X

Böğürtlen nedir? Böğürtlenin faydaları nelerdir?

Böğürtlen, gülgiller familyasının Rubus cinsine ait, içinde birçok vitamin ve mineral barındıran yabani bir meyvedir. Çalılık halindedir. Kendi başına yetişebilir ve yayılabilir. Genellikle ılıman kuzey iklimlerinde görülür. Tarih boyunca hayvan ısırıklarından zehirlenmelere kadar birçok hastalıkta tedavi amaçlı kullanılmıştır. “Blackberry” ismiyle de bilinir. Oldukça hafif ve sağlıklıdır.

Böğürtlenin besin değeri nedir?

100 gram böğürtlen;

  • 30 kalori
  • 5 gram yağ
  • 1 miligram sodyum
  • 162 miligram potasyum
  • 10 gram karbonhidrat
  • 5 gram lif
  • 9 gram şeker
  • 4 gram protein
  • 29 miligram kalsiyum
  • 6 miligram demir
  • 20 miligram magnezyum
  • A ve C vitaminleri içerir.
Böğürtlenin faydaları nelerdir?

  • 100 gram böğürtlendeki lif miktarı günlük lif ihtiyacının %30’luk kısmını karşılar. İçeriğindeki lifler sizi daha uzun süre tok tutarak diyetinizi destekler.
  • Bir fincan dolusu böğürtlende günlük ihtiyacınızın %50’si kadar C vitamini bulunur.
  • Yine bir fincan dolusu böğürtlende 29 mikrogram K vitamini ve 36 mikrogram folat bulunur. Bu günlük K vitamini ihtiyacınızın %36’sı ve günlük folat ihtiyacınızın %9’udur.
  • Böğürtlen antioksidan içeren bir meyvedir. Antioksidanlar vücudunuzu serbest gezinen radikallerden korur.
  • Böğürtlenin kanser önleyici etkisi vardır.  Böğürtlende bulunan mikro besin maddeleri kanser önleyici etki gösterir ve kanser hücrelerinin çoğalmasını önler.
  • Hazmı kolaylaştırır. Böğürtlen, sindirim sisteminin en iyi şekilde çalışması için gerekli olan hem çözünmeyen hem de çözünebilir lif kaynağıdır. Böğürtlende çözünmeyen lif, kalın bağırsakta suyun kolay ve daha iyi emilmesini sağlar. Bu kabızlıktan kurtulmaya ve sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına yardımcı olur.
  • Kalp dostu bir meyvedir. Böğürtlende bulunan magnezyum ve lif gibi diğer yararlı bileşenler, atardamarların tıkanmasını önler ve düzgün bir kan akışını oluşmasına yardımcı olur. Bu, inme ve ateroskleroz gibi çeşitli kalp hastalıkları riskini azaltır ve kalp sağlığını korur. Magnezyum ayrıca kan basıncını düzenlemeye yardımcı olur ve kardiyak aritmi ve düzensiz kasılmayı önler.
  • Bağışıklığı artırır. İçerdiği vitamin ve mineraller bağışıklığı güçlendirir.
  • Kilo kontrolünde etkili bir meyvedir. Az şeker içermesi ve bu şekerin doğal şeker olması, az kalori içermesi ve lif içeriyor olması nedeniyle diyet sürecinde sağlıklı bir atıştırmalıktır.
  • İçerdiği kalsiyum ve magnezyum kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur.
  • Cilt dostu bir besindir. Böğürtlende bulunan E vitamini, cilt sağlığını korumasına yardımcı olur ve cilt kırışıklıklarını önler. Cildin olası hasardan korunmasının yanı sıra, böğürtlende bulunan C vitamini de bağ dokusunun temeli olan kolajen yapısının oluşmasından ve güçlendirilmesinden sorumludur ve böylece cildin sıkılaştırılmasına yardımcı olur.
  • Böğürtlen sağlıklı gözlerin korunması için yararlıdır. Düzenli olarak böğürtlen tüketimi, içerdiği “lutein” varlığına bağlı olarak, gözlerin ultraviyole ışınlardan korunmasına yardımcı olur. Lutein, retina arkasındaki alanda “makula” adı verilen koruyucu bir pigment oluşturur ve yüksek dalga boyu ışık ışınımlarının neden olduğu hasardan korur. Ayrıca, böğürtlenlerde bulunan antosiyanozitler ve vitaminler, görüşü güçlendirir ve gözleri maküler dejenerasyon, katarakt ve gece körlüğü gibi çeşitli hastalıklardan korur.
  • Böğürtlen, kanın normal pıhtılaşmasına yardımcı olan iyi miktarda K vitamini içerir. K vitamini aynı zamanda hafif yaralanmaları ve yaraları iyileştirmede yardımcı olur, aşırı kanamayı önler.
Böğürtlen nasıl tüketilir?

Böğürtlen tüketmenin birçok farklı yolu vardır. Taze olarak, dondurularak, reçel yapılarak, sos haline getirilerek, çayı demlenerek tüketilebilir.

Taze olarak tüketilecekse koyu siyah böğürtlenler seçmeye özen gösterilmelidir. Morumsu – kırmızımsı böğürtlenler olgunlaşmadığı için tüketmeye uygun değildir, tüketilirse bağırsak sorunlarına yol açabilir. Taze böğürtlen satın alındıktan sonra birkaç gün içinde tüketilmelidir.

Dondurarak saklayacaksanız öncelikle böğürtlenleri geniş bir kapta yıkamalısınız. Böğürtlenler üst üste gelirse ezilebilir. Daha sonra kurutmalı, kilitli buzdolabı poşetlerine yahut plastik kaplara koyarak dondurmalısınız.

Reçelini yapacaksanız, şu tariften yararlanabilirsiniz:

Böğürtlen reçeli tarifi

Malzemeler:

  • 1 kilo böğürtlen
  • 1 kilo şeker
  • Yarım tatlı kaşığı limon suyu

Yapılışı:

Böğürtlenleri yıkayarak fazla suyunu süzdürün.

Daha sonra orta boy bir tencereye bir sıra böğürtlen dizip üzerine toz şeker dökün. Daha sonra tekrar bir kat daha böğürtlen dizip bir kat daha şeker dökün. Böğürtlenler ve şeker bitene kadar bu işlemi tekrarlayın. Böğürtlen ve şeker bitince tencerenin kapağını kapatıp oda ısısında 2-3 saat bekletin. Bu esnada şeker sayesinde böğürtlenler suyunu salacak.

Böğürtlenler suyunu saldıktan sonra tencereyi ocağa alın, ilk on dakika orta ateşte, daha sonra kısık ateşte olmak üzere toplam 20-25 dakika pişirin. Reçeliniz kıvam almaya başladıktan sonra üzerine yarım tatlı kaşığı taze sıkılmış limon suyunu ekleyin ve karıştırın. Birkaç dakika daha pişirdikten sonra altını kapatın ve soğumaya bırakın. Reçeliniz soğuduktan sonra kavanozlara doldurup güneş ışığı görmeyecek şekilde saklayabilirsiniz.

Böğürtlen çayı yapmak isterseniz; kurutulmuş böğürtlen yapraklarından yahut taze böğürtlenden yapabilirsiniz. Kurutulmuş böğürtlen yapraklarından çay yapmak isterseniz yaprakları bir demliğe koyarak üzerine kaynamış içme suyu ekleyin, yaklaşık on dakika demlenmeye bırakın. 10 dakika sonra çayınız hazır, dilerseniz bal ile tatlandırabilirsiniz.

Taze böğürtlenden çay yapmak isterseniz, dilediğiniz yoğunluğa göre seçeceğiniz miktarda böğürtleni kaşık yardımıyla ezin, ezdiğiniz böğürtlen posası ile suyunu kaynar suyun içine atın. 10 dakika kadar kaynatın, daha sonra süzerek içmeye hazır hale getirebilirsiniz.

Böğürtlen çayı, kan şekeri seviyesini düzenler, diyabet hastaları da tüketebilir.

Böğürtlen sosu yapmak isterseniz, bir su bardağı böğürtlen, bir tatlı kaşığı buğday nişastası ve bir çay bardağı su yeterli olacaktır. Öncelikle nişasta ile suyu karıştırın, daha sonra böğürtlenleri ekleyin ve on dakika kadar pişirin. Kıvamının pürüzsüz olması ve topaklanmaması için pişirirken karıştırmayı unutmayın.

Eğer sağlıklı bir tarif arıyorsanız ve içinde böğürtlen de yer alsın istiyorsanız, böğürtlenli smoothie yapabilirsiniz.

Böğürtlenli smoothie tarifi

Malzemeler

  • 1 kase yoğurt
  • 1 kase böğürtlen
  • 1 muz
  • Yarım bardak yulaf ezmesi

Yapılışı

Tüm malzemeleri blender yardımıyla karıştırın. Dilerseniz muz yerine çilek ya da yaban mersini de ekleyebilir, tarifinizi çeşitlendirebilirsiniz. Sıcak havalarda içine buz katarak tüketebilirsiniz.

Eğer içinde böğürtlen olan vegan bir tarif arıyorsanız, böğürtlenli vegan dondurma yapabilirsiniz.

Böğürtlenli vegan dondurma tarifi

Malzemeler

  • 400 gram Hindistan cevizi sütü
  • 3 küçük şeftali (soyulmuş ve doğranmış)
  • 1 fincan dolusu böğürtlen
  • 2 çorba kaşığı limon suyu
  • 1 çay kaşığı rendelenmiş limon kabuğu
  • 1 çay kaşığı vanilya özü

Yapılışı

Hindistan cevizi sütünü blender yardımıyla pürüzsüz hale getirin. Daha sonra üzerine şeftali böğürtlen, limon suyu, limon kabuğu ve vanilya özünü ekleyin. Püre kıvamını alana kadar karıştırın. Bu işlemi blender ya da mutfak robotu ile yapabilirsiniz. Karışımı yayvan bir kaba boşaltın, buzluğa kaldırın. Tamamen donana kadar ara sıra karıştırın. Vegan dondurmanız hazır.

Eğer sağlıklı tarifleri seviyorsanız, böğürtlen ile yapılacak glütensiz cheesecake tarifi de ilginizi çekecektir.

Glütensiz ballı böğürtlenli cheesecake tarifi

Malzemeler

Tabanı için:

  • Yarım su bardağı hurma
  • Yarım su bardağı kuru üzüm
  • Yarım su bardağı toz badem

Peynir katı için:

  • 250 gram tuzsuz lor peyniri
  • 150 gram labne peyniri
  • 2 yemek kaşığı bal

Üzeri için:

  • 150 gram böğürtlen
  • 1 yemek kaşığı bal

Yapılışı

Hurma ve kuru üzümleri blenderden geçirilir.

Toz bademi de ekleyerek karıştırılır. Hazırlanan karışım 8cm’lik kelepçeli kek kalıbının tabanına sıkıştırarak yayılır. Peynirler çırpıcı yardımıyla karıştırılır, bal da eklenerek homojen bir karışım elde edilir. Peynirli karışımı tabanın üzerine yayılır ve dondurucuya konur, 2-3 saat kadar dondurucuda bekletilir.

Üzeri için; böğürtlenlerin bir kısmını süsleme için ayırdıktan sonra kalanını çok kısa süreli olarak blenderden geçirilir, 1 yemek kaşığı bal eklenerek karıştırılır.

Dondurucudan çıkardığınız kalıbın kelepçeli kısmını çıkarıp, böğürtlenli sosu üzerine dökülür.

İlginizi çekebilir: B vitamininin faydaları nelerdir? En çok hangi besinlerde bulunur?

Kaynak :
Dr. Axe
Organic Facts

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale