X

Birlikte olduğunuz kişinin bir sosyopat olduğunun 7 işareti

Sosyopati, daha basit tanımıyla anti-sosyal kişilik bozukluğu… Peki, birlikte olduğunuz kişinin bir sosyopat olabileceği ihtimalini hiç düşündünüz mü? Sosyopatlık her ne kadar sevgi, pişmanlık, utanç ya da empati gibi sosyal duyguların eksikliğiyle tanımlanıyor olsa da bu kişilerin ikili ilişkilerinde gayet başarılı oldukları söylenebilir.

Karşı tarafın birlikte oldukları bireydeki kişilik bozukluğunu anlamaması oldukça sık rastlanan bir durum. Bunun sebebi ise sosyopatların manipülasyon ve kontrolü ele geçirme konusundaki başarıları. Çevrelerini etkileme konusunda uzmanlaşmış olan sosyopatlar, tüm söylemlerini ve davranışlarını inandırıcı kılabilecek kadar başarılı ve etkileyici insanlar. Dolayısıyla aslında kişilik bozukluğu olmayan bir insana kıyasla bir sosyopata aşık olmanız çok daha yüksek bir olasılık. Peki birlikte olduğunuz kişinin bir sosyopat olduğunu nasıl anlarsınız?

Birlikte olduğunuz kişinin bir sosyopat olduğunu nasıl anlarsınız?
1. Karizmatik ve etkileyicidirler

Bir sosyopat için dış görünüm her şey demektir. Kendisi için olmasa da diğer insanları fiziksel görünümleriyle etkilemek isterler.  Bu nedenle ‘ilk görüşte aşk’ dediğimiz deneyimi yaşamanız ve ilk iletişiminizde bir sosyopattan etkilenmeniz oldukça yüksek bir olasılık.

Bir sosyopat sizi elde etmek ve etkilemek için elinden gelen her şeyi yapar ve ilginizi hissettiği an sürekli olarak sizinle flörtleşip sizi etkisi altına almaya çalışır. Size devamlı olarak gerçekçi olmayacak kadar abartılı iltifatlar eder. Bulunduğunuz yere yataktan çıkıp, üzerinize her zaman giydiğiniz şeyleri geçirip gelmiş olsanız bile dünyada gördüğü en güzel insan olduğunuza dair ısrarcı tavırlarla gerçeklik algınızı sarsmaya çalışır. Her ne kadar gerçekçi olmayan şeyleri fark edebilecek durumda olsanız da, insan doğası gereği kendisini seven kişileri sevme eğiliminde olduğu için bu manipülatör tavırlara kendinizi kaptırıp bir sosyopata kolaylıkla aşık olabilirsiniz. Ancak unutmayın, bu kişiler sadece size değil çevresindeki herkese karşı aynı etkileyici stratejilerle yaklaşmaya çalışırlar. Özellikle sizi etkisi altına almak istediği için size yakın kişilere karşı da aynı tavırları sergileyecektir.

2. Konuşmaları yüzeysel fakat akıcıdır

Bir sosyopatla birlikteyseniz ilk dikkat etmeniz gereken şey çevresindeki insanlarla olan iletişiminde tutarlı olup olmadığını kontrol etmek. Sosyopatlar genellikle konuştukları insanların beklentilerine göre hareket ederler ve konuşmalarına bu doğrultuda yön verirler. Yani kısacası, farklı kişilerle aynı konu üstüne tartışırken bambaşka kişilikler ve bakış açıları sergileyebilirler. Bugün söylediği bir şeye yarın itiraz edebilirler. İlk bakışta adaptasyon yeteneklerinin ne kadar yüksek olduğunu ya da herkesle ne kadar iyi iletişim kurabildiğini düşünebilirsiniz. Ancak söylemleri daima yüzeyseldir ve karşısındaki kişiyi etkilemekten başka bir amaçları yoktur. Genelde sizin söylediğiniz şeyleri farklı cümlelerle size geri söyleme eğilimindedirler. Bunun tek sebebi aranızdaki güven ilişkisini sağlamlaştırmak ve size dinlendiğinizi ve anlaşıldığınızı hissettirmektir. Bu yüzden size tutamayacağı boş sözler verir ve uzun vadede ilişkinizde problemlere neden olur.

3. Geçmişleriyle ilgili konuşmaktan kaçınırlar

Uzun zamandır birlikte olduğunuz kişinin geçmişinden hiçbir arkadaşıyla tanışmadığınızı fark ettiyseniz, artık çok geç diyebiliriz. Sosyopat kişilikler genelde iş, ailevi nedenler vb. sebeplerle bulundukları yerden taşınmış olurlar. Geçmişlerinden gelen hiçbir şeyi hayatlarına taşımadıkları için çevrelerinde uzun süredir tanıdıkları çok insan yoktur. Genelde sizinle online platformlarda iletişim kurmaya çalışırlar. İlk etapta ailelerinden biriyle ya da uzun süreli bir yakın arkadaşıyla tanışmıyor olmak sizin için önemli olmasa da ileride bu durumu sorgulamaya başladığınızda size daima bahaneler uyduracaktır. İlişkinin başında çevresindeki insanları tanımanız imkansız olduğu için, sosyopat kişilikleri bu özelliklerinden tanımak biraz zaman alacaktır. Siz onu sosyal çevrenize sokmaya başladığınızda onun sosyal çevresini tanıma isteğiniz artacak ve bu kadar iyi iletişim kuran, karizmatik ve etkileyici birinin neden hiç arkadaşı olmadığını sorgulamaya başlayacaksınız. Ancak o geçmişiyle ilgili konuşmaktan daima kaçınacak ve bahaneler üretecektir.

Sosyopat kişiler manipüle etme konusunda iyidirler.
4. Egoları yüksektir

Bütün sosyopatlar narsisttir ancak bu narsist olan herkesin sosyopat olacağı anlamına gelmez. Sosyopatlar, narsistlerden farklı olarak oldukça yüksek bir egoya sahiptir. Tanıştığınızda kendisini size iyi pazarlayabilmek için yaşamı boyunca elde ettiği tüm başarıları size abartılı şekilde anlatır ve kendi değerini bu şekilde yükseltmeye çalışır. Karşı cinste aradığı özellikleri tüm seçiciliğiyle size aktarır ve bu özellikler genelde sizin sahip olduğunuz fiziksel ve kişisel özelliklerdir. Söyledikleri şeyler değerlerini yükselttiği sürece yalan ya da gerçek olması umurlarında değildir. Kendinizi bir anda onun gibi mükemmel bir insanla tanıştığınız için ne kadar şanslı olduğunuzu düşünürken bulabilirsiniz.

5. Mağduru oynarlar

Ne kadar egoist oldukları düşünüldüğünde aslında neden sürekli mağdur olduklarını iddia ettikleri anlaşılabilir. Sürekli çocukluklarının ne kadar kötü ve zor geçtiğinden, eski sevgililerinin ona ne kadar acı çektirdiğinden, iş yerinde ne kadar haksızlığa uğradığından bahsederek kendisini mağdur konumunda gösterme eğilimindedir. Daima zorluklarla mücadele ederek başarı elde ettiğini, hayatının tüm sorumluluğunu zorluklara rağmen başarıyla yönettiğini vurgular. Yalan söylediğini anlayıp üstüne gitmeye çalıştığınızda bile siz fark etmeden odağı başka yöne çeker ve bir anda kendinizi onun için üzülürken bulabilirsiniz.

Sosyopatlar mağduru oynama konusunda çok başarılı olduğu için acıma ve vicdan duygunuzu kolaylıkla yönetebilirler. Duygularınızı kullanarak yalanlarının ortaya çıkmasını ve gerçeği sorgulamanızı engellerler çünkü yalan söylediklerinin fark edilmesini güçsüzlük olarak görürler. Sizin zayıflıklarınızı ve hassas olduğunuz noktaları öğrenmeye ve kullanmaya çalışırlar.

Sosyopatlar sürekli sizinle olmak ister.
6. Tüm zamanını sizinle geçirmek ister

İlişkinin başlarında tüm zamanını sizinle geçirmek istemesi etkileyici gelebilir. Bir sosyopat sizi hedef olarak belirlediği an tüm hayatının merkezine sizi koyar ve tüm odağını size verir. Sizi sürekli telefonla arar, mesaj gönderir ve günün her saati sizi görmek ister. Ancak ilişki bu kadar hızlı ilerlerken ve iletişiminiz bu kadar güçlenmişken eski arkadaşları veya aile bireyleriyle tanışmıyor olmak bir süre sonra size tutarsız gelebilir. İlişkinizin gerçekliğini ve aranızdaki yakınlığı sorgulamaya başlayabilirsiniz. Ancak zaten sosyopatlar aşk, sevgi, bağlılık gibi duygusal paylaşımlar konusunda son derece zayıftırlar. Size yansıttığı şey yalnızca çevrede gördüğü birbirine gerçekten aşık çiftlerin arasındaki iletişimi iyi gözlemleyerek onların davranış kalıplarının aynısını kendi ilişkisine taşımaktır.

7. Gelecekle ilgili plan yapmazlar

Sosyopatlar bir işleri olsa bile uzun süre boyunca aynı iş yerinde çalışamazlar. Sürekli iş değiştirirler çünkü uzun süreli bir kariyer planları ya da hedefleri yoktur. Rutin olanı ya da kendilerine iş verilmesini sevmezler. İş yerinde daima diğer insanlarla sorun yaşarlar ve genelde işten ayrılma sebepleri kendileri değil birlikte çalıştıkları kişilerin rahatsızlığıdır. Daima yaptıkları işin çok daha iyisini hak ettiklerini söyleyerek bulundukları pozisyonu ya da sorumluluklarını beğenmeme eğilimindedirler. Herkes gibi uzun süreli planları yoktur. Yalan söyleyerek ve manipüle ederek anı kurtarma çabasındadırlar. İstediklerini elde etmek için çalışmaları gerektiğinin farkında değildirler. Sosyopatlar yalnızca birine yalan söylemek ve bu yolla kolay yoldan para kazanmak için zaman ve çaba sarf ederler. Asla gerçekleşmeyecek sözler verirler ve planlar yaparlar ancak gerçekleştirmek için hiç bir çabaları yoktur. Kolayca yalan söylemelerinin ardında da gelecekte ne olacağını ve nasıl getirileri olabileceğini düşünmemelerinden kaynaklanır.

 

Kaynaklar:
Dating Sociopath
Healthy Place
Thought Catalog

 

İlginizi çekebilir: Mindful seks: Bilinçli farkındalıkla zihni arındırıp cinsel hazzı doruklarda yaşamak

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale