X

Buğday intoleransının biyolojik açıklaması bulundu

Yapılan yeni bir araştırma, buğday ve benzeri tahılları tükettikten sonra bir dizi sindirim ve bağırsak semptomları göstermesine rağmen neden bu kişilerde çölyak hastalığı veya buğday alerjisi olmadığını açıklıyor. Araştırmadan elde edilen bulgular, bu kişilerde intestinal bariyerin zayıfladığını ve bu yüzden tüm vücutta bağışıklık sisteminin ateşli, iltihaplı bir karşılık verdiğini gösteriyor.

Söz konusu araştırma Kolumbiya Üniversitesi Tıp Merkezi’nde yapıldı ve sonuçları Gut dergisinde yayımlandı. Araştırmanın başındaki isimlerden Dr. Peter H. Green ve Çölyak Hastalığı Merkezi Başkanı Prof. Ivan Seidenberg, araştırmanın sonuçlarını şöyle yorumluyor:

Yaptığımız bu araştırma, söz konusu bu semptomların bazılarının iddia ettiği gibi ‘uydurma’ değil, gerçek semptomlar olduğunu gösteriyor. Ayrıca bu semptomların ciddi sayıda hastada görülmesinin biyolojik bir temele dayandığı anlaşılıyor.

Çölyak hastalığı, bir çeşit otoimmün bozukluk. Bu hastalığın görüldüğü kişilerde bağışıklık sistemi yanlış çalışarak küçük bağırsağın çeperine karşı atağa geçiyor. Genetik olarak var olan bu bozukluk, sindirim sistemine buğday, çavdar veya arpa girdiğinde ortaya çıkıyor. Bu durum pek çok gastrointestinal semptoma neden oluyor. Bu semptomlar arasında karın ağrısı, ishal ve şişkinlik yer alıyor.

Araştırmacılar, buğday intoleransı olan kişilerin buğday ve benzeri tahılların yer almadığı bir beslenme şeklini altı ay boyunca takip ettiklerinde, bağışıklık aktivasyon seviyelerinin ve bağırsak hücre hasarı belirleyicilerinin normal seviyeye ulaştığını tespit etti.

Araştırmacılar ise şimdiye kadar çölyak hastalığındaki kan, doku ve genetik belirleyiciler olmamasına rağmen neden bazı kişilerin çölyak benzeri gastrointestinal semptomlar gösterdiğini anlamakta zorlanıyordu. Buğday, çavdar veya arpa yendikten sonra ortaya çıkan bu semptomlar arasında bağırsak şikayetleri, yorgunluk, bilişsel zorluklar, kötü ruh hali yer alıyor. Bu duruma yönelik açıklamalardan biri, çölyak olmayan glüten veya buğday intoleransı şeklinde. Bu durumda bazı tahıllar, kesin bir şekilde sınırlandırılmış intestinal bağışıklık yanıtı vermek yerine ciddi bir sistemik bağışıklık aktivasyonunu tetikliyor.

Yapılan bu yeni araştırma kapsamında ise buğday intoleransı olan 80 kişi, çölyak hastalığı olan 40 kişi ve sağlıklı 40 kişi incelendi. Çölyak hastası olanlarda, hastalığa bağlı olarak görülen ciddi bağırsak hasarına rağmen kan değerleri doğuştan gelen sistemik bağışıklık sistemi aktivasyonunun çok yüksek olmadığını gösteriyordu. Bu veri çölyak hastalarının bağırsaklarının verdiği bağışıklık yanıtının, hasar görmüş bağırsak bariyerinden geçebilecek mikropları veya mikrobiyal bileşenleri nötralize edebildiğini gösteriyor.

Buğday intoleransı olan grupta ise daha değişik özellikler gözlemlendi. Bu kişilerde çölyak hastalarında olan bağırsaklardaki sitotoksik T hücreleri görülmedi ancak ağır sistemik bağışıklık aktivasyonunun serolojik belirleyicileriyle ilişkili olan bağırsaklardaki hücre hasarının izleri görüldü. Bu veri de buğday intoleransı olan kişilerdeki belirleyici sistemik bağışıklık aktivasyonunun bağırsaklardan kan dolaşımına geçen mikrobiyal ve besin bileşenlerinin artışıyla ilişkili olabileceğini gösteriyor. Bu da bağırsaklardaki hücre hasarının ve intestinal bariyerin ortaya çıkmasının bir parçası.

Araştırmacılar ayrıca buğday intoleransı olan kişilerin buğday ve benzeri tahılların yer almadığı bir beslenme şeklini altı ay boyunca takip ettiklerinde, bağışıklık aktivasyon seviyelerinin ve bağırsak hücre hasarı belirleyicilerinin normal seviyeye ulaştığını tespit etti.

Çalışmanın en önemli yönü ise çölyak hastası olmadığı halde buğday intoleransı olan kişilerin yaşadığı paradigmanın anlaşılması ve teşhis ile tedavi konusunda önemli ilerlemeler kaydedecek bilgilere ulaşılması oldu. Dünya genelinde buğday intoleransı görülme oranının yüzde 1 olduğu düşünüldüğünde, bu bulgunun ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılıyor.

Kaynak:
Science Daily

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale