X

Bu yaz tatilinizde kesinlikle keşfetmeniz gereken Türkiye’deki saklı rotalar

Turkuaz rengi denizleri, incecik kumlarıyla cennetten bir köşe tabirinin hakkını veren Türkiye’de tatil yapmak için birçok yer var. Ancak buralara ulaşım pek kolay değil. Arabanıza atlayıp Ege ve Akdeniz’in doğayla iç içe ada, vadi ve koylarını keşfetmeye ne dersiniz?

BOZBURUN
Marmaris’e yaklaşık bir saatlik uzaklıkta bulunan Bozburun, halen çok fazla bilinmeyen rotalardan biri.

Tatilde kafanızı dinlemek istiyorsanız, birkaç gün burada kalıp ardından sadece yarım saat uzaklıktaki Simi Adası’na geçebilirsiniz. Bu yüzden yanınıza pasaportunuzu da almayı unutmayın deriz. Gulet tipi yatlarıyla meşhur olan ve bu yüzden daha çok yelkenli merakı olanların keşfettiği yerlerden biri. Günübirlik tekne turlarına katılıp çevredeki koyları da keşfedebilirsiniz. Bozburun’a çok yakın olan Kastabos antik kentini ziyaret edebilir ve Kız Kumu plajına giderek denizde yürüme keyfini yaşayabilirsiniz. Loryma Luxury Hotel ya da Karia Bel’de kalarak adeta Maldivler’de tatil yapıyormuşsunuz hissini yakalayabilirsiniz.

SÖĞÜT KÖYÜ
Söğüt; insan elinin pek değmediği, doğal güzelliğine asla müdahale edilmemiş olan cennet gibi bir yer.

Yolu biraz dolambaçlı olsa da Bozburun’a kadar gitmişken, mutlaka uğramanız gereken ıssız bir koy Söğüt. Taze deniz ürünlerinin ve yöresel yemeklerin tadını çıkarabilirsiniz. Patikalarda gezinti yapabilir, tarihi kalıntıları ziyaret edebilirsiniz. Kaisareia adı verilen antik kent de gezi listenize eklemek isteyeceğiniz yerlerden biri olacak. Popüler turizm noktalarından uzakta, tatilcilerin henüz pek keşfetmediği ve gerçek anlamda şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için ideal bir yer. Söğüt Ada Pansiyon ya da Aşkım Pansiyon’da konaklayabilirsiniz.

ORTUNÇ
Ortunç’ta konaklayabileceğiniz tek yer, bölgeyi 1960’lı yıllarda keşfeden Orhan Tunç’un oteli Ortunç Hotel.

Samimi ve salaş yerleri seven tatilcilerin ilk uğrak noktalarından biri olan Cunda, eski Rum evleri, değirmeni, Taş Kahvesi, balık restoranları, lokması, damla sakızlı kahve ve kurabiyeleriyle tatilcilerin pek de merkezden uzaklaşmadan bir tatil geçirmelerini sağlıyor. Ancak Cunda’da yer alan Ortunç, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Cunda’nın belki de en güzel deniz ve plajına sahip burası. Çam ormanlarının arasında kalan plajı mavi bayraklı. Oraya kadar gitmişken bölgeye özgü bir balık olan papalinanın ve çeşitli otların tadına bakmayı unutmayın.

MAZI KÖYÜ
Mazı köyü, hava alanına yaklaşık 45 dakikalık mesafede.

Neredeyse Bodrum’un göbeğinde yer alıp bu kadar bakir kalmış başka bir yer yok diyebiliriz. Mazı Köyü, yemyeşil doğası ve tertemiz deniziyle dikkat çekiyor. Meşhur Milas halılarının da özenle yapıldığı bir yer burası. Üç tane koyu var ve her biri birbirinden güzel. Burada dilerseniz, Sahil Pansiyon’da konaklayabilir, taptaze tutulan balıkların tadını çıkarabilirsiniz. Henüz turistik yönden pek keşfedilmediği için aradığınız doğallığı burada bulabileceksiniz. Bodrum’un başka bir bölgesinde konaklıyor olsanız bile, günübirlik, sabah erkenden yola çıkıp bütün gününüzü burada geçirebilirsiniz.

KALEM ADASI
İzmir’e bağlı Bademli Köyü kıyısında yer alan Kalem Adası, el değmemiş doğasıyla dikkat çekiyor. Adı kulaktan kulağa yayılmaya başlamış olsa da henüz bozulmamış, bakir bir ada.

Kalem Adası’nda konaklama için sadece bir tesis bulunuyor. Ağaçlarla çevrili yeşilliklerin içindeki Oliviera Resort’ta kalabilirsiniz. Gökyüzünün binbir renge büründüğü en güzel gün batımına da Midilli manzarası eşliğinde burada şahit olabilirsiniz. Doğal patikalarda yürüyüş yapabilir, çamur banyosuna girebilirsiniz. Ayrıca dalış konusunda eğitiminiz varsa, tüplü dalışlar da bu bölgede gerçekleştiriliyor.

SOKAKAĞZI
Sokakağzı; tahta masaları, samimi ortamı, yerel halkın sıcaklığı ve tabii ki lezzetli yemekleriyle sakin bir tatil geçirmek isteyenlerin uğrak noktası.

Bugüne kadar ismini hiç duymamış olma ihtimaliniz yüksek. Assos’un kıyılarından bir tanesi. Sokak Deresi’nin döküldüğü yer olduğu için zamanında bu ismi almış. Sahil boyunca pansiyonlar ve kamp alanları mevcut. Balıkçılık ve zeytincilikle geçimini sağlayan Sokakağzı sakinlerinin misafirperverliği ise unutulan komşuluk ilişkilerinin halen var olduğunu hatırlatacak türden. Buraya kadar gelmişken, çevredeki köylere de uğramanızı öneririz. Özellikle Gülpınar Köyü’nde bulunan iki bin yıllık Apollon Smintheus Tapınağı’nı görmenizi ve bölgede yetişen zeytinlerden hazırlanan zeytinyağlarından bir teneke almanızı öneririz. Konaklama içinse, deniz kenarındaki Terra Zoe Hotel’i tercih edebilirsiniz.

KELEBEKLER VADİSİ
Kelebekler Vadisi’nde, sadece doğal yaşamı korumak ve bunun için gereken önlemleri alarak projeleri hayata geçirmek amacıyla bir tesis oluşturulmuş.

Maalesef çoktan keşfedilen ve son yılların en popüler tatil rotalarından biri haline gelen Kelebekler Vadisi’ne Fethiye Ölüdeniz’den kalkan teknelerle ulaşım sağlanıyor. Sit alanı ilan edilmesinden ötürü herhangi bir yapılaşmaya bölgede izin verilmiyor. Ziyaretçiler çadır ve ağaç evlerde konaklama imkanı bulabiliyorlar. Ayrıca vadi adından da anlaşılacağı üzere 80’den fazla kelebek türünü ev sahipliği yapıyor. Bu arada ihtiyacınız olan bütün malzemeleri şehirden getirmenizi öneririz, çünkü belli bir saatten sonra ulaşımı sağlayan tekneler çalışmıyor. Ancak acil durumlar için küçük bir tekne her zaman kıyıda bulunduruluyor.

KABAK KOYU
Bundan yaklaşık 10 yıl önce Kabak Koyu’nun adı duyulmaya başladı.

Birkaç sene öncesine kadar koya ulaşım eşeklerle sağlanıyordu. Son birkaç yıldır kendi arabanızla ya da kamyonetlerle transferler yapılıyor. Bunları söyledik diye sakın yol gözünüzde büyümesin, çünkü Kabak Koyu, Türkiye’de az rastlanır bir jeolojik yapıya sahip. Koy’da birçok tesis bulunuyor, ancak dilerseniz çadırınızı alıp doğa ananın koynunda konaklayabilirsiniz. Adeta bir komün hayatı yaşanıyor burada. Tanıdık tanımadık herkes birbirine yardım ediyor ve destek oluyor. İstanbul’dan bunalanlar kendilerini buraya atıyor diyebiliriz. Denizi ise hayal edemeyeceğiniz güzellikte. Konaklama yerleri arasında en popüler olan Shambala Hotel’de kalabilirsiniz. Ancak plaja ulaşmanız yaklaşık 15 dakikalık bir yürüyüşün ardından mümkün oluyor. Kıyıya yakın olmak istiyorsanız, Kabak Natural Life’ı da tercih edebilirsiniz.

ŞÖVALYE ADASI
Fethiye’ye yakın olan Şövalye Adası ismini 400 yıl önce bölgede yaşayan Rodos şövalyelerinden alıyor.

Fethiye’nin denizinin ne güzel olduğunu düşünürseniz, adanın plajını az çok hayal edebilirsiniz. Şövalyelerin yaşadığı dönemde yaptıkları kale ve kalıntılarının yanı sıra mozaikler ve eski sarnıçlar da görülmeye değer. Dilerseniz, Fethiye’den günübirlik olarak da bu adaya geçebilirsiniz. Türkiye’de çok az kişi tarafından bilinen adadaki en iyi konaklamayı 22 yıllık deneyimiyle Ece Boutique Hotel sağlıyor. Akşamüzeri gün batımına karşı kokteylinizi elinize alıp keyif yapmanızı öneririz. Bu arada çevredeki bölgeleri de gezerek, tarihe doğru bir yolculuğa çıkabilir ve birçok ıssız koydan denize girebilirsiniz.

KARGI KOYU
Kargı Koyu, en çok mavi tur yapanlar ya da tekneleriyle gezenler tarafından biliniyor.

Datça yolu biraz zordur, ulaşım kolay değildir ama iyi ki de öyle dedirtir. Bakir doğası ve mavinin binbir tonuna sahip temiz denizinin sırrı burada saklı çünkü. Ağaçların gölgesinde denize girme keyfini burada yaşayabilirsiniz. Okaliptüs ağaçlarının etrafını sardığı koy ilçe merkezine üç kilometre uzaklıkta. Çakıllı plajında ise restoranlar ve tesisler bulunuyor. Burada gerçek taze bademin tadı damağınızda kalırken, özel bir lezzet olan hamurda balığı da denemenizi öneririz. Geri dönüş yolunda Eski Datça’yı ziyaret etmeyi unutmayın.

Bu yaz tatilinizde kesinlikle keşfetmeniz gereken Türkiye’deki saklı rotaları listediğimiz bu yazı, Fiat 500 ailesinin Bu yaz tatilinizde kesinlikle keşfetmeniz gereken Türkiye’ katkılarıyla hazırlanmıştır.

Zeynep Sipahi

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale