‘Bu yıl kendimi seçiyorum’: Hayal varsa, umut vardır

Yeni bir yıla girdik işte yine…
Ne farkı var ki birkaç hafta öncesinden? Bir önceki seneye de hayallerle, umutlarla girmedik mi, aynı önceki senelerde olduğu gibi?

Birçoğumuz için olduğu gibi benim için de zor bir yıl olmuştu 2023, sonuna geldiğimizde biraz toparlamış olsa da, 6 Şubat ile başlayan onca acıyı ve felaketi düşünmeden durabildiğim an var diyebilirim belki, ama gün asla.

21. yüzyılda hala savaşan ülkeler varken, suçsuz günahsız insanlar hayatlarını, sevdiklerini bir hiç uğruna kaybederken, biz nasıl olur da iyiyim diyebiliriz ki? Dememeliyiz de zaten. Ama bir şekilde diyoruz işte. Çünkü ateş her zaman düştüğü yeri yakmıyor mu? Maalesef öyle de, peki bizler iyi olmayı hiç hak etmiyor muyuz?

Yıllar sonra ilk yazımı bu kadar karamsar hayal etmemiştim doğrusu. Ama inanın birazdan çok da öyle olmadığını göreceksiniz.

Öncelikle, belki eski okurlarımdan, belki de yepyeni okurlarımdansınız, kim olursanız olun hepinize, yıllar sonraki ilk yazımı hala okumaya devam ettiğiniz için çok çok teşekkür etmek istiyorum.

Ben bu yıl bambaşka bir Gizem olmayı tercih ediyorum…

Kötü günlerim elbet olacaktır, ama hayatımı dolu dolu yaşayabileceğim, yaptığım hataları pişmanlık olarak görmeden geçirebileceğim bir yıl olacağına inanmak istiyorum mesela.
Geride bıraktığım yıl çok kırgınlıklarım olsa da, baktığımda güzel bir yıldı diyebilmeyi öğrenmek istiyorum.
Ben bu yıl dostlukların, aşkların bitmiş olsa da, onları kötü hatırlamaktansa, bana iyi kötü kattıklarını, onlardan öğrendiklerimi hatta yaşadığımız güzel anıları hatırlamayı tercih ediyorum.
Bu sefer kesin uygulayacağım‘ dediğim kararlarımı sonuna kadar uygulamak istiyorum.
Kalbimi kıranları anlayabilmeyi ve bunu bir trajediye dönüştürmeden hayatıma devam edebilmeyi istiyorum.
Dost olmanın birinci kuralının dürüstlük olduğunu unutmamak istiyorum.
Ben bu yıl, anın tadını çıkarmayı seçiyorum.

Gerek kişisel, gerek ecomind sosyal medya hesabımda yaptığım paylaşımlar az beğeni alınca, hayatın sosyal medyadan ibaret olmadığını sadece bilmeyi değil, buna canı gönülden inanmayı tercih ediyorum.
Herkesin içinde biraz huysuzluk olduğunu ve sevdiğim insanları o şekilde kabul edebilmeyi seçiyor, onların da beni tüm huysuzluklarımla sevmelerini talep ediyorum.
İnsanları bilmeden kırdığımda onlardan özür dilemeyi tercih ediyorum.
Yıllardır hayalini kurduğum bazı şeylerin 2023 yılında gerçekleştiğini unutmayıp, hayal varsa umut vardır sözünü kendime motto olarak belirliyorum.
Bu sene, herkese hemencecik güvenmemeyi, her duyduğuma inanmamayı ve herkesin benim gibi iyi niyetli olmadığının farkına varmayı istiyorum.
Anılarımı hatırladığımda hüzünlenmeyeceğim, aksine mutlu olacağım, ne kadar şanslı olduğumun ve ne güzel anılar biriktirdiğimin farkına varacağım bir yıl olacağına inanıyorum.
Bana gerçekten değer verenlerin hayatımdan usulca çıkmak yerine yanımda olmak için çaba sarf etmeleri gerektiğine inanmayı seçiyorum.

Elbette bulunmaz Hint kumaşı olmadığımı biliyorum, ancak benim hayatımda olan insanların da sevgi dolu, hoş sohbet bir dostla hayat paylaştıkları, aynı yolda yürüdükleri için şanslı olduklarına inanıyor ve buna rağmen çıkmayı tercih ederlerse onların kaybedeceğine inanmayı seçiyorum.
Kısacası ben bu yıl kendimi seçiyorum…

Hayat o kadar kısa ki, bir bakmışsınız evlatlarınızı kupa almaları için başka bir ülkeye göndermişsiniz ve bir daha yeni güne uyanamamışlar. Böyle de hayatlar varken, aslında ne kadar şanslı olduğuma (en azından şimdilik) ve tüm üzüntülerin, acıların, kırgınlıkların geçici olduğuna inanmam gerekmez mi sizce de?
Son olarak, “İyi değilim ben.” dinleyerek karamsarlığa düşmek yerine hepimizin tüm dünyanın çok iyi olacağı günlerde buluşmasını ümit ediyorum. Sağlıkla, huzurla kalın.

İlginizi çekebilir: Her zaman üretken olmak zorunda değiliz: Kendinize şefkatle yaklaşın

Gizem Okut
1986 yılında İstanbul'da doğdum ve Kıbrıslı'yım. 2010 yılında DAÜ'de Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdikten sonra Londra'da moda yazarlığı da dahil olmak üzere moda ... Devam