X

Bugün hayatınızı değiştirecek spiritüel sırlar ile tanışmaya hazır mısınız?

Son dönemde çok fazla duyar olduk spiritüel gelişim ya da spiritüel yaşam kavramını. Kendi tecrübelerime baktığımda, genel olarak bu kavramın hafife alındığını düşünüyorum. Hepimiz istiyoruz ki; bir kitap okuyalım hayatımız değişsin, bir eğitime gidelim tüm istediklerimiz gerçekleşsin; fakat bir yandan ruhen gelişelim farkındalığımız artsın istiyoruz bir yandan da o derece sabırsız davranıyoruz. Örneğin; günde 5 dakika bile yalnız, sakin ve sessizce, sadece nefesimizi hissederek oturmaya veya dinlenmeye tahammülümüz yok.

İşte buradan baktığımızda, ister uçarak ister karadan istersek denizden ulaşalım, nasıl bir şehirden bir şehre yol giderek varabiliyorsak, hepimiz bu yolda kendi zamanımızı ve payımızı gitmek durumundayız. Yani tek seferde bir değişimin olması oldukça güç, sabır ve sabırla çalışmaya devam etmek, okumak, uygulamak ve hayatımızın bir parçası haline getirmek gerekiyor.

Değişimin için sabırla çalışmaya devam etmek, okumak, uygulamak ve hayatımızın bir parçası haline getirmek gerekiyor.

Spiritüel gelişim yolunuzda birçok farklı kaynaktan yardım alabilirsiniz. Ben de her gün farklı kaynakları mümkün olduğunca okumaya çalışıyorum ve yürekten inanıyorum ki, bu akışta herkesin kendine has bir çizgisi var ve farkındalık aslında nerede olduğunuzu, neye ihtiyacınızın olduğunu bilmekten geliyor.

Spiritüel nedir?

Bu yazıyı okuduğunuza göre siz de bu yolun yolcularından birisiniz, size yolunuza eşlik edecek, şahsen çok fazla yararlandığım, tüm dünyada binlerce insana ilham vermiş sevgili Deepak Chopra’nın ‘Sırlar Kitabı’ adlı muhteşem eserinde önerdiği 15 önemli spiritüel sırrı (bana bugün geldiğim farkındalık hakkında çok güzel bakış açıları kazandırdı)  kendisinin yorumlarından yola çıkarak, bu yazıya sığdırabildiğim birkaçıyla aktarmaya çalışacağım.

Unutmayın, bu yolda az veya çok yoktur, yol sizindir, hergün kendiniz için bir şey yapmalısınız. Küçük veya büyük sadece beş dakikanızı kendinize ayırmanız bile gün içerisinde daha odaklı olmanızı ve herkesten önce kendinizi mutlu etmenizi sağlar.

Yolunuz şimdiden açık olsun…

Yaşamın gizemi gerçektir

Hayatınız hiçbir rastgele durum içermez, bu dünyada şu anda gerçekleşen oluşunuz tamamiyle bir bütünün parçasıdır ve bir amaca hizmet etmektedir. Bu yüzden yaşamınızı gerçekleştirmek ve hayatınızı en yüksek farkındalıkla yaşamak sizin görevinizdir.

Bu yüzden günlük yaşantınızda da uygulayabileceğiniz; Yüce amaç (Ben hizmet etmek için buradayım, Ben ilham vermek için buradayım, Ben sevmek için buradayım, Ben kendi gerçeğimi yaşamak için buradayım), Alışveriş (Birini takdir etmek, duygularımızı ifade etmek, dostça yaklaşmak), Farkındalık (Gün içerisinde en az 5 dakikanızı meditasyona ayırmak) ve Kabul (Beğenmediğiniz birinin bile en güzel yanlarını görebilmek, kendinizi olduğunuz gibi kabul edebilmek) gibi en temel çalışmalar ile yaşamınızın ne kadar değerli olduğunu her an hisseder hale gelebilirsiniz.

Dünya sizin içinizdedir

Hayatımızı, oluşun en birim parçası olan bir hücre gibi yaşamak gerekir. Bir hücre sadece oluşu izler, dış dünyanın nasıl olduğu, onu nasıl gördüğü akışını etkilemez. Tüm dünyanız aslında sizin içinizde yaratılmaktadır, yani siz dünyanın içinde değilsiniz aslında dünya sizin içinizdedir.

Günlük yaşantınızda da uygulayabileceğiniz;  yaşadığım her şey beni yansıtır (Kendimi kendi gerçekliğimin yaratıcısı olarak görüyorum) ve benim yaşamam tüm diğer yaşamların bir parçasıdır (Bir hücrenin her hücreyle bağlantıda olması gibi her şey birbiriyle bağlantılıdır, her şey olması gerektiği gibidir, karşı çıkmak, kendinizi ayırmak, ayrı görmek sadece sizin bütünlüğünüzü böler) gibi en temel çalışmalar ile bu farkındalığınızı artırabilirsiniz.

Birliğe uzanan 4 yol vardır

Bu sırrın temelinde kabul etmek yatar, bunun temelleri ise güvenmekte yatar. Her tecrübe bize dört yolla ulaşır: Bir duygu olarak, bir düşünce olarak, bir eylem olarak veya sadece bir varoluş hissi olarak. Umulmadık anlarda tecrübe eden kişi için bu dört bileşen olağandan fazladır.

Hissetme, sevgiyi yaşadığınızda ve ifade ettiğinizde size yolu gösterir. Bu yolda, kişinin öz sevgisi tüm evren ile bütünleşir. Düşünme, zihniniz huzursuz ve spekülatif olmayı bıraktığında yol gösterir; bu yolda açıklık ve durgunluğu bulmak üzere iç diyaloğunuzu susturursunuz. Eylem, teslim olduğunuz anda yol gösterir. Bu, egonuzun eylemleriniz üzerindeki kontrolünün gevşemesidir. Var olma, egonun ötesinde bir ben beslediğinizde yol gösterir. Unutmayın ki; birini sevmek ona içerlemekten veya onu itmekten daha ince bir iştir, birini kabul etmek onu eleştirmekten daha ince bir iştir ve birini yargılamadan görmek o kişiyi eleştirmekten daha ince bir iştir. Günlük hayatınızda bunu uygulamak üzere loş ışıkta meditasyon yapabilir, özellikle yaşam enerjinize etki edecek nefes egzersizleriniz ile bu dört yolu yaşamınızda daha açık hale getirebilirsiniz.

Aradığınız şey kendinizsiniz

Farkındalığın kaynağı birliktedir, aradığınız her şey sizde mevcuttur. Günlük hayatınızda bu farkındalığı arttırmak üzere; farkındalığın akışını izleyebilir, içinizde olanlara direnmeyi bırakabilir, kendinizi her zaman bilinmeyene açabilir, hissettiklerinizi sansürlemeden olduğu gibi ifade edebilir, anda kalarak var olan sınırlarınızın ötesine geçebilir, yani genel olarak samimi ve kendiniz gibi olmayı hayatınızın her saniyesine yansıtabilirsiniz.

İlgili yazı: Hayallerinizi gerçekleştirmek için muhteşem reçete: Başarının 7 spiritüel yasası

Aslında farkındalığın kaynağı kendinizsiniz, aradığınız her şey sizde mevcut.

Kitaptan alıntı bu bölümde örnek alınması gereken açıklamalar vardır, aşağıda özellikle paylaşmak isterim;

  • ‘Birini ne kadar çok seviyor olursanız olun, onun istediği kişi olamayacağınızı bilmek,
  • Söylemekten korktuğunuzda bile sevdiğinizi bilmek,
  • Başka birinin mücadelesinin sizin mücadeleniz olmadığını bilmek,
  • Göründüğünüzden daha iyi olduğunuzu bilmek,
  • Ayakta kalacağınızı bilmek,
  • Bedeli ne olursa olsun, kendi yolunuza gitmek zorunda olduğunuzu bilmek.’

Her yaşam manevidir

Evren şu anda sizin vasıtanızla yaşamaktadır, manevi dönüşüm ise kişisel olarak bireyin kendine yönelmesi ve böylece çevresine yansıtacağı süreç ile gerçekleşir. Bunun için günlük hayatımızda uygulamayabileceğimiz bazı ilkeler ise şöyle özetlenebilir:

Açıklık

Her an farkındalığın en üst seviyesinde olmak sizi uyanık ve keyifli hissettirir.

Bilgelik

Akıl düzeyi ile her an iletişim halinde olmanızdır ve sizi öz güvenli, sarsılmaz ve alçak gönüllülüğe yöneltir.

Yaşama saygı

Yaşam gücü ile temas halinde olmak; size sıcak, yaşam ile barışık ve neşeli bir bakış açısı kazandırır.

Şiddetsizlik

Her eylemle uyum halinde olmaktır ve hayatınızda huzurlu, sakin ve dirençsiz hissetmenizi sağlar.

Korkusuzluk

Olan her şeye güvenmektir ve kendinizi sadece olduğunuz gibi hissetmenize yardımcı olur.

Bütünlük

Kişiliğinizin de ötesini görebilmektir ve yaşadığınız her an size tam ve bir bütün gibi olma bakış açısı kazandırır.

Bu sır aynı zamanda manevi bir simyayı kapsar, yani sizin algınız değiştiğinde tüm dünya simyanızı yansıtacaktır, bu açıdan sevgili Deepak Chopra’nın şu cümlelerinin anlamını kendi hayatımız ve bakış açımız yönünden tekrar tekrar değerlendirmek gerekir;

  • ‘Yaşamımdaki olaylar kim olduğumu yansıtıyor,
  • Yaşamımdaki kişiler benim özelliklerimi yansıtıyor,
  • Dikkatimi verdiğim şey gelişecek,
  • Hiçbir şey gelişigüzel değildir; yaşamım işaret ve sembollerle doludur,
  • Herhangi bir anda evren bana mümkün olan en iyi sonuçları veriyor,
  • İç farkındalığım sürekli gelişiyor,
  • Kendimi evrenin gücüne açarsam, o beni istediğim yere götürecek’’.

Evren sizin aracılığınızla düşünür

Evrenin devinimi birbirine bağlı birçok olay ve akıştan meydana gelir. Bu akış içerisinde özgür irade gücü yani seçimlerimiz, düşüncelerimiz ve bize sunulan yollar ve hayata bakış açımız aslında yaratım sürecinin de bir parçası olur. Bu noktada yaşamınızın evrimi için daha güzeli imgelemek; yaşam gücünü ve potansiyelini arttıracak, evriminizi ve gelişimizi destekleyen, büyüyen bir kabarcık gibi düşünülebilir. Yaratıcı olursanız yani her daim yeniyi bulmaya çalışırsanız evrilirsiniz, fakat yeni sorunlara eski çözüm yollarıyla bakarsanız evriminiz yavaşlar. Farkına varırsanız yani farkındalığınızın seviyesini her daim arttırırsanız evrilirsiniz, fakat aynı bilgi ve bilinç seviyesini kabullenerek devam ettiğinizde bu evrim süreci yavaşlar.

Evren canlıdır ve öznelliklerle doludur, karşınıza çıkan neden-sonuç ilişkileri evrenin ayrılmaz bir parçasıdır ve yine sizinle ilişkilidir. Bu yüzden her anınızda sizinle birlikte yol alan canlı evrenle bağ kurun ve bağlantıda kalın, işte Deepak Chopra’dan güzel tavsiyeler:

  • ‘Evrenle konuşun,
  • Cevabını dinleyin,
  • Doğayla içli dışlı olun,
  • Her şeydeki yaşamı görün,
  • Evrenin çocuklarından biriymişsiniz gibi davranın’’.
Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale