Yıl biterken çoğumuz bütün bir sene neler yaptığımızı şöyle bir gözden geçirme eğiliminde olabiliriz. Neler yaptık, nerelere gittik, neler aldık, neler yaşadık, yeni hayallere, yeni hedeflere dalmadan önce eskilerden bir film şeridi oluşturup üzerine düşünmeye başlarız. “İyi ki!”lerimizin yanı sıra “Keşke şöyle olsaydı, keşke şunu yapsaydım…” gibi cümlelerle de o film şeridini taçlandırırız. Genellikle, bir sonraki yıl için dilediğimiz istekler de elimizdeki paranın ya da yapmayı planladığımız birikimlerin doğrultusunda şekillenir. “Seneye kesin yurtdışına çıkacağım.” ya da “Gelecek yıl para biriktirip o arabayı artık alacağım.” gibi söylemlerle kendimize hedefler belirleriz. Bunları gerçekleştirebilmek içinse en gerekli şeyin paramızı bilinçli bir şekilde harcamak, gelir-gider dengemizi kurmak, tasarruf yöntemlerini hayatımıza katmak ve harcamalarımızı dikkatlice yöneterek birikimlerimizi artırmak olduğunu biliriz. Ancak, kolayca harekete geçemeyebiliriz. Kişisel bütçe yönetimimizdeki sıkıntıların yanı sıra bir de fiyat artışlarına yetişemediğimiz ve zam haberlerinin birbirini kovaladığı şu günler üst üste eklenince harekete geçmek yerine beklemeyi tercih edebiliriz. Haliyle, birikim yapmak çoğumuz için oldukça zorlayıcı bir hal alabilir. Fakat, yazımızın devamında yer alan çeşitli tasarruf ve birikim yöntemleri artık harekete geçmeniz ve bu konuda bir şeyler yapmanız için işinize yarayabilir.
Bu yıl, belki harcamalarınızı planladığınız gibi yönetememiş olabilirsiniz fakat hala geç kalmış sayılmazsınız. “Çok denedim, yine de para biriktiremedim.” diyenlerdenseniz, merak etmeyin. İhtiyacınız olan tek şey bakış açınızı değiştirmek ve harcamalarınızı biraz daha kontrollü bir hale getirmek. Çeşitli tasarruf yöntemlerini, bilinçli harcama ipuçlarını ve birikim yapmaya yönelik önerileri ele aldığımız bu yazımız bütçenizi kontrol altında tutmanıza yardımcı olabilir.
Bir yol haritası belirleyin.
Hepimiz birbirinden farklı hedeflere ve hayallere sahibiz; gitmek istediğimiz yollar, görmek istediğimiz yerler, almak istediğimiz şeyler var. Gelecek planlarımız, hep sahip olmak istediğimiz bahçeli bir ev, belki spor bir araba… Hepsini gerçekleştirebilmek için atmamız gereken en önemli adım, sağlam bir yol haritasına sahip olmak.
Geçerli ve iyi planlanmış bir yol haritası olmadan ilerleyebilmek pek mümkün değil. Unutmayın, hedefi olmayan bir gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez. Ev mi satın almak istiyorsunuz, bunun için paraya mı ihtiyacınız var, öyleyse yapmanız gereken bu hedefinize ulaşabilmek için nasıl ve ne kadar para biriktirebileceğinizi planlamak. Peki, bunu nasıl yapabilirim? diyorsanız, yazımızın devamında yer alan birçok öneri size bu konuda yol gösterebilir.
Gelir-gider dengesi kurun.
Geliriniz sabit olsa da devamlı değişen giderleriniz hesaplarınızı zora sokabilir ve bütçe yönetimi konusunda çıkmaza girmenize sebep olabilir. Gelir-gider dengesini sağlamak için paranızı nereye harcadığınızı, harcamalarınızın ihtiyaçlarınızın mı yoksa isteklerinizin mi üzerinde şekillendiğini fark edin. Tüm giderlerinizi bir kenara yazın ve harcamalarınızı gözden geçirin. Giderleriniz gelirinizi aşıyorsa harcamalarınızda değişikliğe gitmek için zaman kaybetmeyin. Bu konuda bütçenizi yönetmenize yardımcı olacak Japon bütçe ve tasarruf sanatı Kakeibo’yu kullanın.
Kakeibo’yu öğrenin.
Kakeibo, Japonların 1900’lü yılların başından beri kullandığı, uygulaması basit bir hesaplama ve bütçe planlama yöntemidir. Bu yöntem, sabit kazancınızı, gelirinizi, harcamalarınızı ve birikime ayırmak istediğiniz tutarı bir deftere yazarak birikim hedefinize ulaşacağınıza dair kendinize söz vermenizden oluşur. Uygulayabilmek için tüm harcamalarınızı; temel, kültür-sanat, tercihe bağlı ve ekstra harcamalar olarak 4 kategoriye ayırmanız ve kendinize şu soruları sormanız gerekir: Toplam gelirim ne kadar, ne kadar para bitiktirmek istiyorum, toplam harcamam ne kadar, bütçe yönetimimi nasıl geliştirebilirim? Kakeibo hakkında daha detaylı bilgi almak ve uygulamaya hemen başlamak için “Kakeibo: Japon bütçe ve tasarruf sanatı” yazımızı incelemenizi öneririz.
Faturalarınızı takip edin.
Giderlerinizin büyük bir kısmı ev ile ilgili ödemelerden kaynaklanıyor olabilir. Kira, aidat ya da ev kredisi gibi sabit ödemeler gider sekmenizde önemli bir yer işgal edebilir. Öte yandan, her ay düzenli olarak ödediğiniz faturalarınız dalgalanmalar gösterebilir. Su, elektrik ya da doğalgaz gibi enerji tüketimlerinizin farkında olabilmeniz için her ay faturalarınızı takip etmeniz önemlidir. Elektriği bu ay fazla mı harcamışsınız, bunun sebebi ne olabilir, gereksiz yere elektrik harcayan fişleri prizden çekmeyi mi unutuyorsunuz, bir düşünün. Su faturanız yüksek geldiyse duşta gereğinden fazla kalıyor olabilir misiniz ya da doğalgazı fazla kullanmak yerine evde biraz daha soğuklara uygun kalın giysiler giymeniz bu fatura artışlarının önüne geçebilir mi, farkına varın. Atacağınız küçük bir adım yıl sonunda bütçenizdeki artışla yüzünüzü güldürebilir.
Aboneliklerinizi gözden geçirin.
Kullanmadığınız halde çeşitli platformlardaki abonelikleriniz için fazlaca ödeme yapıyor olabilir misiniz? Filmler, diziler, müzikler veya okumalar için zamanında abone olduğunuz ama artık kullanmadığınız uygulamaları, platformları gözden geçirin. Eğer faydalanmıyorsanız üyeliklerinizi iptal edin. Gerçekten abone olmaya karar veremediğinizde varsa, kısa süreli deneme paketlerini kullanın. Eğer uzun süre kullanacağınızdan ve paranızı harcamaya değer bir uygulama olduğundan emin olursanız üye olun. Belli aralıklarla üyeliklerinizi kontrol etmeyi ve kullanmadığınız abonelikleri iptal etmeyi unutmayın. Dilerseniz bunun için takviminize haftalık veya aylık hatırlatmalar koyun.
2.Uygulamalardan faydalanın.
Teknolojinin hızla değiştiği ve her adımımızı kolaylaştırmak için hizmet ettiği günümüzde birçok alanda teknolojinin sunduklarından faydalanabilirsiniz. Gelir-gider tablosu oluşturabileceğiniz, harcamalarınızı kontrol edebileceğiniz, bütçenizi kategorilere bölebileceğiniz, yatırımlarınızı yönetebileceğiniz birçok aplikasyon ile maddi durumunuzu kolaylıkla takip edebilirsiniz. Spendee, Honeydue ya da Mint uygulamalarını inceleyebilirsiniz, dilerseniz kısa bir internet araştırması ile farklı bütçeleme aplikasyonlarına da ulaşabilirsiniz. Sizin için en uygun olanı seçtikten sonra bütçenizi daha dikkatli bir şekilde yönetmeye başlayabilirsiniz.
3. Alışveriş alışkanlıklarınızı değiştirin.
Alışveriş alışkanlıklarınızı gözden geçirin. İhtiyacınız olan her şeyi yazarak gerekli bir liste oluşturup mu alışverişe çıkıyorsunuz yoksa aklınıza estikçe mi? Karnınız acıkınca mı alışveriş yapıyorsunuz yoksa tokken mi? Nasıl yani! diye şaşırmayın, evet, kendinizi aç hissederken yaptığınız alışveriş bütçenize zarar veriyor olabilir.
Daha geniş bir masaya mı ihtiyacınız var? Elinizdekini nasıl değerlendirebilirsiniz, yenisini çok fazla para harcamadan nasıl alabilirsiniz, düşünün. Seçeneklerinizi geniş tutun. Bakış açınızda küçük değişiklikler yaparak bütçenizde büyük farklar yaratabilirsiniz. Nasıl mı?
Mutfakta neler var?
Özellikle mutfak alışverişi yapacağınız zaman karnınız tokken ve yanınızda gerekli malzemelerin yazdığı bir liste varken alışverişe çıktığınızdan emin olun. Aldıklarınıza gerçekten ihtiyacınız var mı yoksa o kadar gerekli ve acil değil mi? Bundan emin olmak için mutfağınızdaki eksikleri bir kenara not edin ve gerçekten tüketebileceğiniz kadarını satın alın. Aynı zamanda mevsiminde beslenmeye özen göstererek pahalı meyve ve sebzelerin yerini mevsiminde olanlarla değiştirin.
Mutfak alışverişi yaparken işinizi kolaylaştırması için mümkünse bir de haftalık yemek planı oluşturun. Ne pişireceksiniz, hangi malzemelere ihtiyacınız var, alacağınız gıdalar uzun ömürlü mü yoksa günlük mü olmalı, yazın. Böylece hem evde yemeklerinizi pişirerek sağlıklı beslenebilirsiniz hem de mutfağınızda meydana gelebilecek gıda israfını önleyebilirsiniz. Bütçenizde fazladan artacak olan paranız da cabası.
Biri retro mu dedi?
İkinci el eşya kullanımı hakkında olumsuz düşüncelere sahipseniz belki artık bu konuya daha farklı yaklaşabilirsiniz. Evinizde, gardırobunuzda, kütüphanenizde artık kullanmadığınız, işinize yarayacağını düşünmediğiniz ya da nakite çevirerek hem bütçenize katkı sağlayabileceğiniz hem de evinizi fazlalıklardan arındırabileceğiniz bir şeyler varsa değerlendirmenin tam zamanı olabilir.
İkinci el satış yapabileceğiniz web sitelerini ya da uygulamaları inceleyebilir, satmak istediğiniz ürünlere gerçekten ihtiyacı olanların uygun fiyatla erişmesini sağlayabilirsiniz. Hem de gelirinize katkıda bulunabilirsiniz. Benzer bir şekilde kendiniz veya eviniz için almanız gereken eşyalar için de ikinci el seçenekleri değerlendirebilirsiniz. Az kullanılmış, uygun fiyatlı ve işinizi görecek ev eşyalarını bütçenizi sarsmayacak şekilde satın alabilirsiniz. Ayrıca özellikle bir kez giyilen gece kıyafetlerini ya da abiyeleri ikinci el almayı düşünebilirsiniz; satın almak istemiyorsanız kiralama seçeneğini de gözden geçirebilirsiniz. Böylece uzun süre kullanamayacağınız bir şey için bir dolu para harcamaktan kaçınabilirsiniz.
24 saat kuralını deneyin.
Bir şeyi almadan önce gerçekten ihtiyacınız olup olmadığına karar vermek için en az bir gün bekleyin. Alırsanız nerede, nasıl kullanacaksınız, almazsanız onun yerine kullanabileceğiniz başka bir şey yok mu, ona sahip olduğunuzda gerçekten uzun süre kullanabilecek misiniz, kendinize bir gün zaman tanıyın. Gerçekten emin olmadan bir şeye para harcayıp daha sonra pişmanlık yaşamamak için biraz bekleyin. Belki de anlık bir hevesti ve almadığınız için yarın daha iyi hissedeceksiniz. Aceleci davranmayın.
Nakit kullanın.
Ödemelerinizi ve harcamalarınızı mümkün olduğu kadar nakit para ile yapın. Kredi kartı kullanırken cebinizden sanki para çıkmıyormuş hissi sizi gereksiz harcamalar yapmaya itebilir. O an için kolay alınan bir şey, kredi kartının ödeme zamanı geldiğinde sizi zora sokabilir. Sıklıkla kredi kartı kullanmak, harcamalarınızı kontrol altında tutmanızı zorlaştırır ve bir sonraki ay yapacağınız kredi kartı ödemeleriniz ile giderlerinize ayırdığınız bütçenin şaşmasına neden olabilir. Unutmayın; kredi kartı limitiniz size karşılıksız hediye edilmiş para değildir. Kredi kartı harcamalarınız için de kendinize bir limit belirleyin. Gelirinizi aşacak kadar yüksek meblağlarda harcamalar yapmayın. Kredi kartı ile yapacağınız yüksek harcamalarınızda taksit oranlarını iyi değerlendirin. Üst üste çok fazla taksitli alışveriş yapmamaya gayret edin. İhtiyaçlarınızı öncelik sırasına göre uygun zamanlara bölerek satın alın.
El emeği göz nuru!
Her zaman kendimiz veya evimiz için alışveriş yapmıyoruz, zaman zaman sevdiklerimiz için de alışverişe çıkabiliyoruz. Doğum günleri, yılbaşı, düğün, nişan ve benzeri özel günlerinde sevdiklerinizi mutlu etmek için almayı düşündüğünüz hediyeleri biraz daha anlamlı kılmak ve bütçenizi sarsmamak için kendi el emeğinizle onlara özel bir şeyler tasarlayabilirsiniz. Sevdiklerinizin evlerine uygun objeler yapabilir, dostunuza özel anlarınızdan oluşan bir fotoğraf albümü oluşturabilir, bütçenizi zorlamadan anlamlı hediyeler hazırlayabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: DIY: Hayatınızı renklendirecek “kendin yap” dekoratif öneriler
4. Günlük rutinlerinizi inceleyin.
Her sabah işe gitmeden önce yandaki kafeden bir kahve alıyor musunuz? Eğer cevabınız evetse kahveye verdiğiniz paraları önce haftalık, sonra aylık ve yıllık olarak hesaplayın. Ortaya çıkan rakam gözbebeklerinizin büyümesine neden oluyorsa bu durum kahve alma alışkanlığınızı günlük rutininizden çıkarmanız gerektiği anlamına gelebilir. Belki de 1 yılda kahveye verdiğiniz para birkaç kahve makinesine denk geliyor olabilir. Her gün kahve ile birlikte aldığınız kullan-at bardaklar da cabası. Kahvenizi evden getirerek hem bütçenizi hem de doğayı korumak için önemli bir adım atabilirsiniz.
Günlük rutinlerinizde alışkanlık haline getirdiğiniz ama yerine çok daha iyi bir tercih getirebileceğiniz neler var bir düşünün. Ulaşım tercihleriniz, yeme alışkanlıklarınız, dışarı çıktığınızda takıldığınız mekanlar veya değiştirdiğinizde bütçenize
5. Birikim yapın.
“Birikim yapmak” dendiğinde aklınızdan ilk olarak “Zaten harcamalarımı zor karşılıyorum, birikim yapmaya param kalmıyor…” geçiyor olabilir. Öyleyse, şunu belirtmekte fayda var; birikimleriniz elinizde para kalıp kalmamasına göre şekillenmemelidir. Tıpkı harcamalarınıza, sabit giderlerinize, ihtiyaçlarınıza para ayırdığınız gibi birikim için de bütçenizde yer açmalısınız. Birikimi ayın sonuna bırakmak ve “Elimde para kalırsa kenara koyarım, birikim yaparım.” diye düşünmek birikim yapma ihtimalinizi düşürür. Bunun yerine, birikim hedefinizi belirlemek ve bütçe planınıza dahil etmek işinizi kolaylaştırır. Gelirinize, giderlerinize, özel hayatınıza ve hedeflerinize göre bir birikim planı oluşturabilirsiniz. Üstelik çok büyük yüzdelerle başlamanıza da gerek yok. Sizi zora sokmadan ve yaşam tarzınızı kısıtlamadan her ay gelirinizin yüzde 5’i ile 10’u arasında ayırabileceğiniz bir miktar düzenli olarak birikim yapmanıza yardımcı olabilir.
“52 hafta birikim yöntemi”ni deneyin.
52 hafta birikim yönteminde yapmanız gereken, her hafta küçük birikimler oluşturmanız ve yıl sonunda tatmin edici bir rakama ulaşmanız. Sistem 52 hafta boyunca para biriktirmeniz doğrultusunda işliyor, ne kadar biriktireceğiniz ise tamamen size bağlı. Önemli olan tek şey sürdürmek. Örneğin, ilk hafta 1 lira biriktirdiyseniz 2. hafta 2, 3. hafta 3, 52. hafta 52 lira biriktirebilirsiniz. Eğer haftalık 50 lira başlamak istiyorsanız her hafta ne kadar artırmak istediğinize ve bunu tutarlı bir şekilde 52 hafta sürdürebilmek için ne kadar para ayırabileceğinize karar verip uygulamaya koyabilirsiniz. 50 lira ile başlayıp her hafta 5 lira artırarak 52. haftaya ulaşabileceğinizi düşünüyorsanız ve bu, harcamalarınızı sizi zorlayacak şekilde kısıtlamayacaksa hemen harekete geçebilirsiniz.
“Damlaya damlaya göl olur.” sözünü aklınızda tutun ve kendiniz için, hayalleriniz için, görmek istediğiniz yeni yerler, çıkmak istediğiniz yeni seyahatler için tasarruf yapmaya, birikimlerinizi artırmaya devam edin. Yeni yılda tüm hedeflerinizi gerçekleştirebilmeniz dileğiyle…
İlginizi çekebilir: Ev ekonomisine katkıda bulunurken çevreyi de korumanızı sağlayacak tasarruf önerileri