Uplifers’daki ilk yazılarımdan birinde size Nazilli’nin uzun yaşam konusunda marka şehirlerden biri olduğundan ve burada 100 yaşı aşkın insanların uzun yaşam sırlarından bahsetmiştim. Geçen 3 yılda bu konu ile ilgili daha fazla gözlem yapma şansım oldu. Konuyla ilgili detaylı araştırmaları inceledim ve asırlık ömürlerden yeni dersler çıkardım.
Yapılan araştırmalar Türkiye’nin 2050 yılında dünyada en fazla Alzheimer hastası bulunan 10 ülkeden biri olacağını söylüyor. Uzun yaşamla birlikte asıl önemli olan sağlığı da elden bırakmamak. TÜİK’in hazırladığı rapora göre 65 yaş üzerindekilerin yüzde 47’si kronik hastalıklardan şikayetçi. Bu hastalıkların başında eklem ağrısı, yüksek tansiyon, diyabet, solunum güçlüğü, mide ve kalp problemleri geliyor. Hastalığın ve yaşlılığın ileriki evrelerinde de kişinin kendi bakımını yapması ve ihtiyaçlarını gidermesi zorlaşıyor.
‘Neden yaşlanıyoruz’ sorusu henüz net olarak açıklanmış değil. Alman Biyolog August Weismann’ın teorisine göre bir makineye benzeyen vücudumuzun parçaları, yani organlarımız zamanla eskiyip yıpranmaya başlıyor. Vücudun bu yıpranmayı tamir edemeyeceği noktada ise yaşlanma başlıyor. Araştırmalar en hızlı beyin ve akciğerin en yavaş ise karaciğerin yaşlandığını söylüyor. Yaşam tarzımız ve beslenme düzenimiz ise bu süreci etkileyen en büyük unsurlar.
Uzun yaşamın sırrı
Peki Nazilli’deki insanlar nasıl oluyor da 100 yaşı aşmalarına rağmen çalışmayı ve uzun uzadıya sohbet etmeyi başarıyor? Bunun pek çok nedeni var. Ancak asıl önemli olan adına türküler yazılan, kitaplar basılıp makalelere konu olan Nazilli otları. Elbette Nazilli’nin asırlık çınarları yalnızca bu otları tüketmekle kalmıyor. Şehrin en yaygın sosyal aktivitelerinden biri ‘ot toplama gezileri’.
Yerel halk hemen hemen her mevsim komşularıyla birlikte ot toplamaya çıkıyor. Bu gezilerde 80 yaşındaki Münevver ninenin türkü söylediğine de, 92 yaşındaki eltisinin kocasından dert yandığına da şahit oldum. Yani bu geziler yalnızca organik beslenmenin değil aynı zamanda psikoterapi seanslarının da bir parçası gibi. Bu gezilerde yapılan yürüyüşler, otları koparmak için enerji harcayan ancak aynı zamanda kasları da çalıştıran hareketler, stres ortamından bir süre uzak kalıp alınan temiz hava ve uzun uzadıya sohbetler sonrasında ise yenilenmiş bir şekilde eve dönüp tazecik otlarla yapılan yemekler… İşte Nazilli’nin uzun yaşam reçetesinin büyük bir parçası…
Prof. Dr. İsmail Tufan, Nazillili ve diğer yaşlıları belirli özelliklerine göre karşılaştırdığı gerontolojik araştırmasının yer aldığı ‘Nazilli Yaşlılık Araştırması’ kitabında, ‘Nazillili yaşlıların diğerlerine göre daha sağlıklı olmalarının ardında öğrenilmiş ve tekrarlanan davranışlar bulunabilir.’ demiştir. Dolayısıyla Nazillili yaşlı, bu coğrafyanın sunduğu öğrenme biçimlerinin içinde yoğrulmuş, sosyalizasyonu yörenin gelişim imkanlarıyla biçimlenmiştir.
Bundan 3 yıl önce ‘Nazilli’nin asırlık çınarlarından mesajınız var’ başlıklı yazımda sizlere; kendi yaşam gayenizi bulun, akışı yakalayın, yavaşlayın ve iletişim halinde kalın diye yazmıştım.
Uzun yaşam konusu Japonya’da olduğu gibi Türkiye’de de ne bilimsel ne de bilimsel olmayan bir şekilde tam olarak açıklanamamıştır.
Nazilli’de yetişmiş ünlü isimlerden Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan zaman zaman ‘uzun yaşam’ tariflerini kamuoyuyla paylaşır. Geçtiğimiz yıllarda verdiği ‘eniş kavurması’ tarifiyle uzun süre yerel basının gündeminde kalmıştır.
30 yılını Nazilli’de geçirmiş biri olarak söyleyebilirim ki Nazilli’nin uzun yaşam sırlarından en önemlisi bu şehirde yaşayan 70 yaş üstü hiç kimsenin ‘ununu eleyip eleğini asmamış olmasıdır’.
Yıllardır her Perşembe mutlaka uğradığım semt pazarında kendi topladığı sebze meyveleri satmak için sabah erkenden küçük tezgahlar açan 90 yaşın üzerinde insanlara rastlıyorum. Bunun sebebi ‘geçim derdi’ değil elbette. Yaşamdan kopmamak, sosyal çevresinden uzaklaşmak istemeyen bu insanlar Perşembe günlerini buna ayırıyor.
Uzun lafın kısası Nazilliler aktif yaş alıyor. Ne topraktan ne insandan ne de benliklerinden kopmadan bir asrı bulan ömürleriyle dertlerini *fıydırıp, *berenarı bir yaşamdansa 100 yaşında *tana aşını kendi pişirip galgıdığı bir hayatı yeğliyor Nazillili…
*Fıydırmak: Atmak
*Berenarı: Şöyle böyle
*Tana aşı: Tarhana çorbası
*Galgımak: Hareket etmek, zıplamak
Harika fotoğraflarını Uplifers ile paylaşan Nazilli Fotoğraf ve Plastik Sanatlar Amatörleri Derneği’ne teşekkür ediyorum.
İlginizi çekebilir: 2024 listenize ilham olacak fikirler