idealleştirdiği doğal olamayacak beden ölçülerine ulaşmak için göğüs ve kalça büyütme operasyonlarına gittikçe daha çok başvurmalarına uygun olarak vitrin mankenlerinin gögüs ve kalça bölgesine takviye yapılıyorAmerican Society for Aesthetic Plastic Surgery

’nin açıkladığına göre, 2011 yılında A.B.D.’de ikamet edenler kalça büyütme operasyonlarına 26 milyon dolar harcamışlar (bir önceki seneden %40 daha fazla). Hatta Venezuela’.

Venezuela’nın gerçekdışı ölçülerdeki vitrin mankenleri kadınların hayallerinin gerçekleşmiş hali deniyor (Fotoğraf: New York Times)

Türkiye de bundan nasibini, dünyada en çok estetik operasyon yapılan 20 ülkeden biri olarak, 2011 yılında gerçekleşen 1.125 kalça büyütme operasyonu ile almış bulunmakta.

Amacım sağlıklı ortamlarda yapılan operasyonlardan caydırmak değil ama aklınızda bu tip yöntemlere başvurmak varsa A.B.D.’de illegal şekilde yapılan kalça büyütme enjeksiyonlarının sonuçlarıyla ilgili Vice dergisinin hazırladığı bu videoya en azından merakınızı gidermek için bir göz atın derim (vazgeçerseniz de sportif alternatifleri için okumaya devam edebilirsiniz).

httpv://www.youtube.com/31G6mOTQiFE

Tercih sizin tabii ki, ama sağlıklı bir hayat tarzı seçip, bonus olarak da modaya uygun bir beden şekillendirmek için en güzeli düzenli bir spor rutini oluşturmak olabilir. Çeşitli sportif aktiviteler ve antrenman sistemleri arasında ise CrossFit büyük ve güçlü popo furyasının ivmesinden yararlanmasını bilen bir marketing stratejisi izleyerek, bu konuda popülerliğini artırıyor.

httpv://www.youtube.com/HrzibHZOPts

CrossFit atletlerinden Andrea Ager, Jackie Perez, Rita Benavidez ve Erin Cianciolo

Biz de geçen gün Eda’yla 2 ayı aşkın süredir Checkmat İstanbul’da devam ettiğimiz CrossFit antrenmanlarının meyvelerini yavaş yavaş toplamakta olduğumuzu konuşuyorduk. Aslında konuşuyorduk derken, güç ve kondisyon artışı bir yana, bedenimizin geçirmekte olduğu değişimleri liseli genç kız heyecanıyla paylaşıp, “Senin de mi? Harika, böyle devam edersek kim bilir nasıl olacak!” diyerek sevindik.

Kara gün dostlarımız Jumping Jack ve ağırlıkla yapılan Squat, Deadlift, Lunge

Örneğin bu sayfada birçok antrenman sisteminde yer alan kalça kaslarını geliştirerek büyüten egzersizlerinden bir demet seçki yapılmış, fakat zaten hali hazırda düzenli olarak orta şiddette spor yapıyorsanız veya fazla kalorilerini kalça bölgesinde yağ olarak depolamayı seven bir yapınız varsa, ve hala burda örnek verdiğim çıkık ve sıkılıktan uzaksanız, çok daha yoğun ve ağırlık içeren hareketler yapmanız gerekiyor olabilir. (Mesela geçen haftaki CrossFit antrenmanımızda 2 x 10kg Kettlebell ağırlıkla yaptığımız 100 “walking

Evet, pırlantaların pabucu dama atıldı bile ve artık kadınların en yakın arkadaşları squat’lar; özellikle de CrossFit’te çok sık yapılan

Bu arada ister ana akım büyük kalçalı rol modeller olsun, ister “squat güzeli” olduklarını iddia eden popüler sosyal medya “fitness motivator”ları olsun, gerçekten zaman ve emek gerektiren bir spor rutini mi izlediklerininden, yoksa başarılı bir doktorun yardımını mı aldıklarından emin olmak mümkün olmayabilir. Mesela Instagram’da 1.9 milyon takipçisi olan Jen Selter, hem

Evet, birçoğumuz gibi ben de, kendimden olduğum gibi memnun olmakla, bunu zorlaştıran bir düzenin içinde, dayatılan ana akım görüşlerin estetik baskıları ve beklentilerine uygun olarak kendimi değiştirmeye çalışmak arasında gidip geliyorum. Şahsen önemli olanın takıntı yapmadan, olduğumuzla olmak istediğimizin arasındaki huzurlu dengeyi bulmak olduğuna inanıyorum.

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

 

Gözde Mimiko Türkkan: Gözde Mimiko Türkkan, fotoğraf, sanatçı kitabı, video gibi çeşitli medyumları kullanarak toplumsal olarak inşa edilmiş kimlikler ve cinsiyet rolleri üzerine çalışmalar üretir. Eserleri, 2010’da Londra’da Central Saint Martins’de güzel sanatlar bölümünde yüksek lisansını tamamladığından beri yurtiçi ve yurtdışında çalışmaları sergilenmektedir. Öte yandan 15 yıl kadar önce başladığı dövüş sporlarına olan ilgisini ve deneyimini paylaşmak için Muay Thai ve CrossFit temelli dersler verdi. Ayrıca İstanbul’un ilk amatör koşu gruplarından olan İstanbul Koşu Kuvvetleri’nin ve Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Derneği BoMoVu’nun kurucularından. Muay Thai haricinde partneriyle beraber hayatlarında düzenli yer edinmiş snowboard, dalga sörfü, CrossFit, koşu ve yoga gibi sporlar ve bedensel aktivitelerini @sync.riders hesabından paylaşmaya devam ediyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.

Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.

Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale