dummy

Bugüne kadar menopoz ile ilgili size anlatılanları unutun çünkü gerçekler ‘Bildiğiniz Gibi Değil!’

Niki Bezzant’ın “Bildiğiniz Gibi Değil!” kitabını okumaya başlamam kişisel bir ihtiyaç sonucu oldu: Bana bir şeyler oluyordu ama tam olarak ne olduğunu bilmiyordum. 46 yaşımdaydım, sağlıklı diyebileceğim bir bedenim vardı, düzenli bir adet döngüm… Ama bir şeyler değişmeye başladı: Önce uyku düzenim, sonra duygu durumum, devamında da adetlerimin süresi ve yoğunluğu değişti. En çok da duygu durumumdaki dalgalanmalar zorladı beni, ani ağlama nöbetlerim, depresif ve anlam veremediğim hallerim, beni çok zorladı. Sonra sözüne güvendiğim biri bana bunun menopozla ilgili olabileceğini söyledi; iyi ki de söyledi çünkü gerçekten de bu yeni hallerim tam da menopozla ilgiliydi.

dummydummy

Menopoz öyle bir konu ki, bu sürece girene kadar pek de kimsenin konuşmadığı, belki de konuşmak istemediği, içinde bin bir duygu çeşnisi barındıran deneyim. Hatta çevremde gördüğüm kadarıyla, menopoz sürecine girmiş kadınlar bile bundan bahsetmekte zorlanıyor. Bazen sesler kısılıyor, bazen adını söylemeden, “menopoz” demeden süreçten bahsetmeye çalışılıyor. Peki, bu sessizliğin kaynağında ne var? Utanç mı? Korku mu? Üzüntü mü? Yas mı? Nedir bu sessizliği besleyen? Yaşamın tam da kendisinin başlangıcı olan rahim ve adet döngülerimizden de bu kadar kopuk yaşıyor oluşumuz mu? Bir genç kızın adet döngüsünün başladığında da utanması ya da korkması gibi, kadın bedeninin döngülerine dair efsaneler mi?

Düzenli muayeneye gittiğim, kendisi de kadın olan kadın doğum uzmanım menopozun benim için erken olduğunu söylemekle yetindi ve ne yaşadığımı sormadı bile. Sonradan okuduklarımdan ve dinlediğim sayısız podcastten de öğrendiğim gibi, pek çok kadın doktorlarından benzer karşılıklar alıyordu. Ben biraz daha araştırmaya niyetliydim. Aynı zamanda bir yoga eğitmeniyim ve zihin ve beden sağlığı konusu hep önceliklerimden oldu. Annem de ilk menopoz belirtilerini 46 yaşında hissetmeye başladığını söyleyince parçalar biraz daha yerine oturmaya başladı.

Menopoz konusunda maalesef Türkçe’de çok fazla kaynak bulamadım ama İngilizce kitaplar, yurt dışındaki doktorların sosyal medya paylaşımları, YouTube ve podcast yayınları sayesinde pek çok şey öğrendim, yine yurt dışında yaşayan kadınların menopoz süreçleri hakkında paylaşımlar yaptıkları sosyal medya hesapları da beni yalnız olmadığım konusunda oldukça destekledi.

Bir yoga eğitmeni arkadaşımın tavsiyesiyle tanıştığım ve aynı zamanda fonksiyonel tıp uzmanı da olan yeni doktorum, bütün hikayemi dinleyip detaylı sorular sorarak ve bazı tetkikler sonrasında bana sürecin neresinde olduğumu ve ne gibi seçeneklerim olduğunu çok güzel bir şekilde anlattı. Menopoz süreci benim için kolay bir süreç değil, birçok açıdan zorlandığımı itiraf etmeliyim ama desteklerimin olduğunu bilmek, yalnız olmadığımı fark etmek ve bu süreci bütüncül bir yaklaşımla ele almak inanın beni oldukça rahatlattı.

Menopoz toplumun yüzde 50’si gibi büyük bir oranının yaşadığı ya da yaşayacağı bir süreç. Ve ben bunun adını bile dillendirmekten utandığımız, çekindiğimiz bir şey olmasını istemiyorum; rahatlıkla konuşulsun, anlatılsın, paylaşılsın istiyorum. Menopoz sürecinde hormonlarımızın iniş ve çıkışları günlük hayatımızın da birçok yönünü etkiliyor ve bu sadece benim başıma gelen bir şey değil! Bir sürü kadın benzer deneyimlerden geçiyor, belki de sessizce acı çekiyor, kendini kötü hissediyor. Hepimizin annesi, ablası, kardeşi, karısı, arkadaşı, meslektaşı, patronu, öğretmeni, kızı ya da gelini var menopozu yaşayan. Yokmuş gibi davranamayız, gizli saklı yaşanmasına, dalga geçilmesine göz yumamayız. Ve bunu yapabilmenin yolu da bilgi edinmekten geçiyor bence. İşte Niki Bezzant’ın “Bildiğiniz Gibi Değil!” kitabı menopoz süreciyle ilgili gerekli tüm bilgileri bir arada bulabileceğimiz, konunun uzmanlarının ve menopozu yaşayan kadınların paylaşımlarını içeren, yazarın kendi deyimiyle “Menopoz ve Perimenopoz Üzerine Dürüst ve Eğlenceli Bir Rehber.”

20 yılı aşkın bir süredir Yeni Zelanda medya sektöründe çalışan Niki Bezzant, sağlık, beslenme, bilim ve gıda konusundaki kafa karışıklıklarını ortadan kaldırmak için karmaşık bilgileri basit mesajlara çevirmekle ün salmış, çok ödüllü bir yazar, gazeteci ve konuşmacı. “Bildiğiniz Gibi Değil!” kitabını okuyunca bu ününün ne kadar da yerinde olduğunu anlıyorsunuz. Menopoz gibi çok yönlü ve bir kadının yaşamını çok farklı açılardan etkileyebilen bir süreci o kadar anlaşılır, rahat okunur ve samimi bir dille yazıya dökmüş ki, sanki bir kafede konunun uzmanı bir arkadaşınızla sohbet eder gibi okuyorsunuz kitabı. Bu sade ve içten dil özellikle de menopoz sürecinin beni zorlandığı zamanlarda çok iyi geldi bana. Yazar, bilimsel açıklamaları ve verileri de öyle anlaşılır bir halde sunuyor ki, yaşadığım şeylerin nedenlerini bilimsel bir çerçevede rahatlıkla algılayabiliyordum.

Bildiğiniz Gibi Değil!” kitabı “Giriş” ve “Sonuç” bölümleri hariç, toplam 14 bölümden oluşuyor ve hormonlar, hormon tedavisi, duygudurum meseleleri, ani sıcak basmaları, uyku düzeni sorunları, vulva, vajina ve mesane sorunları, seks, libido, kilo artışı, cilt, saç ve yaşlanma, bağırsak problemleri, kas ağrıları, beyin, kemikler ve kalp gibi menopoz sürecinde sahne alan her oyuncuya yer veriyor. Tüm bu bölümlerde Niki, hem konunun uzmanı doktorlar ve bilim insanlarının görüşlerini paylaşıyor hem de menopoz sürecindeki kadınların deneyimlerini kendi ağızlarından aktarıyor. Kitabın sonunda da menopoz sürecinde bize rehberlik edebilecek bütüncül bir eylem planı sunuyor, ki sık sık okuyup kendime hatırlatıyorum orada yazılanları.

Yazıyı, Niki’nin kendi sözleriyle bitirmek istiyorum: “Bilgi güçtür ve bilgi güçlendirir. Bu süreçte neler olup bittiğini ve nedenini anlamak, menopoz süreci ve sonrasında hayatta kalmanın, iyileşmenin yollarını bulmaya gerçekten ama gerçekten hizmet eder.”

Bu yazı Sinem Armağan (@kafe.menopoz) tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Doğayla olan bağınızı hayvan rehberliğiyle hatırlamaya ne dersiniz?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp