X

Bu yeni döneme S eğrisi ile bakalım: Tecrübesizlik, Gelişme ve Ustalık dönemlerinde bizleri neler bekliyor?

Bugünlerde bizi en zorlayan durum “belirsizlik”. Mevcut durumun ne olduğunun, yarının ne getireceğinin ve geleceğimizin belirsiz olduğu bir dönemden geçiyoruz.

Hayatını günlük, haftalık planlar üzerine kuran; bir sene sonranın iznini alıp tatil planını yapan bizler için bugünler hayatımızın alt üst olduğu günler. Her yeni dönem gibi bu döneme de adapte olmanın yolu; önce varlığını kabul etmekten, sonra kontrolü ele alarak yaşamak için yeni yollar keşfetmekten geçiyor.

“S Eğrisi” diye bilinen ve özellikle iş hayatında yeni bir kavramın (ürün, fikir, iş modeli) gelişimini açıklayan metodolojiyi; Whitney Johnson hayatımız için adapte ederek yeni başlangıçlara alışmamızı ve onu yönetmemizi sağlayacak şekilde tasarlamış.
Temel olarak yeni bir işe başlamak, yeni bir dil öğrenmek, yeni bir şehre taşınmak gibi bir geçiş sürecini üç ayrı evrede yaşadığımızı açıklayan yaklaşım; bu süreçte geçirdiğimiz evreleri fark edip anlamlandırmamızı ve böylece süreci yönetmemizi sağlıyor.

İçinden geçtiğimiz dönem etki açısından daha büyük ve sarsıcı olmakla beraber; daha önce yaşadıklarımız gibi yeni ve öğrenilip alışılması gereken bir dönem. Bu dönemi ne kadar çok kavrarsak onu yönetmemiz ve böylece hayatımızın kontrolünü yavaş yavaş elimize almamız da mümkün olur. Yeni bir dönem hepimiz biçin başladı; bunu kabullenerek işe başlamak ilk adım.

S Eğrisi üç ayrı dönemi kapsıyor: Tecrübesizlik Dönemi, Gelişme Dönemi, Ustalık Dönemi 

  • Tecrübesizlik dönemi: Yeni olan sürece adapte olduğumuz dönem, yani başlangıç dönemi. Bu süreçte yeni olanı anlamlandırmaya ve alışmaya çalışıyoruz. En fazla çabayı burada harcayıp en yavaş gelişmeyi bu dönemde yaşıyoruz. Sabırlı ve açık olmamız bu dönemi atlatmamızı kolaylaştıracaktır. Virüsün hayatımıza girdiği ve bilinmezliğin bol olduğu dönemi bu aşama olarak değerlendirebiliriz.
  • Gelişme dönemi: Giderek sürece alıştığımız, bundan dolayı güvenimizin arttığı dönem. Artık yeni olan gelişme bizim için daha anlamlı ve kontrol edilebilir oluyor. Öğrenme ve adaptasyon hızımız ve buna bağlı olarak dopamin miktarımız bu dönemde artıyor. Süreci kontrol ettikçe yeni gelişme alanları keşfediyoruz; yeni gelişme alanları keşfettikçe hayatımızın kontrolünü tekrar elimize alıyoruz. Bu dönemde daha kısa sürede daha fazla gelişme yaşanıyor. Bu döneme girdiğimizde artık bizler kendimizi nasıl koruyacağımızı, olası bir hastalık durumunda nasıl tedavi olacağımızı biliyor olacağız. Hayatımızda bazı taşlar yerine oturmaya başlayacak. Gündelik hayatta aldığımız tedbirler bizler için otomatik pilottaki alışkanlıklara dönüşecek. Gündelik hayatın yanı sıra iş modelimizdeki gelişmeler yavaş yavaş netleşecek, belki yeni gelişim fırsatları yakalayacağız.
  • Ustalık dönemi: Artık yeni olanın normal ve sıradan olana döndüğü bir dönem. Öğrenme hızımızın yavaşladığı, işlerin daha kolay olduğu bir dönem. Çok uzak görünse de o günlerin de geleceğini kendimize hatırlatmakta fayda var. İnsan türünün tarihi boyunca bu gibi büyük kırılmalardan geçtiğini ve yeni normallerine alışıp bugünlere gelindiğini unutmamak gerek.

İlginizi çekebilir: Akıntıya kapılmadan yaşama sanatı: Nitelikli farkındalık

Gamze Nokay: 2009 yılında işletme bölümünü bitirdikten sonra farklı kültürlerden beslenmek için 2 yıllığına Londra’ya gitti. Londra’da Kurumsal İletişim eğitimini tamamlandıktan sonra Türkiye’ye dönerek profesyonel iş hayatına kurumsal bir şirkette başladı. Çalışma hayatı ve gündelik yaşamın da etkileri ile hepimiz gibi; esneklik, öz şefkat, farkındalık gibi alanlarda gelişime ihtiyaç duydu (ya da ihtiyaç duyduğunu fark etti). Bu doğrultuda yoga, meditasyon, midnfulness gibi araçlardan beslenmenin yanı sıra MBSR ve Self-Compassion gibi eğitimler ile bu konularda derinleşmeye başladı. LÖSEV ve TEGV’de gönüllü olarak başlattığı STK çalışmalarına; Good4Trust.Org’da 2019 yılından itibaren gönüllü iletişim koordinatörü olarak devam ediyor. Kurumsal hayattaki yolculuğunun yanı sıra; farkındalık ve gönüllülük çalışmaları ile ruhunu beslemeye devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale