Ne zamandır gitmeyi planladığım tatile 15 dakikada hazırlanacağım, 40 yıl düşünsem gelmezdi aklıma. Teklif reddedilemeyecek yerden gelince neler neler yapmıyor ki insan.
“Haydi, gidelim.” dedi.
“Nereye?” dedim.
“Sen nereye istersen oraya.” dedi.
“Hemen mi? “dedim.
Hemenmiş 🙂
İstikamet Yenice. Benim Çanakkale tarafında zannedip de, aslında Karabük’te olduğunu öğrendiğim Yenice. Orada dünyaca meşhur bisiklet ve trekking parkurları olduğunu duymuştum ve o andan itibaren de aklımdaydı gitmek. İşte görme zamanı gelip çatmıştı. Bisikletler arabanın arkasında, biz koltuklarda çıktık yola.
“Abant’a bir bakıversek mi?” dedik ve girdik ağaçların arasına. Niyetimiz gölün çevresinde yürümekti ama işler bir anda bastırıverince çıktı bilgisayarlar, başladı çalışmalar. Tatil de olsa işler aksatmaya gelmez. Böyle çalışma mekanına da can kurban ayrıca.
Ve yola devam. Gide gide Yenice’yi bulduk, ama nerede kalacağımız konusunda en ufak bir fikrimiz yoktu. Daha önce bize önerilen konak kapanmıştı. Kalabileceğimiz tek bir otel vardı, oraya da ulaş ulaşabilirsen.
Ne jandarma, ne taksiciler, ne de başka birileri tarif edemiyordu yolu. Telefon çekmiyor, GPS yolu bulamıyor. Aynı yerde neredeyse 4 tur atmış olsak da yılmadık, bulduk oteli; ve değdi mi o kadar zahmete, elbette değdi. 44 tur da atmış olsak fark etmezdi.
Öyle bir yere gelmiştik ki, Heidi ile Peter süt güğümleriyle köşeden çıkıverseler inanın şaşırmazdım. Çıt çıkmıyordu bulunduğumuz yerde. Yolda gelirken neredeyse 1 kişiye bile rastlamamıştık, çünkü terk edilmiş bir köydeydik.
Korsan ile tanıştırayım sizi. Bir gün, bir Pitbull ile koşu antrenmanı yapacağımı söyleseler, inanmazdım. Zavallıcık peşimize takıldı ve 15 km koşmak zorunda kaldı, ama pek de şikayetçi değildi halinden.
Bir ara Guliver’in devler ülkesine giriverdik.
Karadeniz cahili olan ben, bulunduğum yerden bir hayli etkilendim. Gördüğüme inanamadığım şeylerle karşılaştım, odamızı istila eden yarasa ile gülme krizine yakalandım, mis gibi kokuları içime çektim, ne olduğunu anlamadığım hayvanlarla karşılaştım ve bunların hepsini sadece 1.5 günde yaptım. Şehirdeyken 1 dakika bile müziksiz yaşamaya tahammülüm yokken, oralarda sessizliği dinlemeyi tercih ettim, ruhumu dinlendirdim.
Alternatif bir tatil, doğayla kucaklaşmak, aktiviteye doymaksa özlediğiniz, Yenice’yi mutlaka görmelisiniz.
“Dinlenebildiniz mi bari?” dedi bir arkadaşım. “Biz dinlendik ama yaptıklarımızı anlatırsam sen yorulabilirsin.” dedim.
Oralara kadar gitmişken ve eve dönerken elbette başka yerlere de uğradık. Detaylar haftaya…
Bisiklet severlere not: Bisikleti sadece belirli alanlarda sürerek gerçek zevkten uzak kalıyor olabilirsiniz. Hiç bilmediğiniz bir yere giderken atın arabanın, otobüsün arkasına bisikletinizi ve birlikte gidip, gezin. Yürürken ya da arabayla geçerken fark edemeyeceğiniz o kadar ilginç şeyle karşılaşacaksınız ki.
Orada burada dolaşırken keşfettiğim ilginç bisiklet parkurlarını, lokasyon bilgileriyle birlikte düzenli olarak paylaşmaya başlayacağım yakında. Belki işinize yarar.
Fotoğrafçıma not: Teşekkürler tüm varlığınla yanımda olduğun ve bu güzellikleri benimle paylaştığın için. İyi ki varsın.
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.