X

Farklılıklara rağmen ilişkilerde birlikte sağlıklı beslenmek mümkün mü?

Diyelim ki artık düzenli egzersiz yapacak ve bunu sağlıklı bir diyetle destekleyeceksiniz. Bu konuda çok kararlısınız. Bir gazla spora gidip geldiniz ve öğleden sonranızı hafta boyunca iyi beslenmek için sağlıklı atıştırmalıklar hazırlamakla geçiriyorsunuz. Sonra akşam oluyor, partneriniz “Çok açım! Hadi hamburger sipariş edelim.” diyerek işten eve giriş yapıyor…

Maalesef sağlıklı olmaya karar verdiğiniz bu yolda, karşınıza çıkacak tek engel bu değil. Yine de aynı evi ve aynı mutfağı paylaştığınız kişinin sizinle aynı yolda olmaması oldukça zorlayıcı olabilir. Diyetisyenler, partnerlerimizle çok fazla zaman geçirdiğimiz için onların diyet ve egzersiz alışkanlıklarının bizi etkileyebileceğini söylüyor. Yani partneriniz kalori almaktan çekinmezken siz de sağlıklı seçenekler tercih etmekte zorlanabilirsiniz. Peki o zaman nasıl olacak? İlişkinizi beslenme konusundaki tartışmalardan koruyarak bir yandan da nasıl sağlıklı yaşam yolculuğunuza devam edeceksiniz? Sağlıklı sınırlar, biraz dürüstlük ve uzlaşmaya gönüllü olarak işe başlayabilirsiniz. Sonrasında ise aşağıdaki tavsiyeler size yardımcı olabilir.

1. Sağlık hedefleriniz konusunda dürüst iletişim kurun

Sağlıklı yaşam konusundaki seçimlerinizi yakınlarınıza açıkça iletmeyi deneyin. Neden bunu yaptığınızı, hangi yiyeceklere yönelirken hangilerinden uzak durmak istediğinizi açıklayın. Bunu yaparken saygılı olmaya çalışın ve geri bildirimleri de sabırla karşılayın. Sağlıklı beslenmenin kişisel bir seçim olduğunu, kimsenin size bağlı kalmak zorunda olmadığını unutmayın.

2. Siz sağlıklı beslenin

Normal şartlarda partnerinizin de sağlıklı beslenme konusunda sizinle aynı hedefleri benimsemesi faydalı olabilir. Böylece birinize kaçamak yapma dürtüsü geldiğinde, diğeri ona engel olabilir ve karşılıklı bir motivasyon sağlanabilir. Yine de bunun her zaman mümkün olamayacağını unutmayın. Size katılmak istemezse buna saygı duyun ve sağlıklı beslenmeye devam edin. Belki de sizin değişen alışkanlıklarınızı görmek, partnerinizi de teşvik edecektir. Bununla birlikte, böyle bir beklenti içinde olmamaya da özen gösterin.

3. Sınırlar belirleyin

Bazı sınırlar oluşturmak, tek başınıza ilerlediğiniz bu yolda, hedeflerinize bağlı kalmanıza yardımcı olabilir. Örneğin sizin kendinize yasakladığınız yiyecekleri dolabın belli bir bölümünde tutabilirsiniz. Sonuçta sağlıksız seçenekler gözden ne kadar uzak olursa, sizi de o kadar az cezbedecektir.

Ayrıca market alışverişi ve yemek pişirme konusundaki beklentileri belirlemek de sizin için faydalıdır. Her biriniz kendi yemeğinizi kendi mi pişirecek? Yoksa partneriniz sizinle aynı yemeği mi yiyecek? Bu konuyu paylaşmak ve bir fikir birliğine varmak, aranızdaki olası çatışmaları engelleyecektir.

4. Birbirinizi dinleyin ve birbirinizden öğrenin

Söz konusu beslenme olduğunda, ilişkideki iki taraf da deneyim ve bilgi sağlayabilir. Örneğin siz yemek pişirme konusunda kapsamlı bilgiye sahipken, partneriniz dışarıdaki sağlıklı yemek seçenekleri konusunda iyi olabilir. Tüm bu bilgileri paylaşmanız, birbirinizden öğrenerek beslenme konusundaki ufkunuzu genişletir. Başka bir fikir olarak arkadaşlarınız ve partnerinizle sırayla yemek hazırlamanız da sağlıklı beslenmeye yönelik teşvik edici bir yaklaşım olabilir.

5. Birlikte zaman geçirmenin farklı yollarını bulun

Çoğu çift gibi siz de birlikte akşam yemeğine çıkarak veya eve sağlıksız ama lezzetli yemekler sipariş ederek keyifli zaman geçiriyor olabilirsiniz. Ne yazık ki artık bu alışkanlığa veda ettiniz. Bu nedenle birlikte zaman geçirmenin ve bu yemek baskısını önlemenin farklı yollarını aramalısınız. Örneğin, bu bisiklete binmek, birlikte kitap okumak veya eviniz için bir DIY projesi yapmak olabilir.

6. Sorumluluk alın

Sağlık hedeflerinizin aynı olmasının avantajları olsa da aynı olmaması, ilişkinizi olumsuz yönde etkilememeli. Kendi sağlığınızla ilgili karar alıp uygulamanız ve bu konudaki öz yeterliliğinizi geliştirmeniz oldukça önemli. Bunu yaparken aynı şeyi yapması için elbette partnerinizi teşvik edebilirsiniz. Sizin iyiliğinizi düşünen bu insanla gelişiminizi paylaşmanız, benzer şekilde ona karşı sorumlu olmanız ilişkiniz için son derece anlamlı olabilir. Elbette bunu doğru düzeyde yapmaya ve karşınızdaki insana baskı yapmamaya da özen göstermelisiniz.

7. Örnek olun

Nasıl ki siz sağlıksız alışkanlıklardan etkilenebileceğinizi düşünüyorsanız, partneriniz de sizin sağlıklı alışkanlıklarınızdan etkilenebilir. Evinizde sağlıklı yemeklerin bulunması ve onları yemeyi seçmeniz, partnerinizin zamanla sizinle aynı yönde ilerlemesini sağlayabilir. Tüm bunlar olurken birbirinizin başarılarını kutlamayı, başarısızlıklar sırasında birbirinize destek olmayı unutmayın.

8. Ödül öğünlerinizi birlikte kutlayın

Partnerlerden biri, diğerini diyet hedeflerini ihlal etmesi için ayartmaya çalıştığında, ilişkide gerginlikler ortaya çıkabilir. Bunun yerine birbirinizin hedeflerine ve sınırlarına saygı duymaya devam edin. Bir yandan da diyetinizdeki ödül öğünlerini veya günlerini birlikte geçirerek hislerinizde ortaklık yakalayabilirsiniz.

9. Yeniliklere evet deyin

İlişkiniz devam ederken sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek için yeni deneyimlere açık kalmanız ve birlikte yeni yiyecekler denemeye “Evet demeniz faydalı olabilir. Sürekli aynı şeyleri yemek ve aynı şeyleri yapmak kolaydır. Ancak bu, hızla sıkıcı bir hal alabilir. Bu yüzden karşılıklı olarak sağlıklı yeni tariflere ve fırsatlara olumlu bakabilir, birbirinize karşı daha derin bir saygı geliştirebilir, ilişkinizi daha tatmin edici bir hale getirebilirsiniz.

Sonuç olarak beslenme alışkanlıklarını değiştirmek kimse için kolay değildir. Bir insanın beslenme şeklini değiştirmek istememesinin farklı nedenleri olabilir. Bu yüzden çiftlerin beslenme konusunu merakla birlikte keşfetmeleri, birbirlerini anlamalarının harika bir yoludur.

İlginizi çekebilir: Romantik ilişkilerde güç savaşı ve manipülasyon

Kaynaklar: psychologytoday, health.clevelandclinic.org, self

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale