Hem damağınıza hem gözünüze hitap eden romantik, küçük bir şehirdesiniz. Çikolata kokan sokaklar, yüzlerce çeşit bira, kanalların kenarına dizilmiş Ortaçağ evleri ile parke taşlarla bezenmiş sokaklar…
“Brugges” eski Flemenkçe’de “köprüler” anlamına geliyor. Şehrin içinden geçen Diverj nehrinin kolları üzerinde onlarca küçük taş köprü olması tesadüf değil anlayacağınız. Eğer yeni lezzetler keşfetmek ve fotoğraf çekmek size keyif veriyorsa doğru yerdesiniz. Kuğuların yüzdüğü daracık tarihi kanallar, küçük taş köprüler, yemyeşil parklar ile masalsı bir atmosfer içine girmemek imkansız.
Brugges’de mutlaka yapılması gerekenler
Şehrin meydanındaki 13’üncü yüzyılda inşa edilen çan kulesine çıkıp, şehri dizi dizi sarmış sivri çatılı evleri görmek yapılacak ilk iş olmalı. Çan kulesine 350 basamak ile tırmanıyorsunuz. Günün geri kalan kısmında yiyeceklerinizi düşünürseniz basamaklar hemen bitiveriyor.
Benim gibi damağına düşkün biriyseniz yapmanız gereken en önemli şey yerel turlar içinden gurmeleri bulmak. Şehri yerel gurme turlarıyla gezmek çok eğlenceli. Bira üreticileri, yerel pazarlar, yerel tatlar ve çikolata butikleri ile ilgili değişik tur önerileri var. Toursbylocals.comgezmek çok eğlenceli. çikolata ve marzipan olan bu butiklerin vitrinleri sizi mıknatıs misali kendine çekiyor. İkram edilen çikolatalara kayıtsız kalmak imkansız. Kaç tane çikolata kaplı çilek yediğimi sormayın.
Turizm açısından düşük sezonu şubat ayının ilk haftasında yapılan bira festivali ile canlandırmışlar. Festival 2007 yılından bu yana düzenleniyor. Ülke genelinde 70’ten fazla bira üreticisi katılıyor. Brugges ve civarında yaklaşık 54 farklı bira üreticisi var. En eski üretici La Trapistte (1856), De Struise Brouwers Beer Shop, Huis Brouwerij De Halve Maan ve Brouwerij Fort Lapin.
Michelin yıldızlı restoranları
Nefis restaurantları olan Brugges, 3 Michelin yıldızlı üç önemli restoranı barındırıyor; De Karmeliet, Hof Van Cleve ve Hertog Jan. Şehir merkezinde yer alan De Karmeliat için rezervasyonu seyahat öncesinde planlamanız şart.
Nehir kıyısında kurulan antika ve halk pazarları hafta sonu şehre ciddi hareket getiriyor. Pazar tezgahlarında en fazla göreceğiniz obje ise eski bira bardakları. Tezgahlar arasındaki waffle kokularına hayır demek imkansız. Tütsülenmiş balık ve yerel peynirler tezgahlarda yerini alan diğer lezzetler.
Yerel halkın tercih ettiği lezzetlerin başında köri soslu patates kızartması var. Ve tabii ki midye çorbaları.
Brugges‘e gidip de yapmadan dönmemeniz gerekenleri ise şöyle sıralamak lazım:
• Kanal turu ile şehri keşfedin.
• Akşam saatlerinde fayton turu ile şehrin dar sokaklarında gezin.
• Bira fabrikasında tadım yapın.
• Çikolata üreticilerini dolaşın.
• Minnewater gölünde kuğuları seyredin.
• Waffle ve kereviz saplı midye çorbası tadın.