X

Boş bir evin düşündürdükleri: Özgürlük nedir?

Pandemi süreci boyunca evimde yalnız başıma kalmayı gözüm yemediği için ilk günden annemlerin evine gittim ve aylarca da geri dönmedim. Yasaklar bitti, yaz başladı, dışarılara temkinli temkinli çıkılmaya başlandı derken, bir baktım ben hala annemlerle kalmaya devam ediyorum. Aklıma evime geri dönmek zerre gelmiyor. Annemlerle gayet iyi hayatıma devam ediyorum. Memnunum yani halimden. Ama gelin görün ki kendi evim de öylece bomboş duruyor. Boşaltayım desem bir şekilde yanaşmadık ona; kışın kaçma noktam olsun diye. Konu da, ev de öylece kaldı.

Geçen gün annemler “1-2 ay içerisinde evi boşaltalım bari” dediler hiç kullanmadığım için. Çok mantıklı ve haklı bir sebepti, çünkü gerçekten hiç gitmiyordum. Geçen haftalarda bir gün gideyim dedim, iki saat oturamadım ama neden oturamadığımı da o an anlamamıştım.

Kendime ara ara sorular yöneltirim: “Hayatta neredesin? Ne istiyorsun? Hayallerin ne? Ve en önemli soru: ihtiyacın ne?

Sorduğum zaman cevaplar da beraberinde geliyor kendime ayırdığım sessizlik alanlarında. İhtiyacım netti bu dönem için: aktif ve kolektif olmak. Cevapla beraber neden evime geri dönemediğimi, iki saat bile oturamadığımı anladım. Yalnızlık bana çok fazla gelmişti. Yalnız olmaya artık daha fazla tahammülüm kalmamıştı. Yalnız yaşam değildi şu an bana iyi gelen. Şu an tam olarak kalabalıkta olmaya, kolektif yaşamaya ihtiyacım vardı ve bu sebeple annemlerle mutluydum hayatımdan.

Tüm bunlara rağmen annemler evi boşaltalım dediği an bi’ garip hissetmeye başladım kendimi. İlk tepkim panikti. Resmen evim elimden gidecek diye panik oldum. Peşinden de hemen başarısızlık hissi bana doğru dörtnala geldi. İçim huzursuzlandı. Neydi beni bu kadar rahatsız hissettiren? Başarısızlık hissi de nereden gelmişti? Evime gitmeyen ve gitmek istemeyen zaten bendim. Tüm bunlar neyin nesiydi?

Başarısızlık hissini hemen yakaladım: Yalnız eve çıkmıştım ve iki sene sonra yeniden aile evine dönüyordum. Aile evine geri dönmek demek yalnız hayatı idame ettirememek ve başaramamak olarak kodlanmıştı demek bende. Bu kodun nereden geldiği hakkında hala hiçbir fikrim yok. Belki de kişisel geçmişten çok kültürel bir koddur ama sonuç olarak kod işte. Gerçeklik payı yoktu.

Eve geri dönmekle başarısızlık arasındaki bağlantı. Daha doğrusu ikisinin arasında bir bağlantı bile yoktu. Zihin konuşuyordu. Zihin hep konuşuyordu. Kardeşimle konuştuktan sonra tüm bu hissin aslında gerçeklik içermediğini, kendim istediğim için eve döndüğümü ve ihtiyaçlarımı dinlediğim için bu yönde hareket ettiğimi hatırlayıp rahatladım.

Ya kendi düzenimi yeniden istersem?” yönündeki soru işaretlerim ise zaten aslında soru işareti bile değildi aslında. Öyle bir ihtiyaçta yeni ev bakıp çıkma hakkım her zaman vardı. Aile evine geri dönerek yalnız yaşama hakkımı geri devretmiyordum. Zihin ne acayipti. Kendi kendine çalıp oynuyordu ve insan fark etmezse bu oyunlara çok fena kapılıp gidiyordu.

Kapılıp gittiğim birkaç dakikadan sonra durdum, hatırladım ve rahatladım. Sonra Başak ile konuştuk. Bu sayfalarda düzenli buluştuklarımız artık Başak’ı tanıyorsunuz; en yakın dostum olan hani. O da şöyle dedi:

İstediğin an, istediğin yerde yeni evini kurmakta özgürsün. İster yurtdışına, ister Moda’ya, ister Bodrum’a; nereye istersen ve hangi eşyanı istersen alır gidersin. Senin şu an oturduğun ev ile işin bitmiş Gamze. O ev gidiyor diye özgürlüğün gitmeyecek. Aksine artık daha özgürsün. Şu an hissettiğin huzursuzluk o eve değildir. Alanından vazgeçmek gibi geliyordur belki sana ama belli ki alanın artık genişleyecek, değişecek artık. Bırak.

Bu sözler beni yeniden merkezime oturttu. Rahatlamanın yanında, gücümü yeniden elime almıştım şimdi. Haklıydı. Bırakmak, yeniye alan açmak ve olana güvenmek her zaman mucizeler getirmişti. Bir şeye sıkı sıkıya tutunmak hiçbir zaman işime yaramamıştı. 2020’nin bana en büyük öğretilerinden biri bırakmaktı ve itina ettiğim kendi evim konusunda da kendini göstermişti.

Görevini tamamlayan kişi, eşya, mekan hepsi gidiyordu. Direnmek ve sıkı sıkıya tutunmaya çalışmak iç huzursuzluğundan, ellerimizi acıtmaktan başka pek bir işe yaramıyordu.

Gitmesi gereken ne varsa giderken bu bilgiyi unutmamayı niyet ediyorum. Gidenler su gibi aksın gitsin ve gelen yeni de aşkla, sevgiyle yerine yerleşsin. Hepimiz için. Amin.

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Gerçek değişimin başladığı yer: İhtiyaçlarına şefkatle kulak vererek ‘kendin’ olmak

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale