dummy

Bugünlerde mutluluk nerede?

Mutluluk belki de en yaygın, en evrensel hedef, ırk, cinsiyet, dini inançlar ne olursa olsun herkesin hayatında aradığı mavi kuş; yoksullar onu özlüyor, zenginler onu arıyor ve dikkat çekici olan yoksulların onu genellikle önce bulması.

dummydummy

Çünkü para mutluluğu satın alamaz, bir ya da iki kez onu bulduğumuza inanmamıza yardımcı olsa bile… Ancak paranın mutluluktan çok güvenlik ve güven duygusuyla ilgisi vardır. Mutluluğu dünyada, ilişkilerde, işte, eğlencede, her yerde ararız ama bulamayız!

Bazı insanlar bunun peşinde bir ömür harcıyor ve bulduklarında fark edecek zamanları olmuyor, çünkü bunun büyük, olağanüstü bir şey olduğunu hayal ediyorlar. Ancak mutluluk mistik bir şey değildir, çoğu zaman, biz onu ararken, o bizimle birlikte, gri günlük hayatımızın her anında, onu fark etmemizi bekler, onu bulduğumuz yerde, çoğu zaman yanlış aradığımız yerde değil.

Hangi açıdan bakarsanız bakın, mutluluğun sırrı insanlarla olan ilişkilerimizde gizlidir. Kendilerini mutlu hisseden insanlar ve aileler, sevgi içinde, iyi insan ilişkileri içinde yaşayan, ilişkileri anlayış ve saygı ile karakterize edilen ve hayatın farklı durumlarında her zaman yardım ve desteğe güvenebilecekleri için geniş bir arkadaş, aile ve bağlantı ağına sahip olanlardır.

Mutluluktan bahsederken, gerçekte var olmayan kalıcı mutluluğu düşünmemeliyiz. Daha ziyade, bir anın güzelliğini ve önemini deneyimlediğimiz zamandır, çünkü mutluluk genellikle anlık bir duygudur, pek çok küçük, zar zor algılanabilen anlardan oluşabilir. Ancak bu anları fark etmeli, onları yakalamalıyız.

Küçük sevinçler, sihirli anlar her yerdedir. Kahve kokusunda, bir arkadaşın kahkahasında, dostça bir tokalaşmada, sabah kuşunun ötüşünde, taze pişmiş çöreklerin kokusunda, bir çiçekte, cesaret verici bir sözde, bir köpeğin şefkatinde, berrak bir şarkı sesinde, iyi yapılmış bir işin sevincinde, küçük şeylerde. Bazen bunları fark etmekte zorlanırız. Ne yazık ki, genellikle onları ancak ortadan kaybolduklarında fark ederiz.

Bazen hayatımıza yeni ve neşeli bir şeyler katmak ve kendimizi mutlu hissetmemizi sağlamak için tek gereken küçük bir değişikliktir. Mutluluk getiren bu küçük şey, herkes için farklı olabilir, evrensel bir reçete yoktur.

Kendilerini neyin mutlu edebileceğini düşünmek her insana göre değişir. Örneğin, doğada uzun bir yürüyüş yapmak ya da ailenizden veya arkadaş çevrenizden birini küçük bir şeyle şaşırtmak… Çocukluğumuzun geçtiği yerlere geri döndüğümüzde, yemek yaptığımızda, pasta pişirdiğimizde ya da arkadaşlarımızla hoş bir sohbet ettiğimizde…

Ve unutmayalım ki mutluluk parayla değil, dostluklarla, sağlıkla ya da bize neşe veren, yerine getirebileceğimiz işler yapabilmekle ilgilidir. Tüm bu mutluluk kırıntılarının inşa edilmesi ve beslenmesi gerekir.

Ve son olarak, eğer gerçekten sevebiliyorsanız ve etrafınızda sevecek ve yardım edecek insanlar varsa, kendinize mutlu diyebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: İsveç kahve molası ‘fika’ya dair tüm merak edilenlerİsveç kahve molası ‘

Monika Karapınar: Merhaba, ben Mónika. Macar'ım ama Türkiye'de yaşıyorum. Birkaç dil biliyorum, şu anda dil koçu olarak çalışıyorum. Eğer beni tanımlayan bir alıntı seçmem gerekseydi, sanırım bu olurdu: "Özellikle yetenekli değilim, sadece tutkuyla meraklıyım." Her gün keşfedilmeye değer bir şey olduğuna gerçekten inanıyorum. Eğer görecek kadar cesursak, her gün bizim için yeni bir şey barındırır. Hızlı tempolu dünyamızda en büyük, en güçlü ve en güven verici zenginlik, bir şeylerin gerçek değerini görebilmektir. Öyleyse gelin birlikte bir yolculuğa çıkalım!

Yaban mersini tüketiminde yeni dönem: Récolte’m ile herkesin kendi yaban mersini ağacı olabilir

Yaban mersini, son zamanların en popüler gıdalarından biri. Onu bu kadar popüler hale getiren özelliği ise sahip olduğu besin değerleri. Minik, mavi-mor ve bir o kadar da büyüleyici… Adeta doğanın bize sunduğu bu mavi inciler demek de mümkün. Antioksidan deposu olmasının yanı sıra, bağışıklık sistemini destekleyen, cildi güzelleştiren ve enerjiyi tazeleyen yaban mersinleri, doğanın sunduğu en lezzetli ve sağlıklı besin kaynaklarından biri. Peki ya lezzet ve şifa deposu bu incileri, her yıl dalından sofranıza getirmek istemez misiniz?



Güzel haber; yaban mersini tüketiminde yeni bir dönem başlıyor. Artık herkes 1 yaban mersini ağacı sahiplenerek her yıl kendi ağacından, kendi meyvelerini tüketebilecek. Récolte’m, 6 yıl önce bağcılıkla başlayan üretimlerine, 4 yıldır herkesin kendi zeytinyağını üretmesi ile devam etti. 2025’te ise yaban mersini ile bambaşka bir üretim projesi sunuyor.

Süreç şöyle gerçekleşiyor; 10 yıl için sahipleneceğiniz yaban mersini ağacınıza kendi adınızı veriyorsunuz. Récolte’m iş ortağı olan üretici Alova, sizin Üretim Koçunuz olarak www.recoltem.com sitesinde size açılan sayfanıza her ay ağacınızla ilgili rapor yüklüyor. Böylelikle tüm üretim süreci boyunca ağacınızın geçirdiği hava koşulları, fenolojik gelişimler ve yapılan uygulamaları şeffaf olarak takip edebiliyorsunuz. Ve her yıl ağacınızdan 2 kg yaban mersinini teslim alıyorsunuz.

Récolte’m ve Alova ile aynı yatırımcı çatısı altında bulunan lojistik firması ile eğer İstanbul’da oturuyorsanız, sabah 06:00’da toplanan meyveleriniz aynı gün içerisinde size ulaştırılıyor. İstanbul dışında iseniz 2 gün içerisinde.

Récolte’m şehirli insana herhangi bir tarım arazisi satın almadan ya da üretim tesisi kurmadan, kendi ürünlerini üretebilme imkanı sağlayan bir üretim ağı. Récolte’m iş ortakları gerçek üreticilerdir; bu üreticilerin üretim kapasiteleri üzerinden farklı miktar ve çeşitlerde üretim paketleri hazırlanır ve müşterilere sunulur.

Şehir hayatına maruz kalan, doğaya hasret ve tarıma, üretime merak duyanların sayısı azımsanmayacak kadar çok. Doğa ile bağ kurmak artık sadece bir istek değil; ihtiyaç. Bu ihtiyaca yönelik çok çeşitli sektörlerde, çeşitli çözümler sunuluyor. Ancak Récolte’m sadece doğayla bağ kurma imkanı vermiyor. Müşterilerine bir süreliğine bir tarım arazisi ya da ağaç sahibi olma imkanı vererek, bütün üretim süreçleri hakkında bilgilendirip, bazı aşamalarda yapılan uygulamalara dahil edip, eğitip, kendi özel etiketli ürünlerine ulaşmasını sağlayarak, eşsiz bir deneyim yaşamasını sağlıyor.



Hatta ilerde bu konuda bir yatırım yapmak isteyenler için de bulunmaz bir test sürüşü olarak, yatırım yaptıklarında yaşayabilecekleri ile ilgili önemli bir öngörüde bulunmalarını sağlıyor. Tüm bunları yaparken de, henüz üretim süreçlerinin en başında üreticiyi finanse ederek aslında üretime de destek sağlıyor.

Geleceğin tarımsal üretim booking platformu olmak üzere inşa edilen Récolte’m, hem şehirli insan ihtiyaçları hem de yeni üretim modelleri geliştirme ihtiyaçlarına cevap olarak kurgulanmış. 200 ürün ile, 20 ülkede faaliyet göstermeyi hedefleyen platform, 2024 yılında, Letven Capital şirketinin yönettiği, Türkiye’nin tarım, gıda ve teknolojileri konusunda en büyük girişim sermayesi fonu olan TARS Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’ndan yatırım almış. Şimdi bu iş birliği ile ilk etapta yaban mersini konusunda Türkiye’de üretim ve tüketim miktarını marjinal bir şekilde değiştirmeyi hedefliyor.

Bu vizyoner yaklaşım sayesinde, yaban mersini ağacı sahiplenme projesi hem bireylerin kendi ağacının dalından taze yaban mersini yemelerine olanak sunuyor hem de Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyeline katkıda bulunuyor. Siz de kendi ağacınızdan yaban mersini tüketmeye hazırsanız hemen tıklayın ve ağacınızı sahiplenin.

*Bu yazı Récolte’m iş birliği ile hazırlanmıştır.



İlgili Makale
whatsapp