X

Bugüne kadar bildiklerinizi unutun: Kalp nefesi ile hayatınızı değiştirmek mümkün

Öyle şey olur mu diyeceksiniz, kalp nefesi nasıl bir şey, bugüne kadar hiç duymadım, kalpten nefes alınır mı? Evet, ben de çok yeni tanıştığım bu kavramı ilk okuduğumda ve henüz deneyimlemediğimde aynı tepkiyi vermiştim, nasıl olacaktı bu kalp nefesi?

Bunu anlamak aslında hayatımızın kaynağı olan muhteşem vücut döngümüzün muhteşem yaradılıştaki organı kalbimizi anlamaktan geçiyor. Öncelikle kalbi fiziksel anlamda diğer oragnlarımızdan çok farklı kılan bir özellik vardır, kalp dokumuz yoğun şekilde mitokondri ile yüklüdür. Mitokondri, hücre yapısında enerjinin parçalandığı yani hücrenin yaşamı için gerekli enerjinin oluşturulduğu yerdir. Bu yüksek miktarda enerji oluşturabilme kapasitesi kalbi çok özel bir organ kılar. Diğer yandan vücudumuzun başka bölgelerine göre kan akışının da oldukça yüksek olduğu kalbimizde milimetrekareye yaklaşık 2.000 kılcal damar düşmektedir.

Diğer yandan kalbimiz, vücudumuzda bulunduğu kabul edilen yedi çakradan birine ev sahipliği eder “kalp çakrası” (dördüncü çakra olarak bilinir). Bu çakra “denge noktası” olarak da kabul edilir, dünya ile ilişkili olandan dünya üstü olana (ilahi olan) geçişin ve bu iki bölgenin bağlantısı nitelşğindeki nokta olarak da kabul edilir.

Bilimadamları kalp üzerinde kaptıkları çalışmalarda çok önemli bir bulguyu ortaya çıkartmışlardır; kalbimiz tüm bu muhteşem özelliklerine ek olarak, çapının yaklaşık 2,5 metreye kadar çıktığı düşünülen bir enerji alanı da oluşturmaktadır. Hatta öyledir ki kalbimizdeki elektrik akımı beynimizdeki milyonlarca nörona rağmen beynimizde oluşan akımdan 60 kat daha kuvvetlidir, manyetik alanı ise beyindeki alanın 5.000 katıdır. Yani sıkça duyduğumuz “birşeyi kalpten gerçekten istemek” ve bu şekilde isteklerimizin gerçekleşmesi, kalbimizin bu olağanüstü yapısına ve yaradılışına dayanır.

Peki kalp nefesi nedir?

Kalp nefesi bir meditasyon şeklidir diyebiliriz. Nasıl deneyimleyeceğiz? Tüm meditasyon süreçlerinde olduğu gibi sürekli tecrübe etmek ve çalışmalarımızda bir devamlılık sağlayabilmek en önemli bölümü oluşturuyor;

  • Meditasyon için uygun koşulları tamamlıyoruz (sakinleşmek, sessiz ve huzurlu hissedebileceğiniz bir ortam, var ise tütsü veya mum yaklamak gibi),
  • Ciğerlerimize hava doldurduğumuz gibi havanın kalbimize dolduğunu hayal ediyoruz,
  • Bu şekilde kalbimize dolan havayı hissetmeye odaklanıyoruz,
  • Daha sonra bu havanın sevgi ile dolduğunu hissetmeye konsatre oluyoruz,
  • Kalbimizi her aldığımız nefeste muhteşem bir sevgi ile yüklüyoruz ve daha sonra nefes verirken sevdiğimiz, sevgimizi paylaşmak istediğimiz bir kişi, yer, durum, duyguya odaklanarak kalbimizden adeta bir ışın çıkartır gibi kalbimizi dolduran gücü bu noktaya yönlendiriyoruz,
  • Her nefeste kalbimiz hava ile, sevgi ile ve tam bir huzur duygusu ile doluyor.

Uygulamanın sonunda, muhteşem bir huzur ve arınmışlık duygusu sizi kucaklayacak. Kalp çakranızı oldukça etkin kullanmanızı sağlayan bu kalp nefesi yöntemini devamlılıkla uyguladığınız durumda aldığınız her nefeste sevgiye aracılık etmiş olmanın olağanüstü huzurunu da deneyimleyebilirsiniz.

Sevgili Banu Özdemir beni çok etkileyen güzel eseri Tanrı’nın Hayali ve Sen adlı eserinde kalp nefesini yönlendirebileceğiniz bir alan olarak bolluk ve bereket bilincini göstermekte ve para enerjisi ile nasıl çalışabileceğinizi örnek olarak sunmaktadır.

Sevgili David Deida, birçok farklı esere ve kişiye esin olmuş kitabı Sen Aşksın’da kalp nefesinden ve bu aracılık ile aşka teslim olmak, kalbi açabilmek ve tam bir aşk haline varabilmek olmaktan bahsetmektedir;

“Hiçbir zaman tanışamayacak olabiliriz, yine de sana kalbim aracılığıyla kendi kalbini hissetme şansını vermek istiyorum”.

Kalbiniz sizin muhteşem yaradılışınızın en muhteşem mücevheridir, o sevgiyle parlar ve siz sevgiye aracılık ettikçe daha büyük sevgilerle dolabilmek için can atar… Eğer bu yazımda benimleyseniz, şimdi kalbinize dokunun, kalbinizi sevin ve en önemlisi kalbinizin değerini bilin…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.
İlgili Makale