Bu yeni döneme S eğrisi ile bakalım: Tecrübesizlik, Gelişme ve Ustalık dönemlerinde bizleri neler bekliyor?
Bugünlerde bizi en zorlayan durum “belirsizlik”. Mevcut durumun ne olduğunun, yarının ne getireceğinin ve geleceğimizin belirsiz olduğu bir dönemden geçiyoruz.
Hayatını günlük, haftalık planlar üzerine kuran; bir sene sonranın iznini alıp tatil planını yapan bizler için bugünler hayatımızın alt üst olduğu günler. Her yeni dönem gibi bu döneme de adapte olmanın yolu; önce varlığını kabul etmekten, sonra kontrolü ele alarak yaşamak için yeni yollar keşfetmekten geçiyor.
“S Eğrisi” diye bilinen ve özellikle iş hayatında yeni bir kavramın (ürün, fikir, iş modeli) gelişimini açıklayan metodolojiyi; Whitney Johnson hayatımız için adapte ederek yeni başlangıçlara alışmamızı ve onu yönetmemizi sağlayacak şekilde tasarlamış.
Temel olarak yeni bir işe başlamak, yeni bir dil öğrenmek, yeni bir şehre taşınmak gibi bir geçiş sürecini üç ayrı evrede yaşadığımızı açıklayan yaklaşım; bu süreçte geçirdiğimiz evreleri fark edip anlamlandırmamızı ve böylece süreci yönetmemizi sağlıyor.
İçinden geçtiğimiz dönem etki açısından daha büyük ve sarsıcı olmakla beraber; daha önce yaşadıklarımız gibi yeni ve öğrenilip alışılması gereken bir dönem. Bu dönemi ne kadar çok kavrarsak onu yönetmemiz ve böylece hayatımızın kontrolünü yavaş yavaş elimize almamız da mümkün olur. Yeni bir dönem hepimiz biçin başladı; bunu kabullenerek işe başlamak ilk adım.
S Eğrisi üç ayrı dönemi kapsıyor: Tecrübesizlik Dönemi, Gelişme Dönemi, Ustalık Dönemi
- Tecrübesizlik dönemi: Yeni olan sürece adapte olduğumuz dönem, yani başlangıç dönemi. Bu süreçte yeni olanı anlamlandırmaya ve alışmaya çalışıyoruz. En fazla çabayı burada harcayıp en yavaş gelişmeyi bu dönemde yaşıyoruz. Sabırlı ve açık olmamız bu dönemi atlatmamızı kolaylaştıracaktır. Virüsün hayatımıza girdiği ve bilinmezliğin bol olduğu dönemi bu aşama olarak değerlendirebiliriz.
- Gelişme dönemi: Giderek sürece alıştığımız, bundan dolayı güvenimizin arttığı dönem. Artık yeni olan gelişme bizim için daha anlamlı ve kontrol edilebilir oluyor. Öğrenme ve adaptasyon hızımız ve buna bağlı olarak dopamin miktarımız bu dönemde artıyor. Süreci kontrol ettikçe yeni gelişme alanları keşfediyoruz; yeni gelişme alanları keşfettikçe hayatımızın kontrolünü tekrar elimize alıyoruz. Bu dönemde daha kısa sürede daha fazla gelişme yaşanıyor. Bu döneme girdiğimizde artık bizler kendimizi nasıl koruyacağımızı, olası bir hastalık durumunda nasıl tedavi olacağımızı biliyor olacağız. Hayatımızda bazı taşlar yerine oturmaya başlayacak. Gündelik hayatta aldığımız tedbirler bizler için otomatik pilottaki alışkanlıklara dönüşecek. Gündelik hayatın yanı sıra iş modelimizdeki gelişmeler yavaş yavaş netleşecek, belki yeni gelişim fırsatları yakalayacağız.
- Ustalık dönemi: Artık yeni olanın normal ve sıradan olana döndüğü bir dönem. Öğrenme hızımızın yavaşladığı, işlerin daha kolay olduğu bir dönem. Çok uzak görünse de o günlerin de geleceğini kendimize hatırlatmakta fayda var. İnsan türünün tarihi boyunca bu gibi büyük kırılmalardan geçtiğini ve yeni normallerine alışıp bugünlere gelindiğini unutmamak gerek.
İlginizi çekebilir: Akıntıya kapılmadan yaşama sanatı: Nitelikli farkındalık