X

Bolluk ve bereketin benzersiz kaynağı: Paran, inancın kadar

Sizlerle çoğu kez bolluk ve bereket üzerine inançlarımız, para algımız ve hayatımızda paranın yeri konusunda yazılar paylaştım. Bu başlık aslında çok derinden incelenmesi gereken bir konu. Hepimizin küçük yaşlardan beri edindiğimiz, belki bugün halen farkında olmadığımız fakat hayatımızın bazı noktalarında “sorular” ve hatta “isyanlar” olarak ortaya çıkan “para” ile ilişkili bilinç seviyemiz mevcut.

Peki nedir para bilinci? Bir kere önemli olan para kavramının hayatımızda ne ifade etmekte olduğudur. Ben bugün bu yazımda sizlerle biraz daha detaya inelim istiyorum, kendimize geride kalmış bir soruyu soralım, belki topluluk içinde olsak açıkça cevap vermeye bile “utanacağımız” (ben de o kişilerden bir tanesiyim örneğin para konusunda konuşmaya genel olarak utanırım) bir konudur değil mi para konuları?

Şimdi bir sorum var; para kelimesi ne anlam ifade ediyor sizin için? Çok farklı cevaplar olabilir, “para benim için isteklerimi gerçekleştirmenin bir yolu, para hayatımın olmazsa olmazı, para kazanmak için yaşadığım bir araç, hayatımda ne kadar çok çabalasam da asla bana istediğim kadar verilmeyecek bir şey, para kötü bir kavram sadece hayatımda olması gerektiği için olan bir kağıt parçası, para beni mutsuz eden bir şey, para hayatımda gördüğüm herkesin değer biçme yöntemi”… 

Cevapları okudunuz ve kendiniz de düşündünüz; sizce bu cevaplar “para” tanımı yaptığımızda bu cevapları veren kişiler için hayatlarında nasıl bir “para” durumu olduğunu biraz olsun bizlere açıklamıyor mu? Hemen örneklendirelim, şu cevabı veren bir kişi için “para kötüdür, ne kadar çabalasam da bana istediğim kadar verilmeyecek, kazanamayacağım, benim hiçbir zaman o kadar param olmayacak”… Bu inanca sahip isek “istediğimiz” parayı kazanabilmemiz veya bu bize verilecek olsa bile “hak ettiğimize” dair bilinç seviyemiz hangi noktadadır? Sizce hayatımızda bolluk ve bereketin tezahürü kolayca gerçekleşebilir mi?

Peki bir başka cevaptan örnekler vermeye devam edelim. Diğer bir kişi ise parayı şöyle tanımlıyor: “Dünyada bolca bulunan bir kaynaktır, bana her daim ihtiyacım olduğu kadar hayatımda hedeflediğim ideallerime ulaşmak, insanlara yardımcı olabilmek ve daha iyi yerlere gelebilmek için her daim bolca verilir. Bugün sahip olduğumdan çok daha fazla param olacağına inancım tam, bu para ile birlikte bugün sevindirebildiğim insanlardan daha fazla insana yardımcı olabilmeyi, burs verebilmeyi ve hayırda bulunabilmeyi hedefliyorum“. Bu cevabı veren bir kişinin hayatında bereket tezahürünün “olmaması” mümkün müdür?

İşte para ile ilişkimiz ve hayatımızda mevcut bolluk ve bereket anlayışımız çok önemli iki temel unsurdan kaynak bulmaktadır; “para” kelimesini eşleştirdiğimiz bilinçaltı inancımız ve daha sonra para hakkında verdiğimiz “hak etme’” seviyemize dair kararımız. Bu iki bileşeni öyle detaylı öyle üstü açık incelememiz gerekir ki; daha biz bu adımı atadan çoktan gelecek bereket sürecimizi şekillendiriverirler.

Şimdi ben bu iki önemli konuyu sizlerin derin düşücelerine bırakırken, çok önemli bir üçüncü adımı paylaşmak istiyorum. Para kavramına hayatımızda bir “anlam” katabilmek. Hani bazı inançlarımız vardır “çok para çok sorun, çok para huzursuzluk, çok para anlamsız alışverişler” veya “çok para ne yapacağımı bilemezdim” gibi inançlarımızı kökünden tersine çevirmeyi. Evet, istediğiniz bereket ve bolluk seviyesine bir anlam yüklemenizi, “bu parayı edineceğime inanıyorum ve bununla bir hastane yaptıracağım. Buna inanıyorum ve bu paramın bir kısmını X kurumuna bağışlayacağım veya bu paramın bir kısmı ile ihtiyacı olan bir kişiyi ameliyat ettireceğim veya bu paramın bir kısmı ile bir çifti evlendireceğim”

Bunlar sadece birer örnek fakat, sizler işte para ile olan ilişkinize aynı sevgi ile olduğu gibi, arkadaşlık ile olduğu gibi, yani dünya üzerinde var olan diğer enerjiler ile olduğu gibi bakmaya başladıkça, “para” karşısında duruşumuz, inancımız ve arzularımız da etkileniyor olacaktır. Toplumumuzun çoğu kez dayatmış olduğu, belki küçük yaşlarımızdan beri bilinçaltımıza işlenmiş olan paranın, bulunmaz, hak edilmez, çokça kazanılamaz, hayatta erişilmezi zor olan, ancak çok ama çok çabaladıktan sonra hak edilmesi gibi “yokluk” bilinci ile özdeşleşmiş inançlarımız da böylece biraz olsun değişebilecektir.

Bugün kendinize sorun isterim, “Y” bir miktar hayal ediyorsanız, gerçekten “kazanamayacağınız” doğru mudur? Buna inanmayı seçen siz değil misiniz? Ya tersi mümkün olsaydı ve gerçekten de bugün bu Y miktarını kazanan insanların varlığını biliyor olsaydınız bu, inancınızı değiştirir miydi? Y kadar para miktarını hak ettiğinize inanıyor musunuz veya bunu sadece bir hayal olsun diye mi istemektesiniz? Hayatınızda Y miktar olduğunda ne yapacaksınız, sizin için hangi amaca hizmet ediyor olacak, sizden başka kişiler için de bu Y miktarının bir yararı, bir anlamı bir etkisi olacak mıdır?

İşte sadece bu paragraf için dikkatlice düşünmenizi diliyorum, hayatınızdaki bolluk ve bereket inancı sadece sizin enerjiniz ile bilinciniz ile şekillenir. Son dönemde kendimden kısa bir örnekle açıklamaya çalışayım. Hayatımda uzun süre “az” kazandığım zaman bile “üzerinde” yaşadım. En uzak seyahatlere gittim, asla vazgeçmedim, her zaman “yeter” düşüncemi korudum. Ve her zaman ne kazanırsam kazanayım en az 2-3 derneğe katkıda bulundum, bir çocuğu sevindirmeye çalıştım, bir annenin kalbine dokunmaya, bir hastaya şifa olmaya veya sadece bir çikolata tatlılığı da olsa paramı paylaşmaya. Belki ne alırsam kendime aldığım bir ikinciyi kardeşime bir arkadaşıma almaya… Ve bunları “harcamak” olarak düşünmemeye. Ve her daim ne yaptıysam dönüp çok çok daha fazlası beni buldu… Son dönemde gün içinde çokça tekrarlıyorum “ben paha olarak çok değerliyim, sanki bir sihir değmiş gibi paha anlayışım yeniden şekilleniyor, potansiyelim farklılaşıyor ve ben bugün çok daha büyük miktarlar hakkında normal şekilde yorum yapabiliyorum”… Ve en önemlisi kendimi “layık” görebiliyorum.

Bolluk ve bereket hayatımızdaki muhteşem enerjiler, sadece “kabul etmeyi” ve kendi isteğimizle “layık olduğumuzu” anlamayı seçelim… Hayatınızdan bolluk ve bereketinizin eksik olmaması dileklerimle…

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale