Havalar soğumaya başladığında pek çoğumuzun karşılaştığı bir sorun olan burun akıntısı, yaygın görülen ve çoğu zaman kendiliğinden geçebilen bir rahatsızlık olarak biliniyor. Soğuk algınlığı, nezle, alerji gibi farklı rahatsızlıkla birlikte de ortaya çıkabiliyor. Kış mevsiminde genellikle soğuk algınlığına bağlı olarak gelişen enfeksiyonlarla kendini gösteren burun akıntısı, toz ve polenlerin arttığı bahar mevsiminde de alerjik nedenlerden kaynaklanabiliyor. Yaygın görülen burun akıntısı, nefes almayı zorlaştırmasının yanı sıra özellikle geniz ve boğaz akıntısına dönüştüğünde tıbbi müdahale gerektirebiliyor. Peki burun akıntısı nedir, neden olur ve burun akıntısı nasıl geçer? Kış aylarında pek çoğumuzun deneyimlediği burun akıntısı problemine dair tüm detayları sizler için bir araya getirdik.
Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.
Burun akıntısı neden olur?
Burun akıntısı, aslında burundaki mukus tabakasının fazlasının dışarı atılmasıdır. Doktorlar tarafından rinore ya da rhinorrhea olarak adlandırılan burun akıntısı, vücudumuzun, kendisini yabancı maddeler, virüsler ve alerjenlerden arındırmak için başvurduğu bir savunma mekanizmasıdır. Kelime kökeni ise, Yunanca burun anlamına gelen “rhino” ve akış anlamına gelen “rrhea” kelimelerinin birleşmesinden oluşur.
Burundaki mukus tabakası, havadaki kalıntıları, bakteri ve virüsleri süzerek hava kanallarından akciğerlerimize ulaşmalarını engelleme görevini üstlenir. Burundan atılan mukus ise, burun akıntısı olarak adlandırılır. Kısa süreli burun akıntısı aslında bağışıklık sisteminizin çalıştığının göstergesidir. Burun akıntısı farklı şekillerde görülebilir. Kıvamı su gibi burun akıntısı nezle olabileceğinize işaret ederken, virüslerin neden olduğu akıntılar genellikle daha koyu kıvamlı olabilir. Alerjik kaynaklı akıntılarsa genellikle renksizdir.
Burun akıntısı nezle, grip gibi hastalıklardan kaynaklanabileceği gibi, alerjik nedenlere bağlı olarak da oluşabilir. Burun içerisin de yer alan dokuları tahriş eden herhangi bir şey, burun akıntısına neden olabilir. Burundaki mukus tabakasının fazla üretilmesinden kaynaklanan burun akıntısının başlıca sebepleri:
- Soğuk algınlığı
- Mevsim geçişleri ve ani hava değişiklikleri
- Polen, toz gibi alerjenler
- Kuru hava
- Virüsler
- Sinüs enfeksiyonu
- Kronik rahatsızlıklar
- Burna kaçan yabancı cisimler
- Aşırı burun spreyi kullanımı
Burun akıntısı nasıl geçer?
Sebebini bilmediğiniz bir burun akıntısı problemiyle karşı karşıyaysanız, öncelikle bir doktora muayene olmanızda fayda var. Sık karşılaşılan ve ciddi rahatsızlıklardan bağımsız olarak ortaya çıkan burun akıntısı problemine hızlı çözüm bulabilmek ve çabucak iyileşmek istiyorsanız, aşağıda yer alan burun akıntısı durdurma yöntemlerine göz atabilirsiniz.
1. Bol sıvı tüketin
Bol su içmek, pek çok sağlık sorunu ve rahatsızlıkta olduğu gibi, burun akıntısı için de en etkili çözümlerden biri. Eğer soğuk algınlığı söz konusu ise çorbalar, çaylar ve bitkisel karışımlarla hazırlanan sıcak içecekler de içinizi ısıtarak daha çabuk iyileşmenize yardımcı olabilir.
Burun akıntısı yaşadığınız zamanlarda vücudunuzun dehidre olması, mukus tabakasının kalınlaşıp yapışkanlaşmasını artırarak akıntının daha uzun sürmesine neden olabilir. Bu dönemde kahve ve alkollü içecekler gibi vücutta dehidrasyona neden olan içeceklerden uzak durmanızda da fayda var.
2. Bitki çayları için
Burun akıntısı ve soğuk algınlığı ile karşı karşıya olduğunuz dönemlerde, sıcak bitki çayları tüketmek faydalı olabilir. Özellikle antiemflamatuvar ve antihistaminik etkisi olan papatya, zencefil, adaçayı ya da nane gibi bitkilerin çaylarını tercih edebilirsiniz. Hazırlayacağınız sıcak çayı içmeden önce buharını içinize çekmek de burnunuzu rahatlatabilir.
İlginizi çekebilir: Bitki çayı rehberi: Kışa hazırlanmak için A’dan Z’ye bitki çayları
3. Sıcak kompres yapın
Alnınıza ve burnunuzun üzerine sıcak bir bezle kompres yapmak, sinüsler üzerindeki baskıyı azaltarak tıkanıklığın açılmasına yardımcı olabilir. Burnunuza kompres yapmak için sıcak suyla ıslattığınız ya da ütüyle hafifçe ısıttığınız yumuşak bir bezi günde birkaç kez burnunuzun üstüne ve alnınıza hafif basınçlarla uygulayabilirsiniz.
4. Buhar banyosu deneyin
Ilık buhar, burnun içindeki mukus zarlarını yumuşatarak burun akıntısını durdurmanıza yardımcı olabilir. Duşunuzun sonunda sıcak su akarken bir süre banyoda kalabilir ya da ılık su dolu bir kaseden buhar soluyabilirsiniz. Dilerseniz ılık suya karıştıracağınız okaliptüs, nane, çam, biberiye, çay ağacı ya da kekik gibi bitkilerin yaprakları ya da yağları ile de nefes açıcı bir karışım oluşturabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Soğuk algınlığı ve griple geleneksel yöntemlerle savaşın
5. Kuru havadan uzak durun
Kuru hava, vücut içine nemlendirilerek alınması gerektiği için nemlendirme görevini üstlenen mukusun üretimini hızlandırabilir ve burun akıntısını daha kötü hale getirebilir. İçinde bulunduğunuz ortamın havasını nemlendirmek, burun içindeki mukus tabakasını yumuşatmanıza yardımcı olabilir. Yumuşayan mukus tabakası burnu daha hızlı terk ederken, akıntı probleminin de daha çabuk çözülmesini sağlayabilir.
6. Burnunuzu tuzlu su ile temizleyin
1 bardak su ile 1 çay kaşığı tuzu karıştırarak dinlendirin ve burnunuzu hazırlamış olduğunuz bu tuzlu su karışımı ile temizleyin. Sabah akşam uygulayacağınız bu yöntem, burun içindeki zarar görmüş dokuların daha hızlı iyileşmesini sağlarken, fazla mukusun daha hızlı uzaklaştırılmasını sağlayarak akıntı problemini de azaltmaya yardımcı olur.
7. Dinlenmeyi ihmal etmeyin
Vücudun başvurduğu savunma mekanizmalarından biri olan burun akıntısı, genellikle bir sağlık problemiyle birlikte ortaya çıkabilir. İyi hissetmediğiniz zamanlarda kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri de dinlenmektir. Uyku, bedeninizin kendisini yenilemesi için de oldukça etkili bir ilaç.
8. Burun akıntısına iyi gelen bitkileri keşfedin
Nane yağı: Nanenin ferahlatıcı etkisi, burun akıntıları için de oldukça etkili bir çözüm. Kaynamış su içerisinde damlatacağınız birkaç damla nane yağının buharını solumak, burnunuzun iç kanallarınızı yumuşatmaya yardımcı olur.
Okaliptüs yağı: Tıpkı nane yağı gibi rahatlatıcı etkisi olan okaliptüs yağını bir mendile damlatarak, akıntı esnasında koklayabilirsiniz.
Sarımsak: Doğal antiseptik olan sarımsak, burun akıntısının çözümüne de yardımcı olabilir. Çiğ olarak tüketebileceğiniz gibi, bir bardak suya ekleyeceğiniz 2-3 diş sarımsağı kaynatarak da içebilirsiniz.
Zerdeçal: Doğal bir mucize olan ve Ayurveda’da geniş bir kullanım alanına sahip olan zerdeçalı doğrudan tüketebileceğiniz gibi, ılık sütle karıştırıp içebilirsiniz.
Turunçgiller: Vücudunuzun güçlenmesine yardımcı olmak için portakal, limon, kivi, mandalina gibi C vitamini bakımından zengin meyveleri yiyebilir, dilerseniz suyunu sıkarak da tüketebilirsiniz.
Elma sirkesi: Elma sirkesinin burun akıntısını durdurucu etkisinden faydalanmak için, 1 bardak ılık su içerisine 2 tatlı kaşığı elma sirkesi ekleyerek içebilirsiniz.
Limon – zencefil:Limon – Bir araya geldiğinde oldukça şifalı hale gelen limon ve zencefili, çay şeklinde tüketerek bağışıklık sisteminize destek olabilirsiniz. Limonun C vitamini içeriği içeriği ile zencefilin antibakteriyel özelliği bir araya geldiğinde farklı solunum yolları problemlerinizi çözmenize de destek olabilir.
Hardal yağı: Antibiyotik özelliğe sahip hardal yağını, az miktarda ılındırıp damlalık yardımıyla burnunuza damlatarak burun kanallarınızın açılmasını sağlayabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Bağışıklık sistemi nasıl güçlendirilir?: Hastalık kalkanı bağışıklık sistemini güçlendirmenin ve canlandırmanın doğal yolları
Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.
Kaynaklar: Healthline, Verywellhealth