X

Boşanma kararını çocuklara açıklamak

Pek çok ebeveyn, boşanma kararlarını çocuklarına açıklamak konusunda zorluk yaşamaktadır. Aile sistemindeki dengenin ve düzenin değiştiği, dönüşüme yol açan bu süreçte çocuklarla sağlıklı iletişim kurmak için temel adımlar mevcuttur.

İlgili yazı: Çocuklarla ‘Kriz’ hakkında konuşmak

Boşanmaya karar veren ebeveynler süreci çocuklara nasıl açıklamalı? Ne kadar detay paylaşmalı? Nelere dikkat etmeli?

Hazırlık yapın

Ebeveynlerin, çocuklarıyla süreci konuşmadan önce neleri, nasıl konuşacakları konusunda bir hazırlık yapmaları önemlidir. Ortak bir dil belirlemek, çocuğun kaygısını azaltacak ve taraf tutmak durumunda kalmasını engelleyecektir.

İletişime dikkat edin

Boşanma sürecini anlatırken çocuğun yaşı, duygu durumu ve başa çıkabilme becerisi göz önünde bulundurulmalıdır. 8 yaş öncesi çocuklar, daha somut açıklamalara ihtiyaç duyarken, ergen bir çocukla daha detaylı, soyut süreçler hakkında da konuşulabilir. ‘Biz boşanmaya karar verdik. Artık karı koca/eş değiliz ama daima senin annen ve babanız. Sana olan sevgimizi hiçbir şey değiştiremez’ gibi bir açıklama yapmak uygun olacaktır.

Sakin ve kontrollü olun

Ebeveynlerin konuşurken benzer sürelerde konuşması, konuşmanın dengeli olması, boşanmanın ortak bir karar olduğunun belirtilmesi önemlidir. Böylece çocuk, bir ebeveyninin diğerini terk ettiğini, bu kararın yalnızca bir ebeveyn tarafından verilen haksız bir karar olduğunu düşünmeyecek ve diğer ebeveyni için endişelenmeyecektir. Bu aşamada çocuğun yeni düzene alışması zaten yeterince meşakkatli bir süreçtir. Dolayısıyla bir de ebeveynin yükü ona ağır gelecektir. Ebeveynlerinin sakin ve kontrollü olduğunu gören çocuk, kendi duygu dünyasında durumu normalleştirecektir.

Zamanlamaya özen gösterin

Açıklamanın, çocuğun duygusal, ruhsal ve akademik sürecinin istikrarlı olduğu bir zaman diliminde yapılması tavsiye edilir ama bu istikrar bir türlü sağlanamıyorsa da süreci ertelemeden bir uzman desteği alarak, ebeveynlerin açıklaması önerilir. Ertelemek kaçınmaktır. Çocuk bir şeylerin yolunda gitmediğini kendiliğinden hisseder. Mümkün olan ilk fırsatta bu konuyu konuşmak ve çocuğun zihnindeki belirsizliği, kaosu ve kaygıyı gidermek sağlıklı olacaktır.

Mekanı seçin

Bu tarz zor konular çocuğun kendini güvende hissettiği bir ortamda konuşulabilir. Örneğin; tüm aile üyelerinin ortak kullandığı salon gibi. Eğer çocuk için çok ağır ve travmatik bir an olacağı düşünülüyorsa çocuğun çok sık gitmediği ve ilerde de muhtemelen sıkça gitmeyeceği sessiz ve sakin bir yerde konuşmak tercih edilebilir.

Birlikte açıklayın

Boşanma olayını anne ve baba birlikte açıklamalıdır; ancak şartlar buna müsaade etmiyorsa en azından ortak bir dil kullanılmalıdır.

Boşanma, anne ve babanın birlikte açıklaması gereken bir süreçtir. Öğretmen, uzman, doktor gibi figürler açıklama kısmına dahil edilmemelidir. Bu konu özel ve mahrem bir konudur. Çocuğun, süreci bire bir durumun muhataplarından öğrenmesi uygundur. Eğer koşullar boşanmayı anne ve babanın birlikte açıklamasına imkan vermiyorsa, ebeveynler en azından ortak bir dil kullanmaya özen göstermelidir.

Sorumluluğu alın

Bu kararın yetişkinlerin verdiği bir karar olduğunu çocuğunuza anlatın. Bu süreçte çocuğu tercih yapmaya zorlamak, onun karar vermesini beklemek olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Çocuğun, ebeveynlerinden birisini seçmek zorunda kalması yoğun kaygı uyandıracak bir durumdur.

Öte yandan özellikle küçük çocukların, her şeyin kendileri yüzünden ve kendileri için olduğunu düşündükleri bir algı mekanizmaları vardır. Boşanma sürecinde de çocuk, boşanmayı kendi yaptığı bir davranış neticesinde gerçekleşen bir durum olarak görebilir. Boşanmanın, çocuğun yaptığı herhangi bir şeyden dolayı gerçekleşmediği bilgisi çocuğa mutlaka verilmelidir.

Radikal değişimlerden kaçının

Boşanma sürecinde, aile sisteminde pek çok değişiklik yaşanacaktır. Dolayısıyla mümkün olduğunca diğer süreçlerin aynı devam etmesini sağlamak önemlidir. Bu zaman diliminde okul, bakıcı vs. gibi değişikliklerden kaçınılması önerilir. Eğer değişimler kaçınılmazsa, bu değişimlerin kademeli olması ve eş zamanlı olmaması önemlidir.

Basit, net ve gerçekçi açıklamalarda bulunun

Çocuğa yapılan açıklama, çocuğun yaşıyla paralel olmalıdır. Çocuğun yaşı küçükse somut nedenlerle ve açıklamalarla anlatmak önemlidir. Çocuğun bilmesine gerek olmayan, anne ve babanın mahrem hayatını içeren bilgilerin aktarımından kaçınılmalıdır. Boşanmanın anne ve babanın anlaşamamasından dolayı olduğu anlatılabilir. Zaman zaman çocuklar bu ayrılığı geri dönüşü olan bir süreç gibi hayal edip buna inanmak isterler. ‘Babam ne zaman bizle yaşamaya başlayacak?’ gibi sorulara ‘Biz babanla boşandık, artık birlikte yaşamıyoruz ama sen dilediğin zaman onu arayabilirsin’ gibi yanıtlar verebilirsiniz.

Planları anlatın

Belirsizlik çocukları kaygılandırır. Nerede, kimle yaşayacak, ne sıklıkla diğer ebeveyni görecek gibi temel bilgiler çocuğa anlatılmalıdır. Mümkünse her iki evde de çocuğun odası olmalı ve yeni evindeki odaya çocuğun eşyalar alabilmesine, dekore edebilmesine fırsat verilmelidir. Çocuğa, bundan sonra iki evi olacağı, birlikte yaşadığı ebeveyn dışındaki ebeveyninin evinde de odası olacağı anlatılmalıdır. Eğer çocuğunuz henüz küçükse görsel bir takvim oluşturup, ‘Pembe olan günler annede kaldığın günler, sarı günler babada kaldığın günleri gösteren günler’ gibi somut ve anlaşılır planlama oluşturulabilir.

Öte yandan çocuktan ve eşten uzakta kalacak ebeveynin hayatının da planlandığı bilgisini çocuğa vermek, çocuğun diğer ebeveyni için endişelenme riskini azaltacaktır.

Ebeveynliğe devam edin

Annenin ve babanın artık eş olmayacaklarını ama çocuğun annesi ve babası olmaya daima devam edeceklerini ifade etmek, sürecin kontrol altında olduğunu ve güzel bir hayat kurmak için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini ifade etmek önemlidir.

Öte yandan bu süreçte yaşanan anlaşmazlıklar, sorunlar çocuğun yanında konuşulmamalıdır. Ebeveynlerinin tartışmalarına şahit olan çocuklar travmatize olmakta ve yetişkin yükünü taşımaktadır. Taraflar birbirini suçlamamalıdırlar. Her ne olursa olsun, tarafların çocuklarını iletişim aracı olarak kullanmaması ve çocuk üzerinden birbirlerine mesajlar göndermemeleri çok kritiktir.

Çocuğa büyük yükler ve roller vermekten kaçının

Özellikle annesiyle kalacak çocuklara ‘Sen artık evin erkeğisin’, ‘Annene sahip çıkmalısın’, ‘Annene destek olmalısın’, ‘Onu yalnız bırakmamalısın’ gibi çocuğun üstüne yaşından ve kaldırabileceğinden büyük roller, sorumluluklar ve yükler vermekten kaçınmak önemlidir.

Diğer aile üyelerinin desteğini alın

Boşanma sürecinde akrabalar, okul idaresi ve öğretmenler gibi sosyal destek kanallarını bilgilendirmek, desteklerini almak etkili olacaktır. Özellikle akrabaların, çocuk yanlarındayken diğer ebeveyn ve ailesiyle ilgili olumsuz konuşmalardan kaçınması kritiktir.

Çocuğunuzun duygularını ve yaşadıklarını konuşun

Çocuğun değişime ve yeni duruma alışması biraz zaman alabilir.

Boşanma sürecinde çocuğun yaşadıklarını, duygularını konuşabileceği güvenli bir ortam sunmak önemlidir. Siz de ebeveyn olarak kendi duygularınızı limitli de olsa çocuğunuzla paylaşabilirsiniz. Yaşadığınız duyguları, çok dramatik olmadan çocuğunuzla paylaşabilirsiniz. Bu süreçte üzgün olmanız ve bunu yansıtmanız son derece normal. Fakat çocuğun, ebeveynin duygularını ‘ebeveynin pişmanlığı’ veya ‘barışma arzusu’ olarak algılamaması önemlidir. Bu gibi durumlarda değişime ve yeni hayata alışmanın biraz zaman alabildiğini aktarabilirsiniz. Bu süreçte çocuğun yanında, diğer insanlarla sürekli boşanma hakkında konuşmak olumsuz bir etkiye neden olacaktır. Çocuk için ebeveynin her zaman koruyucu ve kapsayıcı bir rolde kalması önemlidir. Çocuğun aynı anda hem kendi, hem ebeveynin yükünü taşıyamayacağı unutulmamalıdır.

Sorulara hazırlıklı olun

Çocuğunuz, bu süreci anlamak ve üstesinden gelmek için sıkça soru sorabilir, hatta aynı soruyu defalarca tekrarlayabilir. Soruları hassasiyetle karşılamak, sorulara mümkün olduğunca samimi ve net yanıtlar vermek önemlidir. Arzu ettiği zaman size soru yöneltebileceği bilgisini çocukla paylaşmak etkilidir.

Rutinden ve aynı devam eden süreçlerden bahsedin

Hayatınızda nelerin değişeceğine odaklanmaktan çok nelerin aynı kalacağından bahsedin. Günlük hayatının önceki gibi düzenli şekilde devam edeceğini bilmek, çocuğun kendini iyi ve güvende hissetmesine imkan sağlayacak, gelecekle ilgili kaygılarını azaltacaktır.

Birlikte vakit geçirin

Özellikle alışma ve uyum sürecinde çocuğunuzla, çocuğunuzun arkadaşlarıyla program yapmak aranızdaki bağı, duygu paylaşımını pekiştirecektir.

Sevginin öneminin altını çizin

Özellikle böyle hassas bir dönemde, fırsat bulunan her ortamda çocuğunuzun sizin için ne kadar kıymetli olduğunu ifade etmeye çalışın. Mümkün olduğunca fiziksel temasta bulunun. Sarılın, dokunun, öpün, koklayın. Tensel temasın iyileştirici etkisine inanın!

Konuyla ilgili öykü ve kitaplardan faydalanın

Özellikle küçük yaştaki çocuklara süreci anlatmak, diğer çocukların ve ailelerin de benzer süreçleri yaşadığını aktarabilmek adına konuyla ilgili öykü ve çizim kitaplarından faydalanabilirsiniz. (Örneğin; Marge Eaton Heegard’ın ‘Annem ve Babam boşanıyor’ kitabı)

Diğer insanlardan örnek verin

Çevrenizde boşanma sürecini iyi yöneten tanıdıklarınız varsa bu süreci çok detaylandırmadan, tanıdıklarınızdan örnek vererek açıklayabilirsiniz.

Özel günlere önem gösterin

Çocuğunuzla ilgili her özel günde, mümkün olduğunca ebeveynleri olarak birlikte olmak önemlidir. Doğum günleri, mezuniyetler, yıl sonu müsamereleri gibi özel günlerdeki birliktelikler, çocuğa ebeveynlerinin daima kendilerini desteklediği mesajını verecektir.

Sözünüzü tutun

Çocuğa verilen her türlü buluşma, program yapma sözünü tutmak önemlidir. Son dakika iptal edilen programlar çocukların ciddi bir hayal kırıklığı yaşamasına sebebiyet vermekte ve pek çok kez de değersiz hissetmelerine neden olmaktadır.

Zaman tanıyın

Tüm süreci algılamak, anlamak ve üstesinden gelmek hem sizin hem de çocuğunuz için biraz zaman alabilir. Kendinize ve çocuğunuza zaman tanıyın.

Duygusal tepkilere hazırlıklı olun

Çocuklar, böyle değişim süreçlerinde bebeksileşme/ gerileme, korku, kaygı, altına kaçırma, uyku ve iştahta değişim gibi pek çok duygusal süreçlerden geçebilir. Ebeveyn olarak bu süreçlere hazırlıklı olmak ve uzman desteği almak çok önemlidir.

Sağlıklı boşanma süreci yaşamak, bu süreçle sağlıklı başa çıkabilmek, hukuksal ve psikolojik yardım almak adına uzman desteği alınması önerilir.

Kaynak:

Annem ve babam boşanıyor – Marge Eaton Heegard

Önce Çocuklar Boşanma Sürecini Çocuklar İçin Kolaylaştıran Ebeveynlik Uygulamaları – Joanne Pedro Carroll

What About the Kids?: Raising Your Children Before, During and After Divorce- Judith S. Wallerstein.

Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat: Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat, İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji & Uluslararası İlişkiler bölümlerinden çift ana dal dereceleriyle mezun olmuştur. İngiltere’de University of Westminser’da Örgütsel Psikoloji alanında yüksek lisansını tamamlamıştır ve akabinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji (çift ve aile terapisi alt dalı) programında ikinci yüksek lisans programından mezun olmuştur. Çocuklarla, gençlerle, yetişkinlerle, ailelerle ve çiftlerle psikoterapi yapmaktadır. Çalışmalarında; sistemik, EMDR, şema, bilişsel davranışçı terapi, oyun terapisi, çözüm odaklı terapi yöntemlerini kullanmaktadır.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale