X

Bizim tükenmeyen muhteşem “kıyaslama” güdümüz: Ben mi “daha” mutluyum?

İtiraf edelim, halen sebebini tam çözebilmiş değilim ama hepimiz kıyaslamalar yaparız. Üstelik sadece mutlu hissetmek için değil başka nedenleri de var kıyaslama yapmamızın. Mutluluk için yaptığımız kıyaslamalara geleceğiz fakat öncesinde kendimize bir bakalım. Bir kere öncelikle küçüklüğümüzden başlayalım istiyorum, neler duyduk biz hep büyüklerimizden; komşunun çocuğunun karnesinde “bizde olduğu” gibi düşük notlar olmadığını, başka bir komşu çocuğunun “bizim olamadığımız” gibi akıllı uslu olduğunu…

Yetişkinlik döneminde yaptığımız kıyaslamalar ne yöndedir?

Şimdi ilerleyen yıllarımıza gelelim, bizler çocuk aklımızla belki başkaları ile karşılaştırılmayı anlayamazken, bu algı ve anlayış hayatımıza öyle bir yerleşir ki, büyüdükçe aslında “daha akıllandığımız” dediğimiz dönemde o muhteşem “kıyaslama” bilgeliğini kendi kendimize uygulamaya başlarız…

Gittiğimiz üniversiteyi diğerleriyle kıyaslarız, yapmakta olduğumuz işi başkalarının işleriyle kıyaslarız, kazanmakta olduğumuz parayı kıyaslarız, medeni durumumuzu kıyaslarız sonra, kız veya erkek arkadaşımız olup olmaması halini de kıyaslarız, başka birçok örnek vardır bu da yetmez, ne kadar büyük bir düğün ile evlendiğimizi bile kıyaslarız, ve hatta düğüne kaç kişi çağırdığımızı ve hatta takılan takıların miktarı da dahil olmak üzere bir sürü şeyi birbirleriyle kıyaslarız. Evet, biraz daha dürüst olalım, eşimizin bizi diğer eşlere göre ne kadar sevdiğini kıyaslarız, ne kadar güzel olduğumuzu kıyaslarız, kız ve erkek çocuklarımızı kıyaslarız, evli ve çocuk sahibi değilsek çocuk sahibi olan ailelerle kendi ailemizi bile kıyaslarız…

Bu da yetmez, dolaylı kıyaslamalar yaparız, örneğin hiç tanımadığımız kişilerle de kıyaslama yaparız, neden evlenmiyor ki deriz, evli olması gerekir, neden para harcamıyor ki deriz, neden sağlığına dikkat etmiyor ki deriz, onun yaşındakiler artık böyle aktivitelere katılmamalı… Ve hatta daha da ileri gidelim, örnekler verdik, fiziksel şeyleri kıyasladık, daha zengin daha fakir olmasına karıştık, fakat “fiziksel olmayan” şeyleri de kıyaslarız…

Ben mutluluk özeline girmeden önce kendimce oldukça fazla gözlem şansı bulduğumdan “çift” kıyaslamalarıyla bu fiziksel olmayan kıyaslamalara örnek vermek istiyorum… Burada vereceğimiz örneklerde bir yargılama ya da iyi veya kötü bulunmuyor, sadece bana eşlik eden sizlerle “muhteşem” kıyaslama güdümüzü biraz daha yakından inceleyelim, bir soralım isterim ben; hayatımda neyi ve kimi kıyaslamaktayım?

Bir örnek düşünelim; iki çift karşılaştılar, bir süre vakit geçirdiler. Sizce akıllarından neler geçmektedir? Hemen kadınlardan başlayabilirim, sizin için cevap vereyim, A’ nın B’yi sevdiği gibi sevilmediğimiz, A’nın B’ye baktığı gibi bakılmadığımız, yeterince ilgi görmediğimiz, o kişiyle başkalarıyla olduğu kadar iyi geçinemediğimiz ve tabi ki A ve B’nin “oldukları kadar mutlu olmaladığımız” geçer akıllarımızdan. İşte bu kadar basittir, bu kıyaslama ile kendimizce sadece son bir saat içerisinde görebildiğimiz bir ilişki hakkında gözlemlerimiz yapabilmiş ve bir sonraki seviye olan “sonuç” bölümünde kendimizin “daha az” mutlu olduğu, “daha az” sevildiği, “daha az” ilgi gördüğü sonuçlarına vardığımız tüm bu “kıyaslamalar” ile “geride kalan olduğumuz” sonucuna varmışızdır…

Peki gerçek böyle midir? Gerçekten iki kişinin ilişkisi bizim ilişkimiz ile kıyaslanabilir mi? Yani “fiziksel” olmayan “elle tutulan bir değer” ile analiz edilemeyecek olan aşk kavramı bu şekilde kıyaslanabilir mi? Keşke bu noktada kalsaydık, fakat benim bu yazımda sizlerle aslında odaklanmak istediğim kavram aynı bakış açısını hayatımızda “mutluluk” için de yapıyor olmamızdır. Bizler başkasının “mutluluk” durumuna bakar, kıyaslamaya girer ve sonucunda ise “daha az mutlu olduğumuz”, “yeterince mutlu olmaya layık olmadığımız” ve hatta “mutlu bile olmadığımız” sonuçlarına varırız…

Sevgili Dennis Prager, bakın bu muhteşem kıyaslama güdümüzü mutluluk özelinde değerli eseri Mutluluk Ciddi Bir Sorundur ile nasıl açıklıyor:

“…Peki ama mutlu olup olmadığımızı belirleyen şey duygular değilse ne? Birçok insan için cevap kendilerini diğerleri ile karşılaştırmak olabilir – eğer insanlar kendilerini çoğunlukla karşılaştırsalardı, bunun bir mahzuru olmazdı. Ama öyle yapmazlar. Çoğu insan kendisini azınlıkta kalan bir grup insanla karşılaştırır; bunlar kendilerinden daha mutlu olduklarını düşündükleri insanlardır.

…Bizden daha mutlu olduklarını düşündüğümüz insanlarla kendimizi karşılaştırma eğilimimiz yalnızca ünlü ve zengin kişilerle sınırlı değildir. Bizler bizden mutlu olduğunu düşündüğümüz herkesle kendimizi karşılaştırırız. Bu bir kuzenimiz de olabilir, tanıdığımız herhangi bir kişi de, ama yine de kendimizi genellikle çok az tanıdığımız kişilerle karşılaştırırız. İşin aslı, kendimizi karşılaştırdığımız kişiyi ne kadar az tanıyorsak, ona atfettiğimiz mutluluk düzeyiyle gerçek mutluluk düzeyi o kadar büyüktür. Bunu en iyi açıklayan söz ise şöyledir:

‘Bence en mutlu insanlar henüz iyi tanımadıklarımdır.’

…Kısacası, mutluluğumuzu bizden daha mutlu olduklarını zannettiğimiz diğerleriyle karşılaştırmaktan vazgeçmediğimiz takdirde hayatımızın hiçbir düzleminde mutluluğumuzu arttırmayı başaramayız.”

Bu yüzden düşüncelerimizi özellikle mutluluk bilincimiz ve mutluluğumuz anlamında çok özenle yapılandırmamız gerekmektedir. Tanımadığımız kadar tanıdığımız diğer kişilerin veya çiftlerin mutluluklarına “göre” konumlanmış herhangi bir mutluluk düzeyi olamaz. Buna kabul verdiğimiz durumda, “kendimiz” olmak, sevdiğimiz kişi ile olmak ve bu güzel ilişkimizde çok mutlu olmak hakkını da kendi ellerimizle bir kenara atmış oluruz. Çünkü mutluluk bilincimiz sadece “diğer” çiftin son derece geçimsiz olmasına göre seviyelendirilemez, biz başka bir kişiye “görece” “daha mutlu” veya “görece” “daha mutsuz” olamayız.

Mutlu olup olmadığımız başkalarının mutluluklarıyla kıyaslanamaz

Mutluluğumuzu sorguladığımızda tek kıyaslama yine “kendimiz” ile yapılabilir; bu oldukça basit bir sorgulamadır. Kendimize sormamız gerekir; “ben” sadece “yine bana göre” daha mutlu veya daha az mutlu muyum? Eğer yine kendimize göre bir ilişki bizi “daha” mutlu yapmıyorsa bu ilişki hakkında düşünmemiz gerekir. Veya bu bir arkadaşlık için de aynı şekilde geçerlidir, tek “kıyaslama” noktası yine “ben” ile başlamalı ve “ben” ile bitmelidir…

Bu yazımda bana eşlik eden sizler, hayatınızda neyi nasıl muhteşem bir şekilde “kıyaslamaya” gönüllü olduğunuza bakın, güdüleriniz sürekli size “başka insanların” sırf daha fazla arkadaşları olduğu, bir kız veya erkek arkadaşa sahip oldukları, bir aileleri olduğu, sizin olmayan iki çocuğa sahip oldukları, daha fazla paraya sahip oldukları, daha fazla sevildikleri için “daha mutlu” olduklarını mı fısıldıyor? Şimdi bu fısıltıya karşılık verelim bu “gerçekten” doğru mu? Mutluluk “kıyaslanamayacak” kadar sınırsız bir kavramdır, bazen acı çekiyoruzdur ve mutluyuzdur bazen yalnızızdır fakat sonsuz bir mutluluk halindeyizdir.

Mutluluğunuzun tek “kıyas” yapılabilecek değeri “ben” kavramıdır; benim mutluluğum, benim olan daha az mutlu olma hali ve benim olan daha çok mutlu olma hali… Ben bu yazı ile şu anda dünya üzerinde bu noktada dinlediğim müzik ile sadece mutluyumdur, ve bu “başkasının” mutlu olmak haline göre “kıyaslanamaz” derecede muhteşemdir…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale