X

Boğulmamanın yegane yolu: Dalgaların üzerinde süzülmeyi öğrenmek

Ah ne zorlanıyorum olanı kabul edeceğim diye. Güneşli günlerimdeyken uygulaması kolay. Gönlümün havası kapayıp da, acıyla oturmam gerekince yiyorum tokadı. Derine indikçe fark ediyorum ki meğer olanı kabul etmek için önce; bırakmak, beklentisiz kalmak, yani teslim olmak gerekiyormuş. Korkularımdan birini seçip üzerinde çalışayım derken, altından çıkanlara bak. “Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane” bilmecesine verdiğim yanıtın “nar” olduğu günleri özler oldum.

Esasen hayat dediğin; doğmak, yaşlanmak, hastalık ve ölüm derken acı dolu bir deneyim. Daha anne karnından çıkarken başlıyor sancımız. Hayat boyu paçamızda olacak birtakım “acıtasyon” deneyimler zaten cepte. Buna bir de hayatın toz toprak, engebeli, yokuşlu yolları eklendi mi teker tökezleyebiliyor.

İnsanız. Hepimiz bir şeyleri, birilerini çok seviyoruz. Bağlanıyoruz. Üzerine hayaller kuruyoruz. Ve sonu planladığımız gibi olmayabiliyor. Kabul edelim ya da direnelim, bir şeyler sürekli değişiyor. Fark ediyorum ki, zoruma giden değişimlere ne kadar teslim olursam süreç benim için o kadar şefkatle geçiyor. Evren benimle iş birliği yapıyor. Resmen destek oluyor alışma sürecime. Ne kadar direnirsem de o kadar tokatlıyor. Bu denklemi bizzat deneyimlediğim halde, değişim beni tedirgin etmiyor mu? Dizlerimi titretiyor…

Ama biliyorum ki önce çırılçıplak soyunacağım. Teslim olmak sahilde şöyle bir uzanmaya da benzemiyor üstelik. Dikenler batıyor çıplak tenine, daha da kanatıyor yaranı. Yine de şikayet etmiyor, kalkmıyorsun uzandığın yerden. Kaçmıyor, inadına yumuşacık bırakıyorsun vücudunu. Kan akar, yolunu bulur. Evren, çalışanı görür biliyorsun. Zamanında çok istediğin ama olmayan şeylere geri dönüp baktığında, iyi ki olmamış deyiveriyorsun. Evrenin senin için daha büyük planları var, görüyorsun.

Haydi bir çılgınlık yapalım da başımıza gelen olaylara; doğru/yanlış, iyi/kötü ayırt etmeksizin, “deneyim” olarak bakalım. Akışa teslim olalım. Gerisini evrene bırakalım. “Evren” kelimesi bir tık kaşıntı yapıyorsa, akışına, hayata, Allah’a bırak kendini. Sonra gitsin dertler, gelsin mucizeler.

Bu satırları okuyan ve okumayan herkese; değiştirebileceğimiz şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceklerimizi kabul etmek için sabır diliyorum. Gazamız mübarek, öğretimiz bol, yolumuz açık olsun.

Kontrolü bırakma ve hayatın akışına teslim olma sürecini bir nebze daha yaşanabilir kılmak üzere Deepak Chopra abimin önerdiği adımları, ilgini çekerse diye aşağıya bırakıyorum.

  • Bu yalnızca bir deneyim. Dünyaya bir şeyler deneyimlemek için geldim. Hiçbir şey yanlış değil.
  • Korkularım gerçek olabilir ama beni öldürmez.
  • Bu deneyimin sonunda beni büyütecek ve daha iyiye taşıyacak bir sonuç çıkabilir.
  • Seviliyorum, bu yüzden de güvendeyim.

İlginizi çekebilir: Kendinizden başka hiçbir şeye ihtiyaç duymayacağınız bir içsel yolculuk: Tek başınalık

Yasemin Yapanar: Yasemin, Savannah College Of Art And Design - Güzel Sanatlar ve Fotoğrafçılık mezunu. Dört yıl boyunca Bernaylafem İletişim ve Marka Danışmanlığı’nda marka temsilciliği yaptı. Ajans tecrübesi sonrası, etkinlik ve marka yönetimi alanına “freelance” devam etti. Dünya dalış rekortmeni Şahika Ercümen, Pizza Emirgan/Gizli Kalsın gibi markalarla çalıştıktan sonra kendini, annesi olduğu Kolektif House’ta buldu. Kolektif’in kuruluşundan itibaren marka/kültür ve pazarlama departmanlarını yönetti. Tasarım, üyelik ve IK departmanlarına dokundu. Farklı alanlarda marka/kültür, pazarlama ve IK danışmanlığı vermeye devam ediyor. Yasemin’in en büyük ihtiyacı kırılganlıklarımızın konuşulması, gölgelerimizin dile gelmesi. Tüm gayesi gayreti; kendini olabildiğince samimi bir şekilde ortaya koyarak, hayatta aynı yerlerde zorlandığımızın ilhamı olmak. Bu hayalinin ilk ürünü; ‘Bilinçli Geyik’ isimli podcast’inde vücut buldu. Karşınızda kusurları, kırılganlıkları, korkularıyla olduğu ve deneyimlediği kadarıyla soyunuyor. Ve bi' tık tiye alıyor hallerini/hallerimizi. Zaman zaman kendini atıyor ortaya. Bazı bazı da konuk ağırlıyor. Bir diğer yandan Instagram’da kısa farkındalık video’ları çekiyor, orada burada makaleler yazıyor. ‘Kırılganlık Paylaşımları’ buluşmaları organize ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale