X

Bolluk ve bereketi hayatınızın parçası yapmanız için 5 ipucu

Danışanlarımın en çok soru sorduğu konu bu: ‘Bolluk ve bereketi hayatıma nasıl çekerim?’

Hatta birkaç yıl önce katıldığım TV programını izleyen ve daha önce hiç tanımadığım insanlar bile beni bulup, konuyla ilgili sorular sorabiliyor. Bu yazıda Uplifers okuyucularına bu bilgileri aktarırken bir yandan da bu sorulara da topluca cevap vermiş olacağım.

Öncelikle kavrayıp sindirmemiz gereken bilgi şu: Bolluk ve bereket zihinsel bir durumdur. Bolluk bilincini kazandığınız anda yaşamanızda sadece paranın değil, arkadaşların, bilgilerin, paylaşımların ve sevginin de ne kadar bol olduğuna şahit olabilirsiniz. Çünkü bolluk ve bereket hem maddi hem manevi zenginlik demektir.

Peki, zihinsel durumu bolluk bereket enerjisine nasıl uyumlarız? İşte size 5 kıymetli ipucu:

1.  Almayı Öğrenin

“Ben vermeyi çok severim ama almak beni rahatsız eder” diyen insanlardansanız şunu bilmenizi isterim: Bolluk enerjisi sizi ziyaret etmeyecek. Bolluk enerjisi vermek için var, almak istemeyene niye gitsin! Siz istenmediğiniz yere gider misiniz?

Vermek iyidir, ve eğer almasını da biliyorsanız bu durum bolluğu çekmenizi destekleyecektir. O yüzden almanın da vermek kadar doğal olduğunu bilin. Bir yandan aldıklarınızı hak ettiğinizi bilmeli, hatta tüm benliğinizde bunu hissetmelisiniz.

2- Para şahane bir şeydir!

Bu topraklarda yetişirken parayla ilgili çok sağlıksız fikirlere kapılabiliyor insan. 80’lerin banker furyası, 90’ların içi boşaltılan bankaları, milleti kazıklayarak zengin olan tüccar tiplemeleri…vs. E zaten kendimizi bildiğimizden bu yana kirli para hayatın içinde.

Bir dakika! “Kirli para” mı dedim? Hayır, bunu unutalım. Kirli para yoktur, kirli insan vardır. Bazı insanlar her zengini “Kim bilir bu parayı ne canlar yakarak kazandı” diye yaftalamaya bayılıyor.

İyi haber şu: Para nötr bir enerjidir. Onun iyi mi kötü mü algılanacağı sadece size bağlıdır. Gani gani parayı tertemiz bir şekilde de kazanabilir ya da paranızı doğru kullanarak zengin olabilirsiniz. Benzerin benzeri çektiği evrende “Ben iyiyim, para kötü” diye düşünüyorsanız para size gelmez! Bu düşüncenizi değiştirmelisiniz.

3- Sözlerinize dikkat edin

Sözcüklerin gücü vardır, buna inanın

Power Coaching’in olarak her yıl etkinliklerine Türkiye’den katılımcıları götürdüğümüz Anthony Robbins’in (bu yılın programını bilmek isterseniz bana yazın: tolga@powercoaching.us) anlatılarının önemli bir bölümü seçtiğimiz sözcüklerle ilgilidir.

Sözcükler sihirlidir ve gerçekten çok güçlüdür. Şu cümlelerden bir veya birkaçını sık sık kuruyor musunuz:

1. Ben paraya hiç değer vermem

2. Zaten hep kaybederim

3. Parayla pulla aram yok

4. Gelirdim ama param yok be abi!

5. Para dediğin elimin kiri

Bu ve benzeri sözleriniz parayı ışık hızıyla sizden uzaklaştırır. Bilinçaltınızı bu sözlerle programladıysanız, bilinçaltı bu komutları gerçekleştirmek için sadık bir hizmetkâr gibi canla başla çalışacaktır. Zenginlik, bolluk ve bereket ile ilgili olarak bilinçaltınızı yeniden programlamak için bir profesyonelle (NLP’ye hâkim profesyonel koçlar kıymeti kendinden menkul falcılardan daha iyi sonuç verecektir) çalışmanızı öneririm.

O zamana kadar aşağıdaki olumlama örnekleri de yardımcı olacaktır:

1. Her geçen an para bana artarak geliyor.

2. Bolluk ve bereket içindeyim.

3. Yaşamımda her şey yeterli.

4. Ben bir para mıknatısıyım.

5. Gelen parayı severek alıyorum ve o daha da çok geliyor.

4- Koşulsuz istemeyi alışkanlık haline getirin

Nedense bir isteğimiz olduğunda bunu bazı koşullara bağlamak gibi tuhaf bir alışkanlığımız var. “Şu arabayı satsam da mobilyaları değiştirsem” ,“Muharrem Abi gelse de şu işim bir hallolsa”, “Şu işleri bitirsem de tatile gitsem” gibi bir koşula bağlı cümleleri çok sık kullanıyoruz.

2013 yılının ağustos ayında Datça’ya yazlığa gidiyorduk ve eşim Yeliz Rüzgar, oradan Yunan Adaları’na geçmek istiyordu. Ben de “Zaman bulursak, para ayırırsak” gibi bir sürü koşul sıralamıştı. Yeliz’in yaratım gücü çok yüksektir. Beni susturup “Sen pasaportunu al yanına” dedi ve yüksek sesle niyetini koydu: “Bu tatilde Yunan Adalarını da göreceğiz, Yaradan’ın izniyle oldu bile!”. Datça’ya vardığımızda bana çok kızmıştı zira klasik bir sorumsuz Türk erkeği olarak pasaportumu almayı unutmuştum. Buna rağmen tekneleriyle Palamutbükü’ne gelen bir arkadaşımızın davetini kıramayarak, pasaportsuz ve neredeyse bedelsiz bir biçimde 4 tane Yunan adasını çatır çatır dolaşmışlığımız vardır, Allah sizi inandırsın!

Yani dostlar, diyeceğim o ki isteklerimiz bize birçok farklı yoldan gelebilir, tek bir yola dikkat ve enerjiyi vermek diğer yolları tıkar. Diğer yolları tıkamaya çalışmayın.

5. Yaşamınızda boşluklar yaratın

Neden biliyor musunuz?

Eşyalarınızı yenilemek için önce eski eşyalarınızı atmalısınız

Çünkü, evren boşluk sevmez ve mutlaka doldurur. Mesela eviniz tıka basa eşya doluysa ve eşyaları yenilemek istiyorsanız paranızın olmasını beklemeyin. Eşyaları daha en başından atın gitsin! Tabi yaşamınız için gerekenleri de atmayın. Göreceksiniz; kısa bir süre sonra hiç beklemediğiniz bir şekilde yeni eşyalar gelecek. Mesela; elbiseleri mi yenilemek niyetiniz? Eskileri fakirlere verin. Hem fakir insanlar sevinsin, hem de size yeni kıyafetler gelsin

Yaşamınızda yeterince bolluk ve bereket yoksa bunun için yer açıp açmadığınıza bakın. Yaşamda yer açın ki, yenilik ve bolluk yaşamınıza gelsin. Bunun için önce evde kullanmadığınız eşyalarla, eskimiş elbiselerle, uzun suredir birikmiş ıvır zıvırla başlayın.

Bakın; eminim aranızda birkaç şüpheci vardır. Mantık aramayı bırakın, evren mantıklı bir biçimde çalışmaz. Hadise enerji boyutunda ve her şey enerji (E=mc2), o yüzden eskilerinizi atın ve hayatı boşaltın! Siz eskiyi bıraktıkça yeni enerji oraları doldurmaya gelecek, bana güvenin!

Haftaya bir bu konuyla ilgili bir 5’lik daha paylaşacağım.  O zamana kadar; etrafınızdan bol bol aldığınız, paraya bayıldığınız, olumlamaları sabah akşam yaptığınız (bir şey kaybetmezsiniz), koşulsuz istediğiniz ve dolaptaki eskileri fakirlere verdiğiniz şahane bir hafta geçirin.

Bu konuya veya herhangi başka bir şeye dair soracaklarınız olursa bana bu adresten ulaşabilirsiniz: tolga@powercoaching.us

Haftaya görüşmek üzere:)

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Hayatınızı değiştirebilecek kadar güçlü olan özlü sözler

Daha huzurlu ve sakin bir yaşama kavuşmanıza yardımcı olabilecek 5 öneri

Şükretmenin hiç beklenmedik faydaları

V. Tolga Hancı: Doğma büyüme İstanbul'lu Tolga, 20 yıllık reklamcılık kariyerini danışmanlığa, ve oradan da koçluk ve eğitmenliğe dönüştürmüş bir yüksek performans stratejisti. Çalıştığı kişi ve kurumların; hayatın her alanında sınırsız potansiyellerinin % 100'ünü kullanarak, daima yüksek performansta kalabilmeleri için stratejiler üretiyor. Power Coaching'in ve Anthony Robbins Türkiye oluşumlarının kurucu ortağı. Birlikte çalışacağı kişi ve kurumların hedef ve hayallerini merak ediyor ve şöyle söylüyor: "İstiyorsan yaparsın! Asıl soru şu: Harekete geçmek için ne kadar isteklisin?"

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale