Savaşın kadınlar için ne anlama geldiğini bilen farklı çevrelerden, kimliklerden, inançlardan kadınlar, “Paylaşmaya Ben De Varım” kampanyası başlattı. Kadın sanatçıların, gazetecilerin, edebiyatçıların, aydınların, sivil toplum kuruluşu yöneticilerinin destek verdiği kampanya kapsamında 6 kadın sanatçının tasarladığı tişörtler satışa sunuldu. Kampanya kapsamında ünlülerin katıldığı imza günleri de düzenlenecek.
İslam Devleti IŞİD’in 15 Eylül 2014 tarihinden bu yana devam eden saldırıları sonucunda yine çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yüz binlerce insan sınırın kuzeyine geçmek durumunda kaldı. Şu anda sadece Suruç’ta 20 bini çocuk, 6 bini bebek olmak üzere 60 bin göçmen yaşam mücadelesi veriyor. Savaşın kadınları ve çocukları iki kez vurduğunu bilen farklı çevrelerden, kimliklerden, inançlardan, cinsel yönelimlerden kadınlar, çadır kentlerde yaşayan yaklaşık 6 bin kadınla dayanışmak için “Paylaşmaya Ben De Varım” kampanyası başlattı.
Hedef: Hijyen kiti ve mama mutfağı
Türkiye’de barış eylemlerini geliştirmek, kadınların savaşlar ve çatışmalardan doğan çeşitli mağduriyetlerini tartışmak, belgelemek, kanıtlamak amacıyla 2009 yılında, farklı kesimlerden kadınlar tarafından kurulan Barış İçin Kadın Girişimi’nin çağrısıyla 150 civarında kadın 3 Ekim 2014’te Suruç’a gitti. Bu ziyaretler sırasında edindikleri gözlemler ve bölgeden gelen ihtiyaç talepleri doğrultusunda “Paylaşmaya Ben De Varım” kampanyasını hayata geçiren kadınların ilk hedefi yaklaşık 8 bin 500 aileye ulaştırmak üzere diş macunu, diş fırçası, sabun, kadın pedi, bulaşık ve çamaşır deterjanından oluşan hijyen kitleri almak ve her bir çadır kente bebeklerle çocuklar için konteynır mama mutfağı kurmak.
Tişörtler satılacak
Kadın sanatçıların, gazetecilerin, edebiyatçıların, aydınların, sivil toplum kuruluşu yöneticilerinin destek verdiği kampanya kapsamında, kadınlar ve erkekler için iki ayrı modelde tişörtler hazırladı. 6 kadın sanatçının tasarladığı tişörtler 30 TL’den satışa sunulacak. Gökçe Deniz Balkan, Fulya Çetin, Neriman Polat, Güneş Terkol, Sevil Tunaboylu ile Arzu Yayıntaş’ın imzasını taşıyan ve üzerinde “Paylaşmaya Ben De Varım” yazan tişörtler, Mefisto Kitabevi şubeleri ve Clendestino giyim mağazaları gibi satış noktalarından edinilebilecek.
Kampanya, sınır boyunca mücadele veren on binlerce Ezidi, Türkmen, Ermeni, Kürt kadınla dayanışmak amacıyla hazırlanan tişörtlerin satışıyla sınırlı kalmayacak. “Dayanışmayı güçlendirecek her çaba bizim için çok kıymetli” diyen kadınlar, bu kapsamda bir dizi etkinlik de düzenleyecek. Kampanya kapsamında ünlü isimlerin katıldığı imza günlerinin yanı sıra sosyal medya kampanyaları da organize edilecek.
Çoğu kadın ve çocuk
Türkiye’de 8 bin 500’ü Adana’da, 6 bin 700’ü Adıyaman’da, 21’i Ağrı’da, bin 800’ü Antalya’da, 4 bin 500’ü Antep’te, 4 bin 500’ü Batman’da, 174’ü Bitlis’te, 14 bin 500’ü Diyarbakır’da, bini Hatay’da, 3 bin 400’ü Malatya’da, 4 bin 800’ü Mardin’de, 14’ü Muş’ta, bini Siirt’te, 4 bini Şırnak’ta, 213’ü Van’da, 159 bin 950’si Urfa’da olmak üzere 200 bini aşkın göçmen bulunuyor. Savaş sonucunda meydana gelen göçün etkileri ise en yoğun şekilde Suruç’ta hissediliyor. 20 bin 101 göçmen barındıran Suruç ilçe merkezinin dışındaki beş çadır kentte 10 bin 701, köy ve mahallelerde ise 42 bin 521 göçmen yaşıyor. Nüfusun yüzde 51’ini kadınlar, geri kalan yüzde 49’unu da çocuklar ve erkekler oluşturuyor. Çadır kentlerde yaşayan kadın sayısı ise 5 bin 433. Sadece çadır kentlerde 0-3 yaş arası bin 47, 3-5 yaş arası bin 132, 6-17 yaş arası 3 bin 714 olmak üzere toplam 5 bin 894 çocuk bulunuyor.
Sizler de kendinize, sevdiklerinize bu tişörtlerden alarak, hatta tişörtlerle çekilmiş fotoğraflarınızı #PaylasmayaBendeVarim hastagiyle sosyal medyada paylaşarak Suruç’taki göçmen kadınlara ve çocuklara destek olabilirsiniz.