X

Burun estetiği ile ilgili en sık sorulan sorular

Estetik cerrahi müdahale söz konusu olduğunda en doğru bilgilere ulaşmak, sürecin nasıl başlayacağını ve devam edeceğini bilmek, operasyon sonrasında neler ile karşılaşılabileceğinden haberdar olmak fazlasıyla büyük önem taşıyor. Hele ki bu müdahale yüzün tam ortasındaki belirgin bir noktada gerçekleşecekse… Evet, konumuz burun estetiği veya diğer adıyla septorinoplasti.

Son dönemlerin en sık başvurulan estetik operasyonlarından biri olan burun estetiği, güzellik algısının etkisi altında fazlaca kalabildiğinden ortaya yanıltıcı ve doğal olmayan sonuçlar çıkabiliyor. Bu nedenle, müdahalelerin kişiye özel olarak uygulanması büyük önem taşıyor.

Operasyon sonrası doğru nefes almayı sağlayan, doğal ve güzel bir burna sahip olmak, günümüzde burun estetiğine bakışı yansıtan iki önemli faktör. Burnun estetik işlemi yapılmamışçasına doğal görünümü için ne kadar değiştirilmesi gerektiği ise kişinin yüzünün uzunluğu, genişliği, alın, kaş ve çene yapısı ile elmacık kemiklerin durumu ve deri kalınlığı gibi özelliklerine göre belirleniyor. Burada, doğal oran ve açıların önemi devreye giriyor. Tüm bu ayrıntılar, doktor ve hastanın karşılıklı konuşarak kişinin yüzüne en uygun burnun belirlenmesiyle oluşuyor.

Memorial Şişli Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Şenol Çomoğlu, burun estetiği (septorinoplasti) hakkında sık sorulan soruların cevaplarını paylaşıyor. İşte burun estetiği ile ilgili en sık sorulan 8 soru ve cevapları:

“Ameliyat sonrası çok ağrım olur mu?”

Septorinoplasti ameliyatları sonrası ağrı genelde beklenmez. Hafif sızılar dışında ağrı kesici ihtiyacı hissettiren ağrılar nadiren olur ve ilk üç dört gün sonrasında pek görülmez. Yine de doktorunuz size, özellikle ilk günlerde kullanacağınız ağrı kesicileri reçete edecektir.

“Ameliyat sonrası şişlik ve morarma olur mu, olursa ne kadar sürer?”

Evet, göz etrafında şişlik ve morarma olması olağandır. Çoğu zaman çok hafif olsa da bazen belirgin boyutlara ulaşabilir. Bu şişlik ve morarmanın azalması ya da olmaması için doktorunuz sizi birtakım önlemler konusunda uyaracaktır. Bu şişlik ve morarmalar genellikle bir-iki hafta içinde tama yakın geçecektir.

“Tamponların çıkarılmasından korkuyorum, canım yanar mı?”

Çok eskiden kullanılan burun tamponları nedeniyle halk arasında tamponlara karşı böyle bir önyargı olsa da, yeni nesil burun tamponları yumuşak tıbbi silikon yapıdadır. Bulundukları sırada da çıkarılırken de hastanın canı yanmaz.

“Ameliyat açık mı kapalı mı yapılmalı? Bu tekniklerin ne farkı var hangisi daha iyi?”

Rinoplasti, temelde kapalı ve açık olarak 2 farklı yaklaşımla yapılmaktadır. Açık yaklaşımda burun alt kısmına 1-2 milimetrelik bir kesi yapılır ve cilt kaldırılarak doku hakimiyeti daha fazla olacak şekilde ameliyat gerçekleştirilir. Kapalı yaklaşımda ise bu cilt kesisi olmaz, kesiler burun içine yapılır ve ameliyat oradan uygulanır. İki yaklaşımın kendilerine ait bir takım avantajları olsa da iyileşme zamanı, ödem, morluk vb. konularda birbirlerine üstünlükleri yoktur. Ameliyatın hangi yaklaşım ile yapılacağı, doktorun tecrübesi kadar kişinin burnundaki problemler ve bunlara uygulanacak işlemler ile de ilişkilidir.

“Burnumun iyileşmesi ne kadar sürer?”

Burnunuzun tam anlamı ile iyileşmesi ortalama bir yıl sürer. Bu süre yaşınız, cinsiyetiniz, varsa kullandığınız ilaçlar ya da başka hastalıklarınız, cilt tipiniz gibi birçok faktöre bağlı değişir. Bazen 6-8 ay gibi bir sürede tamamlanabileceği gibi bazen de iki yıla kadar uzayabilir. Tabii ki bu süre boyunca yeni ameliyattan çıkmış gibi olmazsınız, değişim oldukça yavaş olduğu için zamana yayılır. Ortalama 3-4 hafta içinde burnunuz yeni şeklini almış olacaktır.

“Burnum çöker mi, burun çökmesi nedir?”

Burnun yandan bakıldığında uç kısmında ya da sırtında herhangi bir nokta düşünün, bu noktanın yüze olan uzaklığına “projeksiyon” denir. Burun iyileşmesi tamamlanırken geçen süre içinde ödemler geçip burun yavaş yavaş hafifçe küçülür ve yüzle uyumlu hale gelir; bu genelde “burnun oturması” olarak bilinir ve öngörülen bir projeksiyon düzelmesidir. Ancak projeksiyon azalması öngörülen miktardan çok daha fazla ve öngörülen burun bölgesinden farklı bir yerde ortaya çıkarsa bu durum halk arasında “çökme” olarak ifade edilen projeksiyon kaybı anlamına gelir. Bunun temelde iki sebebi olabilir; birincisi ameliyatla, ikincisi ise ameliyat sonrası ile ilgilidir. Burnu bir binaya benzetirsek, septorinoplasti operasyonu bu binayı güzelleştirirken bina içindeki odaları genişletme ameliyatıdır. Nasıl ki binayı ayakta tutan kolon ve kirişler varsa burunda da benzer destek alanları bulunur. Ameliyat sırasında bu alanların korunmasına ya da desteklenmesine azami özen gösterilmelidir. Ameliyat sonrasında ise hastalar özellikle erken dönemde burunlarına darbe gelebilecek ve bu destek alanlarını riske edecek durumlardan uzak durmalıdır.

“Burun deliklerimin karşıdan görünmesinden korkuyorum, çok belirgin olur mu?”

Bu durum burun ucunun gereğinden fazla kaldırıldığı durumlarda ortaya çıkar. Ameliyat sırasında burun doğal açılar ve mesafelere kavuşturulmalı, bu doğal ölçüler aşılmamalıdır.

“Yüzüme nasıl bir burnun uygun olduğuna nasıl karar verebiliriz?”

Bu süreçte doktorunuzla, burnunuzda rahatsız olduğunuz ve sevdiğiniz yerleri, süreci ve ideal burun oranlarını konuşmanız çok önemlidir. Simülasyon programları size bir fikir verebilse de her zaman net sonucu göstermeyecektir. Çünkü burun ameliyatlarında sonucu belirleyen temel faktörlerden biri olan cildin yapısı yani kalınlığı ya da inceliği olabilmektedir. Simülasyon programı sonucunda gördüğünüz burundan daha doğal ve güzel bir burnunuz olabileceği gibi gerçekleşmesi teknik olarak mümkün olmayan bir beklenti içine girmemeniz için doktorunuzun doğru değerlendirme yapması çok önemlidir.

Unutmayın, en sağlıklı yöntem süreci doktorunuzla iletişim halinde yürütmenizdir.

İlginizi çekebilir: Erkekler de estetik yaptırır mı?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale