Önce zihnini boşalt
“Zihnini boşalt. Su gibi formsuz, şekilsiz ol. Şimdi, suyu bir bardağa doldurursan, su bardak olur. Onu çay demliğine doldur, o zaman su, çay demliği olur. Bak, su akar, yayılır, damlar ya da parçalanır. Su gibi ol dostum.”
Bruce Lee’nin bu muhteşem sözü ile önce suyun zihnimize yaptıklarına bir bakacağız. Sonra da bedenimize. Suyun zihnimiz üzerindeki etkileri üzerine yüzyıllardır yapılan araştırmalar hep aynı sonucu gösteriyor; su dizginler, sakinleştirir, özgürleştirir.
Duştayken, denizdeyken, havuzdayken toplantıları, olumsuzlukları düşünmek yerine sadece kendimize odaklanıyoruz. Su olumlu duyguları aktive ediyor. Mutluluk hormonunun ve rahatlamış bir zihnin anahtarı suda.
Hayatım boyunca en çok kullandığım kelime “havuzdayım” olabilir. “Neredesin?” sorusuna %90 bu cevabı vermişimdir. Genel olarak çok sakin bir insan değilim ya da zihnimi susturmak, dinlenme moduna almak konusunda da pek başarılı olduğum söylenemez. Ta ki suya girene kadar… Suya girdiğim ve antrenmana başladığım anda, o andan başka hiçbir şey kalmıyor. Suya bırakıyorum her şeyi. Ne soru, ne de sorun. Puffff! Uçuyor gidiyor.
Su hepimizde aynı etkiyi yaratıyor. Beynimize olumlu sinyaller gönderiyor, vücudu aktif hale getiriyor. Hormonları harekete geçiriyor.
Havuzda ya da denizde kendinizi hayal edin. Antrenman yapıyorsunuz ya da kendinizi suya bırakmışsınız, bütün ağırlığınız gitmiş, kuş gibi suyun üzerinde dalgalanıyorsunuz. O sırada orada olmaktan duyduğunuz hazdan başka bir şey hatırlıyor musunuz?
Su zihnimize neler yapıyor?
- Düşünce bulutlarını dağıtıyor, dinlendiriyor.
- Rahatlatıyor ve meditasyon etkisiyle odakta kalmanızı sağlıyor.
- “Ben” evresinden “biz” evresine geçmeye yardımcı oluyor. Saygı duygumuz harekete geçiyor ve çevremizle daha bağlantılı olma isteği uyanıyor.
- Mavi bir zihin, yaratıcı bir zihindir: Bizi daha yaratıcı yapıyor.
Biraz rahatlayalım o zaman:
Yer çekimini ortadan kaldır, bedenini güçlendir
Rahat kafa, sağlam bir vücut. PAHA BİÇİLEMEZ!
Suda hafif hareketlerin dışında gerçek bir antrenman yapmak suyun etkisini ikiye katlıyor. En önemli nokta nasıl antrenman yaptığınız. Suyu doğru kullanmak, vücudu tanımak, kasları aktif hale getirmek, antrenmanın olmazsa olmazları. Yer çekimini dünyada da ortadan kaldırabiliriz. Evet tabii ki suda 🙂
Sudayken yer çekimi neredeyse %90 azalıyor. Bunun avantajlarını şöyle sıralayabiliriz:
- Vücudunuza ekstra yük binmiyor. Bu da kas ve iskelet sisteminde bir hasar oluşmasını engelliyor.
- Karada yapamadığınız bir çok hareketi daha rahat yapmanızı sağlıyor. Vücudunuz daha esnek bir yapıya kavuşuyor. Karada back flip yapamıyorsanız suya buyrun.
- Kaslar, kaslar, kaslar… Suda yaptığımız antrenmanlarda çalışmayan bir kas grubu kalmıyor. Tüm vücudu uyandırıyoruz, harekete geçiriyoruz. Keşfediyoruz.
- Suyun direnci hafife alınacak gibi değil. Karada ağırlık antrenmanları yapıyorsanız, suda ağırlık kullanmadan da ağırlık kaldırıyormuş gibi kaslarınızı güçlendirebilirsiniz.
- Yazının başında paylaştığım “Su gibi formsuz” zihni tasvir eden sözü hatırlayalım. Su zihnimizi formsuz bir hale sokarken bedenimizi de tam tersine forma sokar. Zihninizi salın, bedeninizi güçlendirin.
Su gibi olun dostlar… Suyun gücünü keşfedin!
İlgili yazı: Sporda yeni bir boyut: AquaJog®