X

Bowl tarifleri: Sabah kahvaltısından akşam yemeğine lezzetli, doyurucu ve sağlıklı kaseler

Özellikle yabancı tariflerde adını bolca duyduğumuz, son yıllarda restoran menülerinde de sıkça yer verilen; meyvelerin, yulaf ezmesinin kuruyemişlerin, sebzelerin ve baklagillerin tek bir kasenin içinde ahenkle buluştuğu bowllar, hem pratik hem de lezzetli öğünler tüketmek isteyen lezzet avcılarının en çok tercih ettiği tariflerin başında geliyor. Hızlı kahvaltı etmeyi sevenlerden sağlıklı ara öğün arayışında olanlara, tatlı krizlerini sağlıklı alternatiflerle bastırmak isteyenlerden ‘evde kalan malzemeleri nasıl değerlendirsem’ diye düşünenlere herkesin bayılarak hazırladığı ve yediği bowllar, ‘sağlıklıysa lezzetsizdir’ algısını yerle bir edecek kadar lezzetli olmalarının yanı sıra rengarenk görüntüleriyle de iştahları kabartıyor.

Küçük bir blender, bolca meyve ve sebze, hemen hemen her evde bulunabilen birkaç temel bakliyat, yoğurt ve süt ile, dakikalar içinde hazırlayabileceğiniz birbirinden lezzetli ve pratik bowl tarifleri, yemek yemeyi çok seven ama yapmaya üşenenlerin her öğünde kurtarıcısı olacak.

Kahvaltı için pratik ve hafif bir lezzet arayanlara: Şekersiz Smoothie Bowl

Malzemeler:

– 1 su bardağı süzme yoğurt
– 10-15 adet yaban mersini
– 5 adet çilek
– 4 adet hurma ya da 1 tatlı kaşığı bal
– 1 yemek kaşığı chia tohumu

Süslemek için:

– 1 küçük boy muz
– 10-15 adet yaban mersini
– 3 adet çilek
– 1 tatlı kaşığı chia tohumu
– 5 adet çiğ ceviz

Hazırlanışı:

  1. Süzme yoğurdu, saplarını ayıkladığınız çilekleri, yaban mersinlerini, balı/hurmaları ve chia tohumlarını blenderınıza aktarın ve homojen hale gelene kadar (yaklaşık 2 dakika) karıştırın. Bal yerine hurma kullanıyorsanız, çekirdeklerini ayırdığınız hurmaları bowl hazırlamaya başlamadan yaklaşık yarım saat kadar önce yumuşamaları için sıcak suda bekletin ve blendera bu şeklide ilave edin.
  2. Karışımı bir kasenin içine alın ve üzerini muz ve çilek dilimleriyle, yaban mersiniyle, cevizle ve chia tohumuyla dilediğiniz gibi süsleyin. Smoothie bowlunuz hazır, afiyet olsun!

Lezzet ipucu: Blenderda yoğurtla karıştırdığınız meyveleri önceden derin dondurucuda dondurarak çok daha serinletici ve ferah bir bowl hazırlayabilirsiniz.

Vegan bir öğle yemeği ya da ara öğün arayışında olanlara: Besleyici Kinoa Bowl

Malzemeler:

– 1 adet tatlı patates
– 1/2 adet pancar
– 3 orta dal brokoli
– 2/3 su bardağı haşlanmış nohut
– 1/4 adet avokado
– 1/2 su bardağı haşlanmış kinoa
– 2 yemek kaşığı humus (tercihe göre)
– 1 yemek kaşığı tahin
– 1 çay kaşığı tuz
– 1 çay kaşığı karabiber

Hazırlanışı:

  1. Tatlı patatesi ve pancarı küp küp doğrayarak, 15 dakika boyunca buharda haşlayın.
  2. Ocağı kapatmadan önce brokoloyi de patates ve pancarın yanına ekleyerek 2-3 dakika daha pişmesine izin verin.
  3. Sebzeler haşlanırken, bir kasede haşlanmış nohutları, tuzu ve karabiberi karıştırın ve sonra kullanmak üzere kenara kaldırın.
  4. Haşladığınız sebzeleri geniş bir kasenin bir kenarına koyun.
  5. Sebzelerin yanına haşlanmış kinoayı, nohutları, dilimlediğiniz avokadoları ve varsa humusunuzu dilediğiniz şekilde yerleştirin.
  6. Tahini sos olarak kasenizin üzerine gezdirin. Vegan bowlunuz hazır, afiyet olsun!

Lezzet ipucu: Sebzeleri 180 derece önceden ısıtılmış fırında 10-15 dakika kadar pişirerek çok daha lezzetli bir sonuç elde edebilirsiniz. Tatlı patates bulamazsanız, glisemik indeksi daha yüksek olan normal patatesi de tercih edebilirsiniz.

Tavuk severlere özel bir lezzet: Izgara Tavuklu Akdeniz Bowl

Malzemeler:

Tavuk için:

– 3 yemek kaşığı limon suyu
– 2 yemek kaşığı zeytinyağı
– 1 tatlı kaşığı kekik
– 1 tatlı kaşığı sarımsak tozu ya da 1 diş ezilmiş sarımsak
– Yarım kilo tavuk göğsü (kuşbaşı doğranmış)
– 1 çay kaşığı tuz

Pirinç pilavı için:

– 2 su bardağı basmati pirinci
– 1 küçük boy soğan
– 1 yemek kaşığı zeytinyağı
– 1 çay kaşığı tuz

Cacık için:

– 1 su bardağı süzme yoğurt
– 1/2 su bardağı rendelenmiş salatalık
– 1 çay kaşığı limon suyu
– 2 diş ezilmiş sarımsak
– 1/4 çay kaşığı tuz

Salata için:

– 1 adet salatalık
– 1/2 adet ince doğranmış kırmızı soğan
– 1 tatlı kaşığı ince kıyılmış dereotu
– 1 çay kaşığı limon suyu
– 1 tatlı kaşığı zeytinyağı
– 1/2 çay kaşığı tuz

Hazırlanışı:

  1. Tavukları marine etmek için: Orta boy bir kapta limon suyunu, zeytinyağını, kekiği, ezilmiş sarımsağı ve tuzu birlikte çırpın. Tavukları bu karışıma ekleyin ve en az 1 saat boyunca marine edilmek üzere bozdolabına koyun.
  2. Pirinç pilavını hazırlamak için: Pirinçleri iyice yıkayın ve süzerek kenara alın. Kapaklı ve sığ bir tencereye zeytinyağını ekleyin ve yağ orta ateşte biraz kızdıktan sonra ince doğradığınız soğanları bu yağda 3-4 dakika kadar kavurun. Pirinci soğanların üzerine ekleyerek 2 dakika boyunca karıştırın ve üzerine 2 bardak soğuk su ve tuz ekleyerek, tencerenin kapağını kapatıp 15 dakika süresince, kısık ateşte pişmeye bırakın. Pirinçler piştikten sonra ocağın altını söndürün ve en az 10 dakika boyunca, kapağı kapalı şekilde dinlenmeye bırakın.
  3. Cacık için: Rendelediğiniz salatalıkları, yoğurdu, sarımsağı, tuzu ve limonu bir kasede karıştırın ve kenara koyun.
  4. Salata için: Soyulmuş salatalığı ortasından dik şekilde ikiye bölün ve dilimleyin. İnce doğranmış soğanları, dereotunu, limon suyunu, zeytinyağını ve tuzu da ekledikten sonra salatanız hazır.
  5. Tavukları pişirin: Marine edilmiş tavuk dilimlerini, parçalar arasında biraz boşluk bırakarak şişlere geçirin. Orta ateşte ısıttığınız bir tavada 5-7 dakika, 180 derece önceden ısıtılmış fırında 15 dakika ya da ızgaranızda 4-5 dakika, her yerinin eşit şekilde piştiğinden emin olana kadar kızartın.
  6. Tüm malzemeleriniz hazır, sıra bowlu oluşturmakta: Önce kasenin dibine birkaç kaşık pirinç koyun. Pirincin üstüne salatayı, cacığı ve tavuk parçalarını, her biri ayrı bir köşeye dağılacak şekilde yerleştirin. Afiyet olsun!

Lezzet ipucu: Bu tarifi bir süre buzdolabında beklettikten sonra, soğuk bir lezzet olarak da tüketebilirsiniz. Ayrıca dilerseniz üstüne susam ya da keten tohumu serperek çok daha lezzetli ve zengin hale getirebilirsiniz.

Yemekten sonra gelen tatlı krizlerini sağlıklı yollarla bastırmak isteyenlere: Çikolatalı Fındıklı Protein Bowl

Malzemeler:

– 2 yemek kaşığı çikolatalı protein tozu
– 1 yemek kaşığı kakao
– 1/2 su bardağı kavrulmuş fındık
– 2 adet muz
– 1 su bardağı süt (badem sütü ya da soya sütü de kullanabilirsiniz)
– 1/4 çay kaşığı tuz

Hazırlanışı:

  1. Tüm malzemeleri blendera koyun ve pürüzsüz hale gelene kadar karıştırın.
  2. Smoothie karışımını kaselere bölüştürün. Üzerini muz dilimleri, fındık ve bitter çikolata parçacıklarıyla süsleyin.

Lezzet ipucu: Bu nefis bowlu dondurma şeklinde tüketmek için karışımda kullanacağınız sütü ve muzları derin dondurucuda dondurduktan sonra blenderdan geçirmeyi deneyin. Lezzetine bayılacaksınız!

Evde kalan malzemelerle yaratıcılığını birleştirmek isteyenlere: Her malzemeyle uyum sağlayan bowl formülü

  1. Malzeme: 1 su bardağı dondurulmuş ya da taze meyve
  2. Malzeme: 1/2 su bardağı  yoğurt, süt ya da taze meyve suları
  3. Malzeme: 1 yemek kaşığı pekmez, bal, vanilya, fıstık ya da fındık ezmesi
  4. Malzeme: Kahvaltılık gevrekler, tohumlar, yulaf, kuru meyveler, kuru yemişler…. dilediğiniz diğer her şey 🙂

 

Kaynaklar: With Food and Love, I Will Not Eat Oysters, Half Baked Harvest, Foodie Crush, Yemek.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale