X

“Birlikte Yürüyelim” mottosuyla melek yatırımcılar ve kadın girişimciler Arya Retreat’te buluştu

Gelişen ve gittikçe büyüyen girişimcilik dünyasında günümüzde birçok kadın ismini altın harflerle yazdırıyor. Türkiye’nin ilk kadın odaklı yatırım platformu Arya, birliktelik zekasını yayma hedefi ile melek yatırımcılarla kadın girişimcileri bir araya getirdiği III. Arya Retreat toplantısında 24-27 Mayıs tarihlerinde Bodrum’da gerçekleştirdi. Arya ruhunun daha çok ortaya çıktığı, birlikte olmanın güzelliğiyle III. Arya Retreat’de bütün renklerin bir arada var olabilmesinin gücü ve kız kardeşliğin önemi vurgulandı.

Meksika, Dubai, İngiltere, İspanya, Nijerya, Amerika ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen girişimci, yatırımcı ve üst düzey profesyonellerin katıldığı, ana sponsorların Türkiye İş Bankası ve Farplas’ın üstlendiği Arya Retreat’in bu yılki mottosu Frida Kahlo’dan esinlenerek ortaya çıkan “Birlikte Yürüyelim” oldu.

Motivasyon ve sinerji odaklı sanat aktivitelerinin yanı sıra Türkiye İş Bankası Baş Ekonomisti İzlem Erdem ve Ticari Bankacılık Pazarlama Müdürü Ethem Eliaçık, KAGİDER (Kadın Girişimciler Derneği) Başkanı Sanem Oktar,  IE Business School Girişimcilik Profesörü Sondos G. Abdelgawad ve Meksikalı Küratör Mafalda Budib gibi etkileyici konuşmacılarla katılımcılar dolu dolu üç gün deneyimledi.

İzlem Erdem: Türkiye projeler ülkesi olduğu sürece para da bu projelere akmaya devam edecek. Daha çok girişimciyi destekleyip, ihracat potansiyellerini artırarak, ülke ekonomisine katkı sağlayabiliriz.

Türkiye İş Bankası Baş Ekonomisti İzlem Erdem konuşmasında dünya ve Türkiye ekonomisinin bugünkü görünümünü ve geleceğe ilişkin beklentileri katılımcılarla paylaşırken ekonomik tahmin ve değerlendirmelerin her zaman o anın şartlarında geçerli olduğunu, gerek küresel gerekse yerel ölçekte dalgalanma boyu yüksek bir dönemden geçilirken değişen şartlara göre risklerin ve stratejilerin aktif  bir şekilde yönetilmesi gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’nin projeler ülkesi olduğunu belirten Erdem, “Türkiye, üreten, ürettiğini ihraç eden bir ülke olduğu sürece gerçek projeler her zaman kendi finansmanını yaratır” diyerek girişimleri desteklemenin önemini vurguladı. Erdem konuşmasına “Her zaman değişikliklere hazırlıklı olmamız, risklerimizi iyi yönetmemiz gerekiyor. Türkiye’yi yüksek teknolojili ürün ve hizmet fazına taşıyacak daha çok girişimciyi destekleyip, ihracat potansiyellerini artırarak, ülke ekonomisine katkı sağlayabiliriz” dedi.

Sanem Oktar: En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir.

KAGİDER Başkanı ve seri girişimci Sanem Oktar ise kendi girişimcilik hikayesini paylaştığı konuşmasında girişimcilere şirketlerini her an satacakmış gibi yönetmelerini ve satarken geriye dönüp hataları düzeltmekle vakit kaybetmemek için işi kuralına göre yapmalarını tavsiye etti. Karar vermenin önemini vurgulayan Oktar “En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir. Verdiğiniz 10 karardan 3’ü yanlış olsa bile karar vermeden doğru karar vermeyi öğrenemezsiniz” tavsiyesinde bulundu. 

Ahu Serter: Başlamak, başarmanın yarısıdır. Birbirimizin aynası olmalı ve  iyi zamanlarda olduğu gibi zor zamanlarda da birlikte yürümeliyiz.

Arya Kadın Yatırım Platformu Kurucusu Ahu Serter konuşmacı, katılımcı ve girişimcilere Arya Retreat’te olmalarından duyduğu mutluluğu dile getirdiği konuşmasında kız kardeşlik teması ile birlikte yürümenin, iş dünyasına yansımasının olumlu etkilerine değindi. “Mükemmel olmak zorunda değiliz, özellikle kadınların çok hissettiği mükemmel olma beklenti ve baskısından kurtulmamız gerekiyor. Başlamak, başarmanın yarısıdır. Bir birimizin aynası olmalı ve  iyi zamanlarda olduğu gibi zor zamanlarda da birlikte yürümeliyiz” dedi. 

Naturansa ve Masraff birinciliği paylaştı

Her sene Arya Retreat öncesinde düzenlenen altı haftalık hızlandırma programının sonunda yatırım sunumları ile sahneye çıkmak üzere seçilen Hyggefood, Naturansa, Masraff, Vivoo, Bloomingbag, Parrotize girişimcileri yarıştı. 

Naturansa kurucusu Biyolog Esra Serbes ve Masraff kurucu ve CEO’su Begül Eray Sezgin 20.000 TL birincilik ödülü ile BTS&Partners’dan 2 ay ücretsiz hukuk danışmanlığını paylaşırken Bloominbag’in kurucusu Neslihan Kılıç Hacıalioğlu, Lobby Social’dan 6 ay sosyal medya yönetimi, Hyggefood’un kurucuları Emine Yılmaz ve Ömer Elmasri IE Business School’dan yaklaşık 2.000 Euro değerinde online eğitim, Naturansa Tina Jewelery’den mücevher, Masraff Güvensan’dan ofis temizliği ödüllerini kazandılar. 

İlginizi çekebilir: Modadan dijital hizmetlere 10 kadın girişimci Arya Ödülü için yarışıyor

Esra Serbes: Girişimcilerin en büyük ihtiyacı onları anlayan ve inanan yatırımcılar. Arya’ya geliş sebebim ile Retreat çıkış sonucu arasındaki fark anlatılmaz. Gerçekten yaşanması gereken tecrübelerin toplamıdır.

Artan nüfusun en büyük sorunsallarının başında gıda kıtlığı ve gıda atığı geliyor. Attığımız gıdayı, tekrar besin zincirine geri kazandırabilirsek, bu problemin çözümüne katkı sağlayabileceğimizi inanıyorum. İşte tam bu noktada Naturansa fikri oluşmaya başladı ve bugüne geldi. Gıda atıklarını günlük olarak alternatif protein kaynağı ve organik gübreye dönüştürüyoruz. İnsanlar da dahil olmak üzere protein ihtiyacı yüksek olan canlıların besin gereksinimi karşılamasına katkı sağlıyoruz. Organik gübre ile de kimyasal gübre kullanımının önüne geçmeyi ve maliyette rekabet edebilir seviyeye çekmeyi hedefliyoruz. Ayrıca kimyasal gübrenin yaratmış olduğu çevre kirliliğinin de önüne geçiyoruz. Projenin en kısa haliyle özeti bu şekilde. Girişimcilik tarafında ise, bizlerin hep bütçe ve yatırım sorunu ve arayışı içinde olduğumuz düşünülür ki bu büyük bir sorunu görmezden getiriyor. En büyük ihtiyacımız bizi motive eden, destekleyen, bizi anlayan ve inanan birilerinin varlığını hissetmek. Yoksa kendi kendinin patronu olma tabii ki kulağa çok havalı geliyor. Fakat girişimcilik bu değil. Emek, zaman, inanç ve vazgeçmeden devam edebilme iradesi ile ancak bir girişim başarıya ulaşılabiliyor. Şans faktörünü de unutmuyoruz. Arya ile yolculuğum TİM İnovasyon Haftası’nda başladı. Arya sadece yatırım odaklı değil, yaşadığımız tüm zorlukları anlayan ve  çözüm odaklı yaklaşımı sayesinde farklı bir motivasyona sahip olduk. Geçtiğimiz altı hafta boyunca çeşitli mentörlük ve eğitimler aldık. Bu süreçte girişimimin bir çok alanda somut adımlar atmasına yardımcı olan herkese teşekkür ediyorum. Arya’ya geliş sebebim ile Retreat çıkış sonucu arasındaki fark anlatılmaz. Gerçekten yaşanması gereken tecrübelerin toplamıdır.”

Begül Eray Sezgin: Arya’yı bir sanat galerisinin küratörü gibi görüyorum

Şirketler için masraf girme sürecinde harcanan zaman üzerinden yola çıktık ve “MASRAF girmeye zaman harcamayın” dedik. Fişin fotoğrafını çekin, masraflar otomatik girilsin. Fotoğrafını çektiğiniz fişleri yapay zeka algoritması ile yöneten bir uygulama hazırladık. Arya yolculuğumuzda, Arya’yı bir sanat galerisinin küratörü gibi görüyorum. Yatırım sürecine hazırlandığımız bu dönemde bizi doğru kişi ve kurumlarla bir araya getirerek pazara daha hızlı yayılmamızı sağladı. Masraff ekibi olarak önümüzdeki dönemde 1000 kurumu daha yapay zeka ile tanıştırarak dijital dönüşüm yolculuklarına katkı sağlamayı ve pazar liderliğimizi pekiştirmeyi hedefliyoruz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale